rKfw1Lb. Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Büyük Birini Küçük Yaşta Görmek Diyanet Görmek Rüyada büyük birini küçük yaşta görmek diyanet görmek malını ve parasını kaybedeceğine, büyük rahatlık yaşanacağına, ihtiyaç duyulan bir paraya kavuşmaya ve sevdikleri ile beraber olan rüya sahibinin huzurlu olacağına, bazı sorunlar ile karşılaşacağına, mevlit okutacağına, bu sayede her geçen gün daha ünlü olunacağına, yaşamın güzelliklerle dolacağına, tabir olur. Ayrıca rüyada büyük birini küçük yaşta görmek diyanet görmek olması için allah’a yalvardığı bir işin gerçek olacağına, malının elinden gideceğine ve tüm huzurunun kaçacağına, o kimsenin başının dertte olduğunu öğreneceğine, verilen emeklerin boşa gideceğine, sağlık sorunları ile uğraşmak zorunda kalacağına, öğretimini yeni bitiren kişiler için maceralarla dolu, yorumlanır. karşısına çıkan kötülüklerden herhangi bir zarar görmeyeceğine ve aile hayatında çok büyük ve güzel gelişmeler yaşayacağına tabir edilir. herkesten ileriye gideceğine delalet eder. stres ve sinirden ötürü uzun bir süre devam edecek bir hastalığa yakalanacağına ve bu sıkıntılara bir de aile kavgalarının ekleneceğine alamet eder. kısa bir süre de olsa çaresiz ve eli kolu bağlı oturmak zorunda kalacağına yorulur. Dini olarak rüyada büyük birini küçük yaşta görmek diyanet görmek tabiri Dini olarak rüyada büyük birini küçük yaşta görmek diyanet görmek nurgibi yüzünü gördüm kendikendime nekadar gözel bir yüzüvar adeta nurgibi yüzüne bakiyordum , yoksulluktan sonra zengin olmaya, çalışma şartlarının ağır, kişiye iş alanında da her zaman destek vereceğine, aile hayatının bozulacağına, sağlık sorunlarının tedavi edileceğine, kişinin hedeflerine yakınlaşmak için girişimde bulunacağına, hayat boyu refah içinde ve huzurlu bir şekilde yaşaması için gereken miktardan daha çok kazanç elde edeceğine ve büyük bir zenginliğe sahip olacağına, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada büyük birini küçük yaşta görmek diyanet görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada büyük birini küçük yaşta görmek diyanet görmek gözünün ve ufkunun da açılmasına vesile olacağına, eline geçen fırsatları çok iyi bir şekilde değerlendirmesi sayesinde kendisini çok iyi bir yerde bulacağına ve bu sayede çalışmalarını daha çok kişiye ulaştırabileceğine, kısmetli bir işe atılmaya, kişinin çevresinde ona yol gösterecek çok sayıda insan olacağına ve şansın da her zaman arkasından geleceğine, büyük üzüntüler yaşanan bir dönemin bittiğine, kara kara düşüneceğine ve kimselerle konuşmaz olacağına, gülen yüzünün solmasına ve gözündeki ışığın sönmesine neden olacağına, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ
Genel 26 Görüntüleme Rüyada birini küçük görmek tabiri caizse kangren olmuş kısmın kesilip atılacağına, kişinin huzurunu kaçıracak pek çok olayın gerçekleşeceğine ve hayatın kontrolden çıkacağına, hiç beklenmedik şeyler yapacağına, bitmek tükenmek bilmeyen bir tartışmanın arasında kalınacağına, yalnız olduğu için bazı konularda geri duracağına, daha güzel ve daha iyi yaşayacağına, günahlarından kurtulmak için Allah’a sığınacağına, büyük zarar edeceği bir döneme gireceğine delalet eder. Rüyada birini küçük gördüyseniz Dışarıya karşı zayıf bir kişilik sergileyebilirsiniz. Rüyada küçük bir yılan görmek insanlar arasındaki saygınlığını geri kazanacağına, yakın bir zamanda rüya sahibini bulacağına, zor zamanlar geçirileceğine rivayet eder. Rüyada küçük kertenkele görmek kazancın arttırılması için ikinci bir işe girileceğine, çevresindeki insanları kötü işler için kullanacağına, aile hayatında ve eğitim hayatında yaşanan sorunlardan ve sıkıntılardan alınacak destekler sayesinde kurtuluşa erileceğine alamet eder. Rüyada küçük kırmızı balıklar görmek işveren koltuğunda oturacağına, birden fazla işyeri sahibi olacağına ve çalışmalarını kusursuz şekilde başarıyla sürdüreceğine, geçimini daha rahat sağlayacağına, sevdiği kişiler ile çıkacağı bir iş yolunda, çok büyük mutluluklar yaşayacağına tabir olunur. Rüyada küçük balık görmek gelirinden yana memnun olacağına, bir sebeple hayati tehlikeler atlatacağına, zenginliğini kaybedeceğine rivayet etmektedir. Rüyada küçük tavşan görmek hiçkimsenin cesaret edemediği ya da yapılmaz dediği işlerin kolay bir şekilde yapılacağına, tartışmaların sona ereceğine, böylece daha büyük adımlar atılacağına, işlerin yoluna gireceğine, sorunlarının yakın bir zaman içinde sona ereceğine inanılır. Rüyada küçük kara sinekler görmek zarar görülen bir kişinin hayattan uzaklaştırılacağına, kısa bir zaman içinde çok farklı çalışmalar gerçekleştirileceğine, yapılan şeylerin karşılığının fazlası ile alınacağına tabir olunur. Rüyada küçük kedi görmek ağız tadının yerinde kalacağına, borçlarını ödeyeceğine, hanesinde rızkın, nimetin ve kazancın artacağına, kısa süre önce yaşadığı güzel bir olayın daha sonra sıkıntıya yaratacağına işaret eder. Rüyada küçük beyaz kurtçuk görmek iş hayatını çok düzgün bir şekilde ilerleteceğine, attığı adımların pek iyi sonuçlar vermeyeceğine, elinin bolluğa ve berekete kavuşacağına, yapacağı her yeni işin de kendisine hayır ve uğur getireceğine yorulur.
AnasayfaRüya TabirleriABCÇDEFGHIİJKLMNOÖPRSŞTUÜVYZ Rüyada Büyük görmek ile alakalı tabirler aşağıda yer almaktadır. Kaynaklara göre sıralanmıştır. Osmanlica bilen eleman lazim.. Tikla detaylari oku! Derleme2 ABDEST Rüyada büyük Abdest görmek; Haram mal, hırsızlık, zarar ve ziyana, hastalığa, menfaate işarettir.
Rüyada birini küçük yaşta görmek rüya sahibinin hayırlı ve güzel gelişmeler yaşayacağına, ticaretinin hızlanacağına, rüya sahibinin hayırlı kısmet ve fırsat elde edeceğine, elde edilen kazanç ile daha farklı işlere girileceğine, işle alakalı konularda karar vermeden önce büyüklerine ve tecrübeli kişilere fikir danışacağına, hayatı boyunca saygı duyulan ve el üstünde tutulan kimse haline gelecek önemli işlere imza atacağına, yüzün güleceğine, hastalıklarını yenmeyi başaracağına, hiç beklemediği sıkıntılar yaşayacağına alamet eder. Rüyada birini küçük yaşta gördüyseniz Eski arkadaş veya meslektaşlarla ilişkilerinizde sezgilerinize güvenebilirsiniz. Rüyada birini küçük yaşta görmek ele geçen fırsatların çok iyi bir şekilde kullanılacağına, maddi anlamda büyük bir kazanca ulaşılacağına, ters giden işlerin düzeleceğine, ortak edineceğine, gelirini ikiye katlayarak ailesine daha yüksek standartlarda bir hayat sunacağına işaret eder. Rüyada küçük yaşta hamile olmak herkesi hayran bırakacak bazı atılımlar yapacağına, rakiplerini çok kıskandıracak ilişkiler kurup işini farklı şekillerde büyüteceğine, çok istenen bir konuda geri adım atılacağına inanılır. Rüyada çocuğunu küçük yaşta görmek adının yayılacağına, çevresinin genişleyeceğine, güzel çalışmaların gerçekleştirileceğine işaret etmektedir. Rüyada küçük yaşta evlendiğini görmek hayır getirecek ve iş dünyasında sarsılmaz bir yer edinilmesine katkı sağlayacak kişiler ile ortak olunacağına, çok büyük mutluluklar ve sevinçler yaşanacağına, yakın zamanda çok hayırlı ve güzel haberlerin geleceğine rivayet etmektedir. Rüyada küçük yaşta evlenmek sınırlı bir kazanç getiren işin tamamen duracağına, isteklerini ve arzularını yerine getireceğine, artık kötü günler yaşamayacağına işarettir. Rüyada küçük yaşta nişanlanmak şerefe ve izzete, aile hayatında ve iş hayatında çok büyük huzursuzlukların başgöstereceğine işarettir. Rüyada küçük yaşta gelinlik giymek geçmişten gelen ama hala kanayan yaraların kapanacağına, işlerinde çok büyük atılımlar gerçekleştirmek isterken bazı hataları sonucu zarar edeceğine ve sevdiği kişi ile neredeyse arasının açılmasına sebep olacak olaylar ile karşılaşacağına delalet eder. Rüyada küçük yaşta anne olmak gözünün hiçbir şeyde kalmayacağına, hayallerin gerçekleşeceğine yorulmaktadır. Rüyanı Sevdiklerinle Paylaş Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası
Rüyanın Özeti Rüyada büyük birini küçük yaşta görmek hayattan yana her istediğini elde edeceğine, ufak girişimlerde bulunup büyük karlar elde edeceğine, tüyü bitmemiş yetimin rızkına göz diken kimselerle savaşacağına, başın sıkıştığı anda etraftaki kişilerden yardım alınacağına, ekmeğinin ve başarısının önündeki engellerin ve aksiliklerin ortadan kalkacağına, içinde kalan hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulacağına işarettir. Rüyanın Geniş Tabiri Rüyada büyük birini küçük yaşta görmek daha sonra kendisi için çok uygun olduğunu düşündüğü bir karar vereceğine, gelirini arttırmak için atılıma geçeceğine, çok büyük başarılar elde edileceğine, ortaklık kurulan bir kişiden gelen yardım ya da desteklerle kurtuluşa erileceğine, hayattan yana her istediğini elde edeceğine, maddi ve manevi açıdan çok rahata erileceğine işarettir. Rüya tabiri ansiklopedisine göre solmuş olan yüzünün sonunda güleceğine, rızkın ve kısmetin artacağına, iş hayatında yeni yollar keşfedileceğine, ufak girişimlerde bulunup büyük karlar elde edeceğine, sevinç dolu haberler alacağına, bu haberler doğrultusunda gireceği bir iş sayesinde çok büyük çalışmalar ortaya koyacağına, büyük kazançlar elde edeceğine, akrabalarla küslüklerin sona ereceğine delalettir. Rüyada büyük birini küçük yaşta görmek çok büyük atılımlar yapacağına, muradın yerine geleceğine, kısmetinizin açılacağına, tüyü bitmemiş yetimin rızkına göz diken kimselerle savaşacağına, çok büyük kazançlar sağlanacağına ve bu durumların aile yaşantısına da çok etki edip aile bireylerini de mutlu edeceğine, hayırlı bir kısmet ile dünya evine girip mutlu olacağına delalet eder. Rüya yorumlarına göre başın sıkıştığı anda etraftaki kişilerden yardım alınacağına, yaptığı hayırların ve sevapların amacına ulaşacağına, ailesi ile birlikte çok mutlu ve huzurlu bir hayat yaşayacağına, ailesi ile mutlu ve mesut yaşayacağına, özür dileyerek bazı insanların gönüllerini almayı başaracağına, sıkıntılarını atacağına alamet eder. Rüyada büyük birini küçük yaşta görmek tüm sorunların ardından yeteneğe bağlı olarak bazı projeler gerçekleştirileceğine, yardım isteyen arkadaşa elden gelen desteğin verileceğine, zararlarını daha çok çalışmayla telafi edileceğine, ekmeğinin ve başarısının önündeki engellerin ve aksiliklerin ortadan kalkacağına, kendisinin aleyhinde veya arkasından işler çeviren kişileri tek tek tespit ederek gerekeni yapacağına, yakın bir arkadaşla bir iş ortaklığı kurulacağına işaret eder. Rüya manasına göre zenginliği bulacağına, ziraat ve harmandan fayda görmeye, içinde kalan hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulacağına, hayırlı ve kazançlı fırsatlar ele geçirileceğine, hayır işleri yapmayı ihmal etmeyeceğine, hedeflerine ulaşmak için çok daha fazla mesai harcayacağına delalettir. Genel anlamıyla Rüyada birini küçük yaşta görmek kişinin daha çok kazanç elde etmesiyle alım gücünü yükselterek, ailesini de mutlu edeceğine, yapılan işlerdeki sorunların çok uzamadan ortadan kaldırılacağına, aile hayatında sevinileceğine, helal rızık yiyeceğine, ruhsal olarak içinde bulunulan sorunların düzeleceğine, hayat boyu çok sevileceğine delalet ettiği söylenir. Devamını Oku …
rüyada büyük birini küçük yaşta görmek diyanet