Sizde böyle bir isim bulabilir ve yalnızca kendi çocuğunuza özel bir isim fikri elde edebilirsiniz. Ayrıca, eşinizin ve kendi isminizin hecelerinden oluşan bir isim de hem keşfedilmemiş hem de anlamlı olacaktır. Keşfedilmemiş 5 Kız İsmi Önerisi. Ahter: Yıldız. Beylem: 1. Buket, çiçek demeti. 2. Pamuğun açılmamış kozası. Naiadlar dört yıla kadar sürebilen gelişimleri boyunca suda yaşarlar. Nadiren de olsa, su perileri karaya çıkıp sivrisinek yumurtası yiyebilirler. Yetişkin yusufçuk, su perisi derisini (exuvia adı verilir) genellikle bir bitkinin gövdesine döktükten sonra ortaya çıkar. Yetişkin sadece yaklaşık iki ay yaşar. Bubenzersiz ad, koyu mavi veya siyah bir şey anlamına gelir. 4. Bluford . Bu erkek bebek adı, Mavi Ford'dan gelen biri anlamına gelir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan bir isimdir. 5. Chandraneel . Bu eşsiz isim, ay kadar değerli biri için uygundur. Aynı zamanda değerli bir mavi mücevher anlamına gelir. 6. Clodwal İnternet üzerinde pek çok çeşit isim bulunurken aynı zamanda anlamları ile de birlikte yer alıyor. Su perisi, çok güzel anlamındadır. Zeliş:Züleyha' nın bir farklı yazılış Eskiden su satıcılarına "bardakçı" denilirmiş. Bu isim, belki de tarihi Salmakis çeşmesinin Bardakçı'sından kalmadır, kim bilir? Efsaneye göre, buradaki berrak su birikintisinde kendini gören Hermafroditus, kendi aksine öylesine aşık olmuş ki, buradaki su perisi ikisini de sonsuza dek birleştirmiş ve böylece Hermafrodit İbrahimHakların babası anlamına gelir. Bu isim oğlu İsmail’i Allah yolunda kurban etmekle imtihan olunmuş, Kur’an-ı Kerim’de 69 yerde adı geçen büyük Peygamberlerden birinin adıdır. İdris İlim ve fende ileri seviyede olan demektir. Bu isim Kur’an-ı Kerim’de iki yerde geçen ve Hz. Kw1OA. Aradığınız ürünü görmek için bir kelime yazın. Su perisi hangi ismin anlamı?İlayda ismi su perisi anlamına gelmektedir. Kız çocuklara verilen İlayda ismi su perisi olarak tanımlanmaktadır. Türkçe kökenli bir isim olan İlayda ismi tek başına ya da farklı bir isimle birlikte su perisi ne demek?Nymphler Nymphe veya Türkçe nemf, nimf ya da diğer bir deyişle "peri" olarak da anılırlar Yunan Mitolojisi'nde yeri ve denizi dolduran sayısız çokluktaki dişi, tanrısal varlıklardır. Ölümsüz değillerdir ama tanrılar gibi ambrosia ile beslendiklerinden çok uzun yıllar yaşarlar ve hep genç ve güzel ne yapar?Peri, birçok farklı kültürün efsane, folklor ve mitolojisinde bulunan bir ruh veya doğaüstü yaratıktır. Genellikle insan görünümünde, çoğunlukla çok küçük olduğu ve uçmak, büyü yapmak, geleceği görmek veya etkilemek gibi doğaüstü güçlere sahip olduğu düşünülmüş ve böyle tasvir ismi Kuran’ı Kerim’de geçiyor mu?İlayda, Kur'an-ı Kerim'de geçmeyen bir isimdir. Ancak anlam itibariyle oldukça sevilen bu isim, yeni doğan kız çocuklarına verilmeye devam ne anlama gelir?Zeytin tacını ifade etmektedir. Eski Yunan içerisinde olimpiyat oyunları kapsamında kazananlara verilebilen, zeytin ağacı dallarından veya yapraklarından elde edilen taçtır. Bir diğer anlamı ise Kuran içerisinde geçen Lina isminin anlamı ise hurma fidesi şeklinde ne demek mitoloji?adım destina annem koyduğunda anlamı yunan mitolojisinde su perisi demekmiş yabancı bir nedir mitoloji?Titanlar, Yunan mitolojisine göre efsanevi Altın Çağ'da dünyayı yönetmiş olan güçlü tanrı ırkıdır. Genellikle baz alınan Hesiod'un theogonisine göre en başta on iki Titan vardı. Bu Titanlar değişik kavramlarla özdeşleştirilmiştir. … Titanlar ise Olimposlu tanrılar tarafından tahttan indirilmiştir. Tatlı mı tatlı bir kızın olacak! Onu kucağına almak için sabırsızlanıyor; ona hangi isimle sesleneceğini bilmiyorsun. O halde en güzel kız isim önerilerini incele, minik bebeğine vereceğin isme karar ver. İşte, kız bebek isimleri ve anlamları! Bebeğin için birçok isim önerimiz var. Bu isim önerilerini bölümlere ayırıp, aradığın ismi bulmanı kolaylaştıralım dedik. Anlamlı, yeni yeni popülerleşen, islami ve pek duyulmamış isimler ve anlamları gibi kategoriler belirleyip; isimleri sıraladık. Bakalım aradığını bulabilecek misin? Eğer, "ben zaten buldum" ya da "aklımda şu isimler var" diyorsan, bizimle paylaş! Bebeği için isim düşünen başka annelere de yardımcı ol! En güzel kız isimleri Cansu, Kamelya, Havin, Hayal, Gökyüzü, Ayda, Aydan, Beren, Berrak, Çağla, Ezgi, Ezel, Işık, Işın, Hazan, Dünya, Mavi, Nefise, Yağan, Parla, Umut, Parlak, Yaşam, Ülkem, Özgül, Özlem, Tözüm güzel ve anlamlı kız bebek isimleri kategorisi için seçtiklerimiz! Bunların birçoğunun anlamını hepimiz biliyoruz. Ancak bazıları bilinmiyor olabilir. O yüzden isimlerin anlamlarını açıkladık. Kamelya, beyaz, kırmızı ve pembe renkte çiçekler açan bir bitki! Havin, bir yaz gecesi demek! Beren ise, güçlü, kuvvetli ve akıllı anlamlarını taşıyor. Hazan, sonbahar anlamına geliyor. Biraz melankolik bir tarafı olsa da kulağa hoş geldiğini söyleyelim. Özgül için iki anlamdan bahsedebiliriz. Biri özü gül olan; bir diğeri ise, sadece bir türe ait olan! Hadi buna da bak Hangi Ünlü Anne Olunca Hangi Bebek İsimlerini Tercih Etti? Modern kız isimleri Ada, Ilgın, Cemre, Almira, Çisel, Çisem, Çisil, Hera, Kumsal, İmge, Gülfem, Ezgin, Deren, Yaprak, Toprak, Nevruz, Milena, Lara, Lal, Lavin, Liya, Mira, Lavin, Mirel ise yeni ve yeni kız bebek isimleri arasında! Anlamları ise aşağıda; Ilgın, hafif esinti ve Akdeniz’de yetişen bir ağaç türüdür. Almira ise, ay tutulması sırasında ayın çevresinde oluşan kızıllıktır. Çisem, Çisel ve Çisil ise aynı anlamlara gelir. Hafif ve ince ince yağan yağmur demektir. Hangisi kulağına daha güzel geliyorsa, onu seçebilirsin! Hera, Yunan mitolojisinde analığın kutsallığını temsil eden bir tanrıça ismidir. Böyle zor bulunan isimler mitolojide bolca var! Milena, zarif ve sevgili anlamlarına geliyor. Kulağa hoş gelen isimlerden biri. Lara, su perisi anlamını taşıyor. Lavin, çığ ve heyelan demek! Liya, sabrın en güzeli! Sen de kızını kucağına almak için çok sabrettin; ona sabrın en güzeli demeyi düşünebilirsin! Mirel ise, eli güçlü demek! Bunu da araya koyalım, ihtiyacın olabilir İki Değil, Üç Can Taşıyan Anne Adayları İçin İkiz Bebek İsimleri Önerileri! A B C- Ç D E G H I- İ K Ada Balca Cansu Deniz Ela Gerçek Hansa Ilgın Kamelya Ahsen Begüm Cemre Deren Elçin Göksel Havin Iraz Kardelen Almira Beliz Ceren Duru Elisa Gökyüzü Hayal Işık Kayla Arya Benan Çağla Dünya Erva Gözde Hayat Işın Kiraz Ayda Beren Çisell Dilan Ervin Gülce Hazal İlkin Koza Aybike Beril Çisem Didem Ezel Gülfem Hazan İlkem Kumsal Ayla Berrak Çisil Dilay Ezgi Gülşah Hera İmge Kumru Aydan Beyza Çiğdem Dila Ezgin Günce Hira İklim Kübra L M N O-Ö P S-Ş T U-Ü Y Laçin Mavi Nefise Olca Pamira Sara Talya Umay Yağan Laden Maral Nesli Oylum Parla Seda Tansel Umut Yalın Lal Mısra Nevra Öncül Parlak Selis Tansu Utku Yaprak Lara Milena Nevruz Öyküm Paye Selda Toprak Ülgen Yaşam Lavin Milda Nida Özgü Pelin Şebnem Tuğçe Ülkem Yaşın Levin Mirel Nidal Özgül Petek Şirin Tuana Ünzile Yeşil Liya Mira Nil Özlem Pınar Şirem Tözüm Ürün Yeşim Loya Miray Nira Özün Pırıl Şimal Türev Üzüm Yonca Burada daha fazla öneri var Çiçeği Burnunda Anne Adaylarına Fikir Verecek Bebek İsimleri! Değişik kız isimleri Hadi biraz keşfedilmemiş isimlerden konuşalım! Hayat, Iraz, Balca, Gülce, Gerçek, Hansa, Beliz, Günce, Kardelen, Kayla, Kiraz, Koza, İklim, Erva, Ervin, Nevruz, Umay, Talya, Pamira, Selis, Paye, Öncül kız bebek isimleri güzel ve farklı olmasıyla dikkatimizi çekti. O halde bu farklı kız bebek isimlerinin anlamlarını birlikte inceleyelim! Buna da bakıver Yavrucuğuna İsim Seçmekte Zorlanan Anneler İçin Anısı Olan Bebek İsimleri Iraz, uzak anlamına geliyor! Balca ve Gülce gibi sevilen ve güzel bir şeye benzeyen anlamını veren isimleri de bebeğine uygun bulabilirsin. Kayla, saf ve masum anlamlarına geliyor. Erva, hem kız hem de erkek bebekleri için kullanılıyor ve cesur anlamını taşıyor. Ervin, Farsça deneme ve şeref demek! Umay, doğum ve bereketin sembolüdür. Talya, doğanın uyanışı ve baharın müjdecisi demek! Eğer kızın bahar aylarında doğuyorsa, bu ismi düşün deriz! Hansa ise Arapların ünlü bir kadın şairi. Belki de kızına verdiğin bu isim onun şair ruhlu olmasına katkıda bulunacaktır. Bunu niye mi söylüyoruz? Çünkü isim analistleri geçmiş insanların isimlerinin kullanılmasını tavsiye etmeyip; bebeğin yepyeni bir dünya olduğunu belirtirler. Örneğin, bir aile büyüğünün ismini bebeğine vererek, onun genetiğini bebeğine aktardığını iddia ederler. Buna inanıp inanmamak sana kalmış. Ancak, eğer inanıyorsan, Hansa ismini düşünebilirsin. Bu konuyla ilgili kararsızsan, Nilda Ferhan Efeçınar’ın açıklamalarını dinlemeni tavsiye ederiz. Bakalım işin özü neymiş Bebeğe İki İsim Vermek Doğru mu Yanlış mı? Kuranda geçen kız isimleri Havva, İrem, Kübra, Büşra, Ahsen, Asi, Beyza, Cennet, Ezel, Ela, Karye, Meryem, Serra, Sara, Şimal gibi İslami kız bebek isimlerinden bazıları! Anlamları ise; İrem, cennet bahçesi anlamındadır. Kübra, çok büyük anlamına gelir. Büşra sevinçli haber demektir. Ahsen, çok güzel, en güzel demektir! Beyza, günahla kirlenmemiş olana işaret eder. Ela, farsça kestane rengi anlamındadır. Serra, bolluk ve bereket demektir. Sara ise, katkısız ve temiz anlamlarına gelir. İlgini çekebilir Televizyon Dünyasında En Çok Kullanılan Bebek ve Çocuk İsimleri! Popüler kız isimleri Bir de her yılın modası olan isİmler var; Çiğdem, Didem, Dilan, Deniz, Ceren, Özlem, Hande, Pınar, Yeşim, Nida, Seda gibi adlar çok sevilen kız bebek isimleri arasında! Bebeğine isim arayanların merak konusu İsim Koçu Kimdir? İsim Analizi Nasıl Yapılır? Bu videoya da bakmalısın. Hamilelik sürecinde hem annelerin hem de babaların en çok üzerinde düşündüğü konulardan biri de bebeklerine verecekleri isimdir. Siz de bebeğinizin ismine hala karar veremediyseniz önerilerimize göz atabilirsiniz. Sizin için hazırladığımız bu yazı ile 2022’nin en popüler bebek isimlerini ve anlamlarını bir arada bulabileceksiniz. İşte kız bebek isimleri ve erkek bebek isimleri anlamlarıyla birlikte sizlerle. Cinsiyet Erkek Kız 2022 kız bebek isimleri ve anlamları A Harfi Açangül Açmış gül. Açelya Fundagillerden, güzel, renkli, kokusuz çiçekler açan bir bitki. Açılay “Ay gibi doğ, ay gibi açıl” anlamında kullanılan bir ad. Ada Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası. Adal “Adın yayılsın, ün kazan” anlamında bir ad. Aden Cennet bahçesi. Adile 1. Doğruluktan ayrılmayan kimse. 2. Adaletli. 3. Hakka uygun, haklı. Afet Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın. Afife Namuslu, iffetli, temiz, dürüst. Afitap Güzel yüz. Ahenk Uyum. Ahsen Çok güzel, en güzel. Ahu Çok güzel, çekici. Ahuela Çok güzel gözlü. Ahugül Çok güzel. Ahunaz Nazlı güzel,nazenin. Ahter 1. Yıldız. 2. Talih, şans, uğur. Ajda 1. Filiz, sürgün. 2. Çentik çentik olan şey. Akanay Bir yerden bir yere doğru giden güzel kadın. Akasya Yurdumuzda yetişen bir süs ve gölge ağacı. Akel 1. Doğru, dürüst işler yapan Eli uğurlu olan kimse. Akgül Beyaz gül. Akpınar Berrak ve saf suyu olan pınar. Aksa 1. En uzak. 2. Nihayet. 3. Irak Aksu 1. Kayalardan sızan tatlı ve berrak su. 2. Gözdeki billur cismin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen körlük. Aksuna Ak renkli yaban ördeği. Akşın 1. Az beyaz, Kıllarında ve gözlerinde bazen de derisinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı beyaz olan hayvan veya insan. Akyıldız Çoban yıldızı. Ala Karışık renkli, çok renkli, alaca. Açık kestane renginde olan, ela. Alabegüm Henüz olgunlaşmamış kadın. Alagül Çok renkli gül. Alanur Çok renkli parlaklık. Alara 1. Efsanevi su perisi. 2. Mitolojide bir yer adı. 3. Kırmızı süs. Alaz 1. Alev. 2. Ağaçsız, açıklık yerler. 3. Gösteriş, haşmet. Albeni Alım, çekicilik, cazibe. Alçiçek Kırımızı çiçek. Alçin Kızıl renkli küçük bir kuş. Alev maddelerin veya gazların türlü biçimlerde uzanan ışıklı dili. 2. Sıcaklık .3. Kıvılcım. Aleyna Bizim üzerimize bizim hakkımızda. Algı 1. Kazanç, alacak. 2. Rüşvet. 3. Vergi. 4. Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak. Algül Kırmızı gül. Alım 1. Çekicilik. 2. Kurum, çalım, gurur. Alime Bilgin kadın. Alin 1. Aydınlık, parıldayan. 2. Yüce, soylu. Alisa 1. Asil soydan olan. 2. Güzel. Aliye Yüksek, yüce. Alkım Gökkuşağı. Alkız Kırmızı yanaklı,sağlıklı kız. Almina Kızıl, kırmızı renkler. Altın 1. Parlak sarı renkte, kolay işlenen, değerli paslanmaz maden. 2. Üstün nitelikli, değerli kimse. Altınay Üstün nitelikli, değerli kimse. Altınbaşak Üstün nitelikli, değerli kimse. Altındal Üstün nitelikli, değerli kadın. Alya Yüksek yer, yükseklik, gök, sema. Amine 1. İnanılır, güvenilir. 2. Sakıncasız, tehlikesiz. 3. Yüreğinde korku olmayan, korkusuz. Anife 1. Sert, şiddetli. 2. Haşin. 3. Geçmişte, pek yakında, burnun ucu denecek kadar yakından geçen. 4. Biraz önce, belirtilen, bahsedilen. Aram Çölde bilinçli şekilde birileri tarafından konulan hedef, nişan. Aren Farsça Parlak renkteki kum tanesi. Hititçe Işık Arın 1. Temiz, arı, saf. 2. Alın. 3. Yüz, cephe, dağların, tepelerin yüzü. Ariel 1. Melek. 2. Dürüst, temiz, namuslu. Arife 1. Bilen, bilgili. 2. Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler. Armağan 1. Birini sevindirmek için verilen şey, hediye. 2. Ödül. 3. Bağış, ihsan. Armin 1. Özgürlük ve barış yanlısı. 2. Asker, savaşçı. 3. Yüksek yer. Arsu Su kadar berrak. Arya Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça. Arzu 1. İstek, dilek. 2. Heves. Arzucan Candan isteyen. Arzugül Gül gibi istenilen, beğenilen. Arzum “İsteğim, dileğim” anlamında kullanılan bir ad. Asel dört ırmaktan biri. ırmağı. Asena Kurt. Asi Başkaldırıcı. Asiye l. Direk, sütun. 2. Acılı, kederli üzüntülü kadın. 3. Hz. Musa’yı Nil’den çıkararak büyütüp yetiştiren Firavun’un eşi. Aslı 1. Bir şeyin kendisi. 2. Kerem ile Aslı öyküsünün kadın kahramanının adı. Aslıhan Han soyundan gelen. Aslım Yarar, fayda. Aslınur Nurdan gelen, aydınlık, ışıklı, temiz. Asrın Çağdaş, bu asra ait olan, asra uygun olan. Asu Yaramaz, haşarı çocuk. Asude güzel, renkli, kokusuz çiçekler açan bir bitki. 2. Rahat,dingin. Asuman Gök, gökyüzü. Asya 1. Doğu. 2. Dünyanın beş kıtasından en büyük ve en kalabalık olanı. Aşkım "Benim aşkım, sevdiğim insan, sevgilim" anlamında kullanılan bir ad. Aşkın 1. Belli bir süreyi aşmış, ötesine Benzerlerinden üstün. 3. Çok, fazla. Atiye 1. İhsan, lütuf, bağışlama. 2. Armağan. Atlas Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş. Ay 1. Yer yuvarlağının uydusu olan gök cismi, kamer. 2. Yılın on iki bölümünden her biri. 3. Güzel, parlak, nurlu. Ayaltın Ay ve altın gibi parlak olan. Ayben Yüzünde benleri olan güzel. Aybeniz Ay gibi güzel yüzü olan. Aybike Ay gibi güzel, el değmemiş kız. Aybirgen Ay veren. Aybüke Aybike, ay gibi güzel el değmemiş kız. Aycan "Ey sevgili" anlamında kullanılan bir ad. Ayça 1. Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, hilal. 2. Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem. Ayçağ Ay-çağ Ayçiçek Ay gibi parlak ve çiçek gibi güzel olan. Ayçin 1. Bir bitki adı. 2. Dağlarda, bir yerden koparak yuvarlandıkça büyüyen kar yığını. 3. Ayçın, ay gibi, aya benzer. Ayda Dere kıyılarında, çayırlarda yetişen bir bitki. Aydan Güzelliğini aydan almış, ay gibi parlak ve güzel. Aydeniz Ay gibi güzel, deniz gibi coşkulu olan. Aydınlık Bir yeri aydınlatan güç, ışık. Aydilek Dileği, isteği dürüstlük olan Aydinç Ay gibi dinç olan. Aydoğan Ay gibi doğan. Ayfer Ay ışığı. Aygen 1. Dost, arkadaş. 2. Sevgili, yâr. Aygönül Güzel gönüllü. Aygun Ay gibi güzel, güneş gibi parlak olan. Aygül Ay gibi parlak, gül gibi güzel olan. Ayışığı Ayın ışığı, mehtap. Aykal Ay gibi parlak ve ışıklı kal anlamında kullanılan bir ad. Aykız Ay gibi güzel ve parlak olan kız. Ayla 1. Ayın ve bazı yıldızların dolayındaki ışık çevresi, ay ağılı, hale. 2. Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi. Aylan Açıklık, alan, meydan. Aylin Ayla. Aynur Ay ışığı. Aypare Ay parçası, ay gibi güzel. Ayperi Ay gibi güzel olan peri. Aysar Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan. Aysel Ay gibi parlak, ışıklı, güzel. Aysevil "Ay gibi her zaman sevilen, beğenilen biri ol." anlamında kullanılan bir ad. Aysoy Ay gibi temiz soylu olan. Aysu Ay gibi parlak, su gibi berrak olan. Aysun Uysal. Aysuna Ay gibi güzel olan. Ayşan Ay gibi şanlı, görkemli, parlak olan. Ayşe Rahat ve huzur içinde yaşayan. Ayşegül Rahat ve huzur içinde yaşayan gül gibi güzel. Ayşen Ay gibi güzel ve şen olan. Ayşenur Rahat ve huzur içinde yaşayan güzel. Ayşıl Ay gibi ışıklı, parlak. Ayşin Ay gibi güzel olan. Ayten Ay gibi tek, biricik, eşsiz. Aytolun Dolunay, ayın on dördü. Aytu Aya benzeyen tuğlu. Aytül Mehtap. Azize Ermiş kadın. Azer Ateş. Azra 1. El değmemiş bakire kız. 2. Delinmemiş inci. 3. Ayak basılmamış kum. 4. Medine’nin diğer bir adı. 5. Hz. Meryem’e verilen ad. Azze Şerefli, saygıdeğer. B Harfi Bade İçki. Bahar Yazla kış arasında olan mevsim. Bala Yavru, çocuk. Balca Bal gibi tatlı, sevimli olan. Balın Sevgili, sevilen. Balkın Parıldayan, parlak. Balkız Şirin, tatlı, hoş kız. Banu 1. Kadın, hatun, hanım. 2. Prenses. 3. Hanımefendi. 4. Gelin. Banuhan Banu-han. Başak Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı. Begüm Hint prenseslerine verilen unvan. Behin Bihin. En iyi, çok iyi, seçkin. Behiye Güzel. Belemir Mavikantaron. Belgi 1. Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan. 2. Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik. Belgin Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, açık, anlaşılır, belirgin. Belgün 1. Sarih, belirgin, şeffaf. 2. Aydınlık gün. Belin 1. Korku, ürkü. 2. Şaşkınlık, hayret. Belinay 1. Ay'ın gölün yüzey kısmına yansıması. 2. Peygamber çiçeği. Beliz İşaret, im, iz. Bella Güzel. Belma Yumuşak, sakin, telaşsız kimse. Benan 1. Parmaklar, parmak uçları, 2. Parmakla gösterilen, ünlü, tanınmış. Benay Ay gibi parlak olan kız. Benek 1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta. 2. Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm. Bengi Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedî. Bengü Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedî. Bengül Gül gibi güzelim anlamında kullanılan bir ad. Beniz Yüz rengi. Benna Yapı yapan, mimar, kalfa, dülger. Bennur Ben, nur gibi parlak ve güzelim anlamında kullanılan bir ad. Bensu Bengisu, Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, abıhayat. Bera 1. yeni ayın ilk günü, 2. saf, temiz. 3. Fazilet. 4. Seçkin olma vasfı. 5. Olgunluk. el-Bera’ b. Azib Ashabdandır. Berceste 1. Seçilmiş, beğenilmiş. 2. Sanat değeri yüksek anlamlar taşıyan dize. Bercis 1. Jüpiter gezegeni. 2. Çok süt veren deve. Berçin 1. Güçlü. 2. Perçin. 3. Bahçe, etrafı çevrilmiş tarla. 4. Sertleşmiş toprak, toprağı pek, katı olan arazi. yığını. Taş yığını. 6. Toplayıcı Beren 1. Güçlü, kuvvetli. 2. Akıllı. 3. Kadife kumaş. Berfin Kardan, kar ile ilgili. Berfu Kar tanesi. Bergüzar Anmak için verilen armağan, hatıra, yadigâr. Beria Olgunluk ve güzelliğiyle akranlarından üstün olan sevgili, kadın. Berin 1. En yüksek, çok yüce. 2. Soylu. Beril Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat. Berna Genç, körpe. Berra 1. Hayırsever. 2. Bereket ve bolluk getiren. Berrak Duru, temiz, aydınlık, açık. Berran Bürran Keskin, kesici. Berre 1. Temize çıkarma. 2. Uzaklaştırma 3. Beri kılma. Berrin Karada yaşayan. Besime Güler yüzlü, güleç, neşeli kız. Besisu Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su. Beste 1. Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin tümü. 2. Bağlanmış, bitiştirilmiş. Bestegül Gül demeti. Bestenigar Klasik Türk müziğinde en eski birleşik makamlardan biri. Betül 1. Namuslu, temiz kadın. 2. Allah'ın emri. 3. Hazreti Meryem'in ve Hazreti Fatma'nın lakapları. 4. Ana ağaçtan ayrılıp, ayrı kök salan fidan. Beyhan Sır saklamayan, aklındakini ve yüreğindekini hemen söyleyen. Beyna “İki el arasındaki sevgi” anlamındadır. Kuran’ da yer alan bir kelimedir. Beyza Çok beyaz, daha ak; çok temiz, lekesiz. Bihter Daha iyi, en iyi, pek iyi. Bilcan Bilgili dost. Bilge Bilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kimse. Bilget Havadis, malumat. Bilgiye götüren kimse. Bilhan Çok bilgili, çok bilen. Billur 1. Duru, temiz, saydam, tanınmış ve değerli kesme cam, kristal. 2. Parlak, Duru. Bilsev "Bil ve sev" anlamında kullanılan bir ad. Bilun 1. Esir, tutsak. 2. Yarım Ay. Binay "Bin ay" " anlamında kullanılan bir ad. Binnaz Çok nazlı, cilveli. Binnur Çok nurlu. Biray Ay gibi tek, eşsiz. Birben "Yalnızca ben" anlamında kullanılan bir ad. Birce Tek, eşsiz, biricik. Birgen Yalnızlığa alışmış. Birgül Biricik. Biricik Tek, eşsiz, çok sevilen, benzeri olmayan. Birsel Hareketli, canlı. Birsu Biricik, tek yaşam kaynağı, hayatın anlamı. Buğday Tohumu ekmek yapımında kullanılan bitki ve aynı bitkinin başaktan ayrılmış tanesi. Buğlem Cenneti müjdeleyen melek. Buğu 1. Soğuk bir cisim üzerinde ince bir tabaka durumunda yoğunlaşmış sıvı. 2. Su buharı. Buket Çiçek demeti. Buluş İlk kez yeni bir şey yaratma, icat. Burcu 1. Güzel koku, ıtır. 2. Sakız ağacının tomurcuğu. Burçak Baklagillerden, taneleri yem olarak kullanılan bir bitki. Burçin Geyik, dişi geyik. Buse Öpücük, öpme, öpüş. Büklüm Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat. Büşra Müjde, sevinçli haber. C Harfi Cahide Çok çalışan, çaba gösteren kimse. Cana `Ey sevgili` anlamında kullanılan bir seslenme sözü. Canan Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kadın, sevgili. Canaş Sevgili, dost, arkadaş. Canay Şirin, tatlı kimse. Candan İçten, yürekten, gönülden, samimi. Candeğer Uğrunda can verilecek kadar güzel, değerli, sevilen. Canfeza Can artıran, gönle ferahlık veren. Cankız Sevilen, sevimli, şirin kız. Canöz Kişinin özü. Canözlem Gerçekten özlenen kimse. Cansel Özü taşkın olan kimse. Cansen "Sen cansın, sevilensin, sevimlisin" anlamında kullanılan bir ad. Cansev "İnsanları sev" anlamında kullanılan bir ad. Cansın Sevgi dolusun, sevilmeye değersin, dostsun, sevgilisin" anlamında kullanılan bir ad. Cansu Can suyu, yaşam veren su. Cansun "Kendini göster" anlamında kullanılan bir ad. Cansunar "Canını feda eder" anlamında kullanılan bir ad. Cavidan Sonrasız, sürekli kalacak olan, sonsuz. Cazibe Çekicilik. Cedide 1. Yeni, kullanılmamış. 2. Pek az zamandan beri bilenen veya mevcut olan. Celile Ulu, büyük, yüce. Cemile Güzel kadın. Cemre Şubat ayında birer hafta aralıklarla önce havada, sonra suda en son toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi. Cennet Dinî inanışlara göre imanlı, dünyada iyi işler yapmış kimselerin öldükten sonra sonsuz bir mutluluğa kavuşacakları yer, uçmak, behişt. Ceren Ceylan, ahu. Cevza İkizler burcu, gökyüzünün kuzey yarım küresinde görünen iki parlak yıldızlı burç. Ceyda Uzun boyunlu ve güzel kadın. Ceyla ay kadar güzel, Su Gibi Berrak Olan. atfedilmiş, bağışlanmış. Ceylan Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, ahu, gazal Gazella dorcas. Ceylin İngilizcedeki Jaylin isminin Türkçeleştirilmiş halidir ve sakin’ anlamına gelir. Ayrıca ceyl Farsçada 'yengeç' demektir ve Ceylin de yengeç yuvası anlamı taşır. Cihanbanu Dünyanın hanımefendisi. Ç Harfi Çağıl 1. Çağla ilgili. 2. Çakıl. 3. Çağla. Çağın Yıldırım, şimşek. Çağla Badem, kayısı, erik vb. tek çekirdekli yemişlerin körpeyken yenilebilen ham şekli. Çağlayan Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer. Çağnur Çağın ışık saçan bireyi. Çevren Ufuk, göz erimi. Çığlık Acı, ince ve keskin ses, feryat, figan. Çiçek Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü. Çiğdem Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi, mahmur çiçeği. Çilek Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki. Çilen 1. Hafif yağan yağmur, çisenti. 2. Suyun derin olmayan yeri. Çiler Şarkı söyleyen, şakıyan, öten bülbül. Çimen Buğdaygillerden, bahçelerin, yol kenarlarının ve parkların yeşillendirilmesinde yararlanılan çok yıllık bitki. Çise İnce yağmur, çisenti. Çisen 1. Sisli ve kapalı havada ince ince yağan yağmur. 2. Çiy. Çisil İnce yağmur. D Harfi Dalga Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket. Dalya Yıldız çiçeği. Damla Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre. Defne Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç, develik. Değer 1. Yüksek nitelik. 2. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. 3. Bir şeyin önemini belirten ölçü, karşılık. Delal İnsana hoş, sevimli görünen hâl, naz, işve. Demet Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam. Bitki veya çiçek destesi. Deniz 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok bol. Deren Derleyen, toplayan. Derin 1. Çok gelişmiş, çok ilerlemiş. 2. Yoğun. 3. İçten gelen. Derya 1. Deniz. 2. Çok bilgili, engin kimse. 3. Çok, pek çok. Deryanur Çok güzel, çok parlak olan. Desen Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılan çizim. Deste Demet, tutam, bağlam. Destegül Mevlevi dervişlerinin giydiği kollu cepken ve uzun cüppeye verilen ad. Devin 1. Hareket, kımıldanış. 2. Çaba, gayret. Devinsu Suyun ritmik hareketleri, akarsu. Devrim Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme. Diba Bir tür süslü ipek kumaş. Dicle Bir nehir adı. Didar Yüz, çehre. Dide 1. Göz, göz bebeği. 2. Gözcü. Didem Çok sevdiğim, gözüm kadar sevdiğim, yarim. Dila Ey gönül! Dilan Gönüller, yürekler. Dilara Gönül çalan, sevgili, yar. Dilay Ay gibi parlak, gönle ışık saçan. Dilber Gönlü alıp götüren güzel. Dildar Birinin gönlünü almış, sevgili. Dilde Ünü bir tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse. Dilege Güzel ve düzgün konuşan. Dilek Dilenen, istenen şey. Dilem Gönül ilacı. Diler İsteyen, dilekte bulunan, dileyen. Dilge Güzel konuşan, hoşsohbet kimse. Dilhan Gönülden söyleyen, içten konuşan kimse. Dilmen Dil bilen, güzel söz söyleyen. Dilnişin Gönülde yer tutan, hoş, güzel. Dilsu Gönül yakan, yürek yakan. Dilşah Gönül şahı, sevgili. Doğa 1. Var olan her şeyin, canlı ve nesnelerin tümü. 2. Deniz, dağ, ova, orman oluşturduğu fiziksel dünya. 3. Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü. Doğay Ey ay, artık doğ, kendini göster anlamında kullanılan bir ad. Doğu Güneşin doğduğu yön, gündoğusu. Dolunay Ayın bütün olarak ve parlak göründüğü dönemi. Dora 1. Dağ doruğu. 2. Bir şeyin üst kısmı, yukarısı, tepe. 3. En yüksek yer, uç. Döndü l. Henüz evlenmemiş kız. 2. Gittiği yerden geri gelen. Döne 1."Bundan sonraki çocuklar erkek olsun" anlamında kullanılan bir Karşı ziyarette bulunma. Duru Bulanık olmayan, temiz, berrak, saf. Durugül Özü temiz güzel kadın. Durusu Sakin akan saf ve berrak su. Duygu Kimi nesne, olay ya da kişilerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim, his. Duygun Duygulu, hassas. Dünya Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yeryüzü. Dürdane İnci tanesi. Düriye İnci gibi parlayan, parlak. Düş Rüya. E Harfi Ebrar 1. Hayır sahipleri. 2. İyiler, dindarlar, özü sözü doğru olanlar. Ebru 1. Kaş. 2. Kâğıt süslemeciliğinde kullanılan, mottifli boyama yöntemi. Ece 1. Kraliçe. 2. Güzel kadın. 3. Büyük kardeş. 4. Ana. Ecem Kraliçem. Ecer Yeni, güzel, iyi. Echer 1. Son derece güzel kadın. 2. Gündüz iyi görmeyen karmaşık gözlü. Ecmel Çok güzel. Ecre Allah'ın hediyesi anlamını taşımaktadır. Ecrin 1. Bedel. Karşılık, mükafat. 2. Allah’ın hediyesi anlamını taşımaktadır. Eda 1. Davranış, tavır. 2. Naz, işve. Efide Kalpler, gönüller. Efser Taç. Efsun Büyü. Eftelya Çiçek, ağaç çiçeği, çiçek açma, çiçeklenme. Ekim 1. Toprağa ürün ekme işi. 2. Yılın onuncu ayı. Ekin 1. Ekilmiş tahılın filiz vermiş biçimi, tarlada bitmiş tahıl. 2. Buğday. 3. Kültür. Ela Gözde sarıya çalan kestane rengi. Elanur Gözü sarıya çalan kestane rengi olan güzel. Elgin Garip, yabancı, gurbette yaşayan. Elif 1. Arap alfabesinin ilk harfi. 2. İnce uzun boylu kız. 3. Alışmış, alışkın. Elife 1. İstenilen, alışılan şey. 2. Alışılmış, alışkın. Elis Güzel kokan bir çiçek. Eliz 1. Emir Veren Prenses, Cennetteki En Büyük Meyva Ağacı. 2. Bir Şeye Duyulan İçsel Eğilim; Birinden Yerine Getirilmesi İstenilen Şey. 3. Sıçrama. 4. Çifte, tekme. 5. El izi Elmas 1. Mücevher olarak kullanılan saydam, değerli taş. 2. Çok sevgili ve değerli. Emel Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek. Emine 1. İnanılır, güvenilir. 2. Sakıncasız, tehlikesiz. 3. Yüreğinde korku olmayan, korkusuz. Enginay İyi, güzel, temiz, sağlam kimse. Enginiz İz bırakacak kadar değerli insan. Enginsu Açık deniz. Enise Dost, arkadaş, yâr, sevgili. Erçil Doğru, sözüne güvenilir kişi. Erda 1. Beyaz karınca. 2. Ağaç kurdu. Erengül Deneyimli, akıllı güzel kadın. Ergül Yeni açan gül. Erin Erginleşmiş kimse. Erva 1. Letafet, güzellik. 2. Çok genç, güzel insanlar. 3. Yiğitlik, cesaret. Esen Sağlıklı, sağlam, rahat. Esengün Sağlıklı, salim, rahat kimse. Eser 1. Soğuk. 2. Sert esen rüzgâr. 3. Belirti, Ar. Yapıt. Esila Zaman. Esim Rüzgârın esişi. Esin 1. Esinti, rüzgâr, sabah rüzgârı. 2. Etkilenme, çağrışım veya içe doğma ile akla gelen yaratıcı duygu, ilham. Eslem Allah'a teslim olan kişi, günahsız ve de çok değerli kimsedir. Esma Adlar, isimler. Esmacan Adı can olan. Esmer Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan, yağız kimse. Esmeray Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan kadın. Esna Bir işin yapıldığı an, sıra. Esra En çabuk, pek çabuk. Eşlem Kopya. Eva 1. Havva, yaratılan ilk kadın. 2. Akşam, arife ve arife gecesi. Evin 1. Bir şeyin içindeki öz, cevher. 2. Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü. 3. Çok taneli başak. 4. Tohum, tane. Evla Daha iyi, yeğ, önde gelen. Evrim Ağır ağır ve kendiliğinden oluşan değişim. Evsa 1. Vasiyet eden. 2. Buyuran. 3. Emreden. Evsan Putlar. Eylem Bir durumu değiştirmek için gösterilen çaba. Eylül Yılın dokuzuncu ayı. Eyşan 1. Şanlı güzel. 2. Güzelliği ile ünlü. Ezel Başlangıcı, öncesi olmayan geçmiş zaman, öncesizlik. Ezgi Belli bir kurala göre oluşturulan ve kulakta haz uyandıran ses dizisi, nağme. Ezgin Senin ezgin, nağmen anlamında kullanılan bir ad. Ezrak Mavi, gök renkli. Su gibi saf ve temiz olan. F Harfi Fadik Fatma. Fadime Fatma. Fahire 1. Şanlı, şerefli, onurlu. 2. Övünen, iftihar eden. 3. Parlak, gösterişli, güzel. Fatma 1. Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammet’in ilk eşi Hz. Hatice’den doğan kızının adı. Fatmagül Fatma ve gül. Fatmanur Fatma ve nur. Fazilet İnsan yaradılışındaki bütün iyi huylar, erdem. Fecir Sabaha karşı ortalığın aydınlanmaya başladığı zaman, tan vakti. Ferah 1. Ar. Gönül açıklığı, sevinç, sevinme. 2. Far. Açık, aydınlık. Ferahnur Aydınlık veren, nur veren. Feray Ay ışığı, ayın parlaklığı. Feraye Ay ışığı, ayın parlaklığı. Fercan Güçlü, parlak, canlı kişiliği olan kimse. Ferda 1. Yarın. 2. Gelecek zaman. 3. Öbür dünya, ahiret. Ferhan 1. Sevinçli, neşeli. 2. Memnun. Ferhunde 1. Kutsal, kutlu, uğurlu. 2. Mutlu, mesut. Feride Eşi benzeri olmayan, tek, eşsiz, üstün. Feriha Ferah, rahat, sevinçli. Fersude Eskimiş, yıpranmış, aşınmış. Ferve 1. Zenginlik, servet. Fevziye Kurtuluş, zafer ve üstünlükle ilgili olan. Feyza 1. Bolluk, çokluk. 2. Coşma, taşma. Feza 1. Uzay. 2. Geniş alan. 3. Geniş ova. Fidan 1. Yeni yetişen ağaç veya ağaççık. 2. Ağacın kökünden çıkan. 3. İnce uzun, narin, zarif. Figan Istırap ile bağırma, inleme. Figen Yaralayan, kıran, düşüren. Fikriye Düşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili. Filiz 1. Tohumdan veya tomurcuktan çıkan körpe sürgün. 2. İnce uzun, zayıf, narin kız. Firdevs Cennet, cennet bahçesi. Firuze Açık mavi renkli, değerli bir süs taşı. Firüzan Parlayıcı, parlayan, parlak. Fulden 1. Ceylan, Güzel Gözlü. 2. Ay parçası. 3. Açık görüşlü. Fulya Nergisgillerden bir bitki ve onun güzel renkli, kokulu çiçeği. Funda Kurak yerlerde yetişen çalı türünden bir ağaççık. Füruzan Firuzan. Parlayıcı, parlayan, parlak. Füsun Sihir, büyü. G Harfi Gamze 1. Süzgün ve yan bakış. 2. Çenedeki veya yanaktaki çukurluk. Gaye Amaç, erek, hedef. Gazal Ceylan. Gazel 1. Divan edebiyatında bir nazım biçimi. müziğinde, belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sesle yapılan taksim. 3. Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı. Gece Genellikle saat itibaren gün ağarıncaya kadar geçen süre, tün, şeb. Gelincik Yazın kırlarda yetişen kırmızı ve büyük çiçekli bitki. Gevher Mücevher, elmas, inci. Bir şeyin aslı, mayası. Gizem Aklın erişemediği veya çözülemeyen şey, sır. Gonca Tam açılmamış çiçek, gül. Goncagül Gonca ve gül. Göğem 1. Yeşile çalar mor renk. 2. Bir çeşit yabani ekşi erik. 3. Yapraklanmış ekin. Gök 1. Yeryüzünün üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk. 2. Mavi renk. Gökben Özü genç olan kimse. Gökçe 1. Güzel, gösterişli kimse. 2. Melek. 3. Mavi gözlü kimse. Gökçen Güzel, hoş kimse. Göknil Mavi gözlü kimse. Göknur Parlak olan gökyüzü. Göksen Mavi gözlüsün anlamında kullanılan bir ad. Göksu 1. Gökten inen Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların genel adı. Göksun "Yüksel, yücel" anlamında kullanılan bir ad. Gönül Yürekte varsayılan sevgi, istek gibi duyguların kaynağı. Görkem İhtişamlı, görkemli. Gözde Çok sevilen, beğenilen, nitelikli, üstün tutulan. Gözen İlgi çekici, samimi, sulak yer, pınar. Güher Gevher. Gül Katmerli, kokulu çiçekleri olan, pek çok türleri bulunan gülgillerin örnek bitkisi. Gülal Gül gibi güzel bil kızla evlen anlamında kullanılan bir ad. Gülay Güllerin açtığı ay. Gülbahar Kırmızı boya elde etmede kullanılan iyi bir cins toprak. Gülbanu Gül gibi güzel kadın. Gülben Ben gül gibi güzelim anlamında kullanılan bir ad. Gülbin Gül fidanı. Gülbiz Gül serpen. Gülcan Gül gibi güzel olan. Gülce Gül gibi, güle benzeyen. Gülçiçek Gül ve çiçek gibi güzel olan. Gülçin Gül toplayan, gül devşiren. Gülden Gül soluklu, nefesi gül kokan. Gülderen Gül toplayan, gülleri derleyen. Gül-deren. Güleda Gül gibi nazlı olan. Gülen Gülümseyen, güler yüzlü. Gülenay Gülümseyen, gülen kimse. Gülendam Gül boylu, ince uzun, güzel endamlı. Güler Gülen, gülümseyen kimse. Gülfem Gül ağızlı, küçük ağızlı. Gülfer Gül gibi parlak, gül parlaklığında olan. Gülfidan Gül fidanı. Gülgen Gülen, gülümseyen. Gülgün Gül renkli, pembe. Gülhan Gül gibi güzel kimse. Gülin Güzel, zarif. Gülinaz Naz yapan güzel. Gülistan Gül bahçesi. Güliz Gül gibi güzel iz bırakan. Gülizar Gül yanaklı, al yanaklı. Gülnar Nar çiçeği. Gülnur Gül gibi parlak ve aydınlık olan. Gülpembe Pembe renkli gül gibi güzel olan. Gülperi Gül ve peri gibi güzel olan. Gülriz Gül saçan, gül serpen. Gülru Gül yüzlü, al yanaklı. Gülsanem Gül gibi güzel olan sevgili. Gülseli Çok sayıda gül. Gülselin Çok sayıda gül. Gülseren Gülleri seren, çevreyi güllerle bezeyen. Gülsima Gül yüzlü. Gülsu Gül suyu. Gülsüm Yuvarlak, dolgun yüzlü. Gülsün Mutlu olsun, şen olsun, gülsün anlamında kullanılan bir ad. Gülşah Gül dalı. Gülşen Gül bahçesi. Gülten Gül tenli, pembe tenli. Gülter Taze gül, gonca. Gülümser Gülümseyen, güler yüzlü. Gülyüz Yüzü güzel olan. Günce Günlük, günlük yazılan anı. Günçiçek Günçiçeği. Güner Tan vakti. Güneş Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi. Güney 1. Dört ana yönden biri, Kuzey kutbuna karşı olan. 2. Her zaman güneş alan yer. Günnaz Nazlı güzel. Günnur Güneş gibi ışık ve aydınlık saçan. Günseli Gün ışığı, ışık seli. Günsu Saf, dürüst ve temiz kimse. Güz Sonbahar. Güzay Sonbahar ayı. Güzel Hoşa giden, hayranlık uyandıran, beğenilen. Güzey Gölgede kalan, az güneş alan yer. Güzide Seçkin, seçilen, beğenilmiş. Güzin Seçilmiş, seçkin, beğenilmiş. Güzün Güz mevsiminde, sonbaharda. H Harfi Hacer 1. Taş, kaya. 2. İsmail Peygamber’in annesinin adı. Hafize Koruyan, saklayan. Hale Bazen güneşin ve ayın çevresinde görülen ışıklı daire, ayla. Halenur Bazen güneşin ve ayın çevresinde görülen ışıklı daire. Halide Sürekli, sonsuz, ebedî. Hamiye 1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı. Hamiyet 1. Ulusseverlik, yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası. 2. İnsanlık, fazilet. Handan Gülen, gülücü, güleç, sevinçli. Hande Gülüş, gülme. Hanife 1. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. 2. İslamiyetten önce tek Tanrı'ya inanan. Hare Cam, göz dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş. Harika Nitelikleriyle hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz. Hasibe Değerli, saygın, soyu temiz. Haslet İnsanın yaradılışındaki huyu, doğası. Hatice Erken doğan kız çocuğu. Havva 1. Kutsal kitaplara göre yaratılan ilk kadın. 2. Esmer kadın. Hayal 1. Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey. 2. Gölge. Hayat 1. Yaşam, dirim. 2. Canlılarda, doğumdan ölüme kadar geçen süre. 3. Yaşama, yaşayış. Hayriye Hayır ve iyilikle ilgili, uğurlu ve kutlu. Hayrünnisa Kadınların hayırlısı, uğurlusu. Hazal Kuruyup dökülen ağaç yaprakları. Hazan Güz, yaprak dökümü mevsimi, sonbahar. Hazel Kuruyup dökülen ağaç yaprakları. Hazen Üzüntü. Gam, keder Haziran 1. Yılın altıncı ayı. 2. Doğru yolu arama, bulma. 3. Sır, görünmeyen, saklanmış, giz, gizli. Hece 1. Bir solukta çıkarılan ses veya ses birliği. 2. Afrika kıtasında bir nehir. Hediye Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, armağan. Helen Grek. Helin İngilizce Işık. Yunanca Parlayan ışık. Latince Dünyanın en güzel kadın. Kürtçe Yuva, kuş yuvası. Henna Kına ağacı. Hera 1. Yunan mitolojisinde Zeus'un eşi, Poseidon'un, Hestia ve Hades'in annesi. 2. Güçlü, muktedir kadın. 3. Savaşçı, mücadeleci, sabırlı. Hesna Güzel, hanımefendi kadın. Heves 1. Arzu, istek. 2. Gelip geçici istek. Hevin Aşk, sevda. Hicran 1. Bir yerden veya bir kimseden ayrılma. 2. Ayrılığın verdiği büyük üzüntü, keder. Hicret 1. Bir ülkeden başka bir ülkeye göç etme. 2. Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye göç etmesi. Hilal Ayın ilk günlerdeki durumu, yeni ay, ayça. Hoşseda Hoşa giden ses. Huda 1. Doğru yol gösteren, hidayet eden. 2. Allah'ın isimlerinden. 3. Kur'an-ı Kerim. Ek almadan isim olarak kullanılmaz. Hudanur gibi. Hüma 1. Başına konduğu kimseye mutluluk getirdiğine inanılan devlet kuşu, talih kuşu. 2. Mutluluk, saadet. Hümeyra Kızıllık, pembelik. Hürrem 1. Sevinçli, şen, güler yüzlü, gönül Taze, körpe. Hüsna Çok, en çok, pek çok güzel. Hüsün Güzel. İyi, güzellik. I Harfi Iğıl Yavaş akan su. Ildır 1. Parıltı, parlayış. 2. Alacakaranlık. 3. Ege denizi kıyısında Karaburun Yarımadasının batısında arkeolojik nitelikte bir köy. Ildız 1. Yıldız. 2. Gün dönümünden on gün önceki gün. Ilgaz 1. Atın dört nala koşması. 2. Hücum, akın. Ilgım 1. Serap, belli belirsiz görünme. 2. Gök erimi, ufuk. Ilgın 1. Akdeniz Bölgesinde yetişen bir ağaççık. 2. Hafif esen rüzgâr. 3. Kavurucu sıcak. 4. Belli belirsiz, hafif. 5. Serap. 6. Hayal. 7. İnce. 8. Konya'nın bir ilçesi. Ilım 1. İstek ve tutkularda ölçülü davranma erdemi, ölçülülük, itidal. 2. Gün tün eşitliği. Iraz Boyun eğen, kabul eden, rıza gösteren. Irmak Çoğunlukla denize dökülen, genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir. Işık 1. Aydınlık, ziya. 2. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, yüzde ve gözlerde beliren parıltı. 3. Yol gösteren, aydınlatan, önderlik eden kimse. Işıl Işıldayan, parlak. Işılar 1. Parlayan, ışıldayan. 2. Neşeli, canlı, şen. Işılay Parlayan, ışıldayan ay, ay ışığı. Işıltı Parlaklık, aydınlık. Işın Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne dağılıp giden ışık demeti. Işınbike Yüzü ay gibi parlak kadın. Itır Güzel koku. Itır çiçeği. İ Harfi İclal 1. Büyüklük, ululuk. 2. Saygı gösterme, ağırlama, ikram. İçim Hoş, güzel İdil 1. Volga Nehri'ne Türklerin verdiği isim. 2. Aşkla ilgili olup köy ve kır yaşayışını anlatan kısa şiir veya yazı. 3. Yun. İçten ve saf aşk. İffet 1. Temizlik. 2. Namus. İklil Çiçekten taç. İklim 1. Bir ülke veya bölgenin ortalama hava koşullarıyla beliren durumu. 2. Ülke, diyar. 3. Çevre, ortam. İkra Oku anlamına gelir. İlay Ay'ın hilal durumu, yeni ay. İlayda Su perisi. İldeniz Ülkenin denizi. İlgi İki şey arasındaki herhangi bir bağlılık, ilişki. İlgin Garip, yabancı, gurbette yaşayan. İlgün Halk, ulus, ahali. İlkay Ayın hilal durumu, yeni ay. İlkbahar Yılın ılık mevsimi, bahar. İlkben "Ben ilkim" anlamında. İlkcan İlk doğan çocuklara verilen adlardandır. İlke 1. Temel düşünce, temel Temel bilgi. 3. Davranış kuralı. İlkgül İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri. İlkgüz Eylül. İlkim İlk doğan çocuklara verilen adlardan biri. İlkin İlk doğan çocuklara verilen adlardan biri. İlkiz İkiz doğan çocuklarda ikinci doğanın adı. İlknur İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri. İlköz Özden doğmuş ilk kişi, birinci. İlkyaz İlkbahar. İlsu Ülkenin su gibi sar ve temiz insanı. İlter Yurdu koruyan, gözeten, yurtsever kimse. İmer Çok zengin, varlıklı. İmge Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal. İmren Görünen bir şeyi veya benzerini edinme isteği. İnci İstiridye gibi kimi kavkılı deniz hayvanlarının içinde oluşan değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi. İncila 1. Parlaklık, ışık. 2. Parlama, aydınlanma. 3. Görünme, ortaya çıkma. İncilay 1. Parlaklık, ışık. 2. Parlama, aydınlanma. 3. Görünme, ortaya çıkma. İncinur İnci gibi parlak olan. İnşirah 1. Açıklık, ferahlık, rahatlık. 2. Kur'an-I Kerim'de bir sure. İpar Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen bir çeşit dikenli otun sarımtırak çiçekleri. İpek 1. Bir tür böceğin ördüğü kozadan elde edilen ve kumaş yapımında kullanılan ince parlak tel ve bundan yapılan kumaş. 2. Zarif, kibar, ince. İrem 1. Cennete benzetilerek yapılan bahçe. 2. Efsanelerde, masallarda ve edebiyatta adı geçen mutluluk simgesi olan şehir veya Eşi benzeri olmayan, özel ve heybetli olan. İren Özgür, hür. İris 1. Mitolojide geçen, Tanrıların elçisi ve gökkuşağının simgesi olarak bilinen kızın adı. 2. Çiçek adı. 3. Gözün bir tabakası. İslim 1. Çin işine benzer şekilde yapılmış bir tür süs, bezek. 2. Buhar. İsmihan Adı hükümdar adı gibi olan. İsra 1. Yürütme, geceleyin yürütme gönderme. 2. Hz. Peygamberin miraç gecesi. 3. Kur’an-ı Kerim’in 17. suresi. İzel İz bırakan bir ele sahip olan kimse. İzem Büyüklük, ululuk. İzlem Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol, strateji. J Harfi Jale Kırağı, çiy. Jalenur Parlayan, ışıldayan çiy. Janset Güneşin doğuşu. Jülide Karmakarışık, dağınık, birbirine girmiş. K Harfi Kader 1. Alın yazısı, yazgı. 2. Genellikle kaçınılmaz kötü talih. Kadife 1. Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak Yumuşak, sakin, iyi huylu. Kadriye Değer, kıymet, onurla ilgili. Kamelya Çaygillerden, büyük, beyaz, pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki. Kamer Ay. Kamile 1. Olgun, yetkin kimse. 2. Kültürlü, bilgili. 3. Bütün, tam, eksiksiz. Karaca 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer. Karanfil Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi. Kardelen Baharın müjdecisi bir çiçek. Karmen 1. Soyluluk, eli açıklık. 3. Parlak kırmızı renk. 4. Meyve bahçesi. Katre Damla. Kayla 1. Pür, saf, katıksız. 2. Kötülükten uzak. 3. Masum. Kayra Büyük bir kimseden gelen iyilik, ihsan. Kelebek 1. Vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türü olan böcek. 2. Narin, zarif kadın. Kerime Cömert, eli açık. Kevser 1. Cennette bir havuzun adı. 2. Kur’an-ı Kerim’in bir suresi. 3. Maddi ve manevi çokluk, kalabalık. 4. Cennette bulunduğuna inanılan bir ırmak. Kezban Kâhya kadın, bir daireyi idare eden kadın. Kısmet Allah’ın herkese uygun gördüğü yaşama durumu, nasip, kader. Kıvılcım 1. Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası. 2. Harekete geçiren etken. Kıymet 1. Değer. 2. Değerli, nitelikli. Kibariye 1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu. Kiraz Gülgillerden bir meyve ağacı ve bu ağacın etli, sulu, tek çekirdekli, kırmızı renkli meyvesi. Kuğu Yabani ve evcil türleri bulunan, çok uzun ve kıvrık boyunlu, geniş kanatlı ve geniş gagalı bir su kuşu. Kumral Saçları koyu sarı ve açık kestane rengi olan. Kumru Güvercinden küçük, boz, gri renkli, sevimli bir kuş. Kumsal Göl ve deniz kıyılarında bulunan kum taneciklerinden oluşan alanın ismi. Kutsal 1. Güçlü bir dinsel saygı uyandıran veya uyandırması gereken Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen. 3. Uğur getirdiğine inanılan. Kutseli Uğur, mutluluk seli. Kübra En büyük, çok büyük olan. L Harfi Laden 1. Lâdengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki 2. Eskimiş Bu bitkiden elde edilen sürme, rastık. Lâl kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş. 2. Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş. Lale Çiçekleri kadeh biçiminde olan, türlü renklerde süs bitkisi. Lalehan Lâle gibi güzel olan. Lalezar Lâle yetişen yer, lâle bahçesi. Lamia Parlayan, parıldayan, parlak. Lara Bir Ortodoks azizesinin adı olan Larissa'nın Rusça kısa biçimidir. Latife 1. Yumuşak, hoş, güzel, sevimli. 2. Güldüren, tuhaf ve güzel söz, şaka. Lavin İsveçce Çığ ve heyelan. Kürtçe Güzel. Lebibe Akıllı, uyanık, zeki. Lebriz Ağzına dek dolu, taşan. Lema Parıltı, parlayış. Leman Parlama, parıldama. Lena İbranice Magdalalı Kadın. Arapça Bizim için, bizden biri, insan. Yunanca Günışığı, ayışığı. Lerzan Titreyen, titrek. Letafet Güzellik, hoşluk, incelik, nezaket. Leyal Geceler. Leyan Parlayan, parlayıcı. Leyla 1. Gece. 2. Saçları gece gibi simsiyah olan kadın. 3. Arabi ayların son gecesi. Leylan Serap, yalgın. Leylifer Gece ışığı. Lidya 1. Bir şeyin ötesinde bulunan. 2. Güzel ve soylu kimse. 3. Lidya, Antik Çağ'da, Batı Anadolu'da Menderes ve Gediz ırmakları arasında kalan bölgeye verilen isim. Lila 1. Hindu dininde evreni harekete geçiren ve dünyanın yaratılış ve yok oluş simgesi olan bir tanrı. 2. Leylak rengi. Lina 1. Antik Yunan'da olimpiyat oyunlarını kazananlara verilen ve zeytin dallarından yapılan taç. 2. Arapçada yumuşak hurma ağacı. Loya Türkçe 1. Ulaşılmak istenilen en yüce amaç. 2. Büyük. 3. Muhteşem, mükemmel. Lazca Tatlı kız. Lütfiye İyilik, güzellik ve ihsanla ilgili. M Harfi Macide Şan ve şeref sahibi kimse. Mahire Hünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse. Mahperi Ay gibi, peri kadar güzel. Mahpeyker Ay yüzlü, güzel. Maide 1. Yemek, ziyafet. 2. Üzerinde yemek bulunan Kur’an-ı Kerim'in bir suresinin adı. Makbule 1. Kabul olunmuş, alınmış. 2. Beğenilen, hoş karşılanan. Makule Çeşit. Malike Bir şeye sahip, bir şeyi olan. Mana Anlam. Mani 1. Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel. 2. Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri. Manolya Çok iri, beyaz çiçekler açan, yaprakları almaşık, parlak yeşil renkte süs bitkisi. Maral Geyik, ceylan. Masal Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür. Mavi Gökyüzünün rengi. Maya 1. Asıl, öz, kendi, yaradılış. 2. İktidar, güç. 3. Bilgi. 4. Para, mal. 5. Dişi deve. 6. Uzun hava, türkü. Mayıs Yılın beşinci ayı. Mebruke 1. Kutlanacak kimse, tebriğe layık Kutlu. Mebrure Hayırlı, beğenilmiş, makbul. Mediha Övülen, beğenilen kadın. Medine 1. Kent, şehir. 2. Hicaz’da Hz. Muhammed’in türbesinin bulunduğu şehir. Mehpare Ay parçası, çok güzel kadın. Mehtap 1. Ay ışığı. 2. Dolunay. Mehveş Ay gibi güzel kadın. Melahat Güzellik, yüz güzelliği. Melda Çok genç, körpe. Melek ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık. 2. Terbiyeli, uysal kimse. Meliha Güzel, şirin, sevimli. Melike 1. Kadın hükümdar. 2. Padişah karısı. Melina Yun Melania adının Ermenice geleneksel karşılığı olan isim. Melis 1. Bal, tatlı şey, sevgili, can. 2. Bal arısı. 3. Çayır, çayırlık. 4. Oğul otu. Melisa Oğul otu. Melodi Belli bir kurala göre yaratılan, kulağa hoş gelen ses dizisi. Meltem Yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı. Menekşe Mor renkli, güzel kokulu çiçekler açan, çok yıllık otsu bir bitki. Mengü Ölümsüz, sonsuz, ebedîleştirilmiş. Mensure Saçılmış, dağılmış. Meral Geyik, ceylan. Mercan 1. Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının örneği olan, kırmızı kalker iskeletli hayvan. 2. Bu hayvanın iskeletinden elde edilen ve süs eşyaları yapımında kullanılan madde. 3. Açık kırmızı renkte bir balık türü. Meriç Kuş iskeleti. Merih 1. Ateş rengi. 2. Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri. Merve 1. Çakıl taşı. 2. Mekke’de hacıların yedi kez gidip geldikleri kutsal dağın adı. Meryem 1. Peygamber İsa’nın annesi. 2. Dindar kadın. 3. İbr. İsyan, ayaklanma. Meşkure 1. Beğenilmiş, övülmüş. 2. Teşekkür edilmeye değer olan. Meva Sığınacak yer, yurt, mesken. Mevsim Yılın, iklim koşulları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri. Meyra Parlayan, parıldayan ışık. Meyyal 1. Çok istekli, düşkün. 2. Eğilen, meyleden. Mısra Bir şiiri oluşturan dizelerden her biri. Mihriban Şefkatli, güler yüzlü, yumuşak huylu, dost. Mihrican bir bayram. Mihrinaz Çok nazlı güzel. Mihrinur Gün ışığı, güneş ışığı. Mila 1. İnsanlar tarafından sevilen. bir tanem. Mimoza Baklagillerden, çiçekleri sarı, bazı türleri beyaz veya menekşe renginde, yaprakları akasya yaprağına benzeyen bir süs bitkisi, gümüşi akasya. Mina 1. Billur, şeffaf. 2. Şarap şişesi. 3. Mine. 4. Gökyüzü. 5. Ar. Liman. Mine 1. Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı. 2. İnce ve parlak nakış. 3. Çiçekleri başak durumunda, alacalı, mavi veya menekşe renginde, ıtırlı bir bitki. Minel Cennetteki inci tanesi. Mira 1. Kuyruklu yıldız. 2. Emir veren komutan. Miray Ay gibi ışık saçan bey. Mona 1. Arapça Dilek, ulaşılamaz arzu. 2. İrlandaca Asil. 3. Fransızca Sevgi. 4. Eski İngilizce Ay. 5. Farsça Sonsuza dek süren. Muazzez 1. Saygı duyulan, saygı ile karşılanan. 2. Değerli, kıymetli. Mukaddes Kutsal, mübarek. Mutlu Mutluluğa ermiş olan, mesut. Müberra Temize çıkmış, aklanmış. Müfide 1. Anlatan, ifade eden, anlamlı. 2. Yararlı, faydalı. Müge İnci çiçeği. Müjde Sevindirici haber. Müjgan Kirpik, kirpikler. Mükerrem Saygıdeğer, sayılan, aziz. Mümine 1. Tanımış, iman etmiş. 2. İslam dinine inanmış, Müslüman. Münevver 1. Aydınlatılmış, ışıklı, parlatılmış. 2. Aydın. Münire Nurlandıran, ışık veren, parlak. Münteha Son, sonuç. Müren Irmak, nehir, akarsu. Mürüvvet İnsanlık, cömertlik, iyilikseverlik. Müzeyyen Süslenmiş, bezenmiş, süslü. Mucize 1. Hayran bırakan, doğaüstü sayılan olay. 2. İnsan aklının alamayacağı olay. N Harfi Naciye 1. Kurtulan, selamete kavuşan. 2. Cehennemden kurtulmuş, cennetlik. Nadide Görülmemiş, az bulunan, değerli. Nadire Seyrek, az bulunur. Nadiye 1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis. Nagehan Ansızın, birdenbire, vakitsiz. Nağme Güzel ve uyumlu ses, ezgi. Nahide Körpe, genç kız. Naime Nazlı büyütülmüş, güzel ve zarif. Nalan İnleyen, inleyici. Name 1. Mektup. 2. Aşk mektubu. 3. Kitap, dergi. Nara Haykırma, bağırma. Narin İnce yapılı, zarif. Naşide Şiir okuyan, şiir söyleyen, şiir yazan. Naz Kendini beğendirmek için yapılan davranış, cilve. Nazan Nazlanan, nazlı, cilveli. Nazar 1. Bakma, göz atma. 2. Düşünme. 3. Göz değme. 4. İtibar, saygı. Nazife 1. Temiz, pak. 2. Zarif, kibar. Nazire Benzer, örnek, eş. Nazlan "Naz yap, kendini beğendir, nazlı, cilveli ol" anlamında kullanılan bir ad. Nazlı Naz yapan, kendini ağıra satan, işveli, edalı. Nazlıgül Nazlı güzel. Nazlım Sevdiğim, değer verdiğim, üstüne titrediğim, edalım anlamında kullanılan bir ad. Nazmiye 1. Nazımla, sözle, şiirle ilgili. 2. Sıralı, tertipli. Necla 1. Çocuk, evlat. 2. Kuşak, soy, nesil. 3. Güzel gözlü kadın. Necmiye Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait. Nedime 1. Sohbet arkadaşı. 2. Güzel öykü anlatan, güzel konuşan. 3. Kadın arkadaş. Nefes Soluk. Nefise Herkes tarafından beğenilen, çok güzel. Nehir 1. Akarsu, ırmak. 2. Çok, bol, fazla. Nejla 1. Çocuk, evlat. 2. Kuşak, soy, nesil. 3. Güzel gözlü kadın. Nergis 1. Çiçekleri ayrı ayrı veya bir kök sap üzerinde şemsiye durumunda, beyaz veya sarı renkte soğanlı bir süs bitkisi. 2. Güzelin gözü. Neriman Pehlivan, yiğit, cesur. Nermin Yumuşak, nazik, ince. Neslihan Han soyundan gelen, soylu. Neslişah Şah soyundan gelen. Nesrin Bir tür yaban gülü. Neşe Sevinç, mutluluk. Neşve Neşe. Neva 1. Ses, ahenk, nağme. 2. Refah, mutluluk. Neval 1. Talih, kader. 2. Bağış, ihsan. Nevbahar İlkbahar. Neveser Türk müziğinde eski bileşik bir makam. Nevgece Yeni yeni oluşan gece. Nevgül Yeni açmış gül, gonca. Nevin Yeni, çok yeni. Nevra 1. Işıklı olma, parlaklık. 2. Çiçek, özellikle beyaz çiçek. Nevres Yeni yetişen, genç, körpe. Nevriye Işıklı, parlak. Neyir Nurlu. Nezahat Nezahet Nida Bağırma, seslenme. Nigar 1. Resim gibi güzel, sevgili. 2. Put. 3. Resim. Nihal 1. Fidan, taze sürgün. 2. İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Nihan 1. Gizli, saklı. 2. Sır, giz. Nil 1. Mavi, lacivert. 2. Mısır’dan geçip Akdeniz’e dökülen nehir. Nilay Ayın parlaklığı. Nilgün Koyu mavi renkli, çivit renginde olan. Nilüfer Yaprakları uzun saplı, çiçekleri büyük, beyaz, su yüzeyinde açan, göl ve su birikintilerinde yetişen su bitkisi. Nimet 1. İyilik, bağış, lütuf. 2. Mutluluk, Yiyecek, içecek, azık. Niran 1. Ateşler. 2. Cehennem. Nisa 1. Kur'an-ı Kerim'de IV. sure. Nisan Yılın dördüncü ayı. Nur 1. Aydınlık, ışık, parıltı. 2. Tanrısal bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık. 3. Kur´an-ı Kerim. Nural Aydınlık, ışık al anlamında kullanılan bir ad. Nuran Nurlu, ışıklı, aydınlık. Nuray Ayın parlaklığı, ay ışığı. Nurcan Nurlu, ışıklı, aydın kimse. Nurdan Işıktan oluşmuş, nurlu, ışıklı, parlak. Nurgül Aydınlı, ışık saçan güzel. Nurgün Güneş ışığı, aydınlığı. Nurhan Işık saçan hükümdar. Nuriye Işıklı, aydınlık. Nuröz Özü, içi aydınlık, nurlu olan. Nurperi Işıklı, aydınlık, peri kadar güzel. Nursal Işık saç, çevreni aydınlat anlamında kullanılan bir ad. Nurseli Nursel. Nurten Teni berrak, ışıklı, aydınlık olan. Nüha Akıl, us Anlamının eksik yada yanlış olduğunu düşünüyorsanız bize ulaşabilirsiniz. Nükhet Güzel koku. Nükte İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri. O Harfi Oflaz 1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar. Ogül O, gül gibi güzeldir anlamında kullanılan bir ad. Okşan Benzeyen, andiran. Okyanus Ana karaları birbirinden ayıran büyük deniz. Olca 1. Ganimet. 2. Kadın esir. 3. Bolluk, bereket. Olgaç Olgun, yetişkin, iyi gelişmiş. Omay 1. Seçkin, seçilmiş. 2. Özet, öz. Ongu 1. Gönül rahatlığı, mutluluk, sağlık. 2. Bayındırlık, gelişmişlik. Orkide Çiçeklerinin güzelliği nedeniyle seralarda yetiştirilen değerli bir süs bitkisi. Ortanca bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında Büyüklük, irilik bakımından üç nesne arasında sondan veya baştan ikinci gelen. 3. Lati Taşkırangillerden, kırmızı, pembe veya mor renkli çiçeklerini yaz başında açan, gölgelik yerlerde yetiştirilen bir süs bitkisi. Oya 1. Genellikle ipek ibrişim kullanılarak iğne, mekik, tığ veya firkete ile yapılan ince dantel. 2. İnce, güzel, nazik. Oylum İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş. Ö Harfi Ödül 1. Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat. 2. Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan. Ömür Yaşama, yaşayış, hayat. Önay Ocak ayında doğan. Öncel 1. Birine göre kendinden önce yerini tutmuş olan kimse. 2. Bizden önce yaşamış olanlar. Öney Önde olan, önde gelen, üstün. Öngül İlk çocuğa verilen bir ad. Ören 1. Eski yapı veya kent kalıntısı. 2. Kent, şehir. 3. Köy. 4. Bitek ova. 5. Ormanlık yer. Örge 1. Yükselen, yukarı çıkan. 2. Yukarı, üst. 3. Herhangi bir yapıttaki süsleyici öge. Örün 1. Açık renkli, beyazımsı. 2. Gökyüzünün açık, aydınlık durumu. 3. Çadırın tepesinde, aydınlanma için bırakılan açıklık. 4. Pencere. Övgü Birini veya bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı. Övgül Övülmeye değer, nitelikli kimse. Övgün Övülmeye değer, nitelikli kimse. Övül Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini beğendir, övgü kazan" anlamında kullanılan bir ad. Övün "Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini yücelt" anlamında kullanılan bir ad. Övünç Övünmeye yol açan, övünülecek şey. Öykü 1. Ayrıntılarıyla anlatılan olay. 2. Hikâye Özbilge Gerçekten bilgili olan kimse. Özde Bir kimsenin benliğinde, manevi varlığında olan. Özden 1. Soyca temiz, köleliği olmayan özgür kimse. 2. Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili. 3. Suların geçtiği yer, su geçidi. 4. Özsu. Özen 1. Bir işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba. 2. İçerlek, en içeride olan. 3. İlk söz. 4. Birbirine yakın iki dağın arasındaki uzaklık, ara. 5. Dere, ırmak. Özge 1. Başka. 2. Yabancı. 3. İyi, güzel. 4. Şakacı. 5. Cana yakın, Yürekli, gözü pek. Özgü 1. Kutsal. 2. Özellikle birine veya bir şeye ait olan. Özgün 1. Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. 2. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan. Özipek Özü ipek gibi saf ve dürüst olan kimse. Özlem Bir kimse veya bir şeye duyulan aşırı görme, kavuşma arzusu, hasret. Özlen Özlenecek kadar sevilen kişi ol anlamında kullanılan bir ad. Öznil Özlenecek kadar sevilen kişi ol anlamında kullanılan bir ad. Öznur Özü ışıklı, aydınlık kimse. Özsu Bitki ve hayvan dokularında bulunan sıvılara verilen ad. Özten Teni düzgün olan. Özüm Kardeş gibi sevilip tutulan kimse. Özün 1. Hakkıyla kazanılmış ün. 2. Şan. P Harfi Pamir Orta Asya’da Tacikistan, Çin, Sincan Uygur Özerk sınırında bulunan lalenin ana vatanı olan ve Himalaya Dağlarının kuzey silsilelerini teşki eden sıra dağların adı. Pamira 1. İyilik bilme, minnettarlık. 2. Dünyanın en bol oksijen oranına sahip egzotik bir Orta Asya yaylasıdır. Papatya İlkbaharda çiçek açan, taç yaprakları beyaz, ortası sarı kömeçli bir kır çiçeği. Parla "Işık saç, ışılda, ün kazan, tanın" anlamlarında kullanılan bir ad. Parlar Işık saçan, ışıldayan, aydınlık veren. Payam Badem. Paye 1. Aşama, rütbe, derece. 2. Basamak, merdiven basamağı. 3. İkizlerin bir yıldızı, Cevza burcu. Payiz 1. Güz, sonbahar. 2. Yaşlılık. Pekay Çok parlak, çok güzel. Peköz Özü sağlam kimse. Pekşen Şen, neşeli, mutlu kimse. Pelin Bileşikgillerden, yapraklarında acı, ıtırlı bir madde bulunan, hekimlikte ve içki yapımında kullanılan bir bitki. Pelit Çınar, meşe vb. ağaçların meyvesi. Pembe Beyaz ile kırmızının karışmasından oluşan açık renk. Pera Uzak. Perçem Yele. Kakül. Peren Ülker yıldızı. Peri 1. Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, düşsel dişi varlık. 2. Çok güzel, çok alımlı kadın. Perihan 1. Büyücü, perileri davet eden. 2. Periler hükümdarı. Perize 1. Kırmızı altın. 2. Ateşte pişirilen ekmek. Perran Uçan, uçucu. Pervin Ülker yıldızı, Süreyya. Perviz 1. Üstün, galip. 2. Güzellik. 3. Cilve. Pesen 1. Kırağı, çiy. 2. Sis. 3. İnce ince yağan kar, çisenti. Petek 1. Arıların yumurtalarını bırakmak ve bal depo etmek için yaptığı bal mumu yuvacıklar. 2. Arı kovanı. 3. Topraktan, çamurdan yapılan tahıl ambarı. Peyker Yüz, surat. Pınar Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak. Pırıl 1. Çok parlak, çok Çok temiz 3. Eksiksiz. Pırıltı Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık. Pıtırcık 1. Küçük dağ. 2. Hafif gürültü. 3. Sevgi sözcüğü olarak da kullanılır. Pinhan Gizli, saklı. Piran Yaşlılar, ulu erenler, ermişler. Piraye Süs, ziynet. Piruze Mavi renkli, değerli bir süs taşı, firuze. Piyale Kadeh, şarap bardağı. Polen Çiçek tozu. Püren 1. Kimi ağaçlarda, yapraklardan ayrı olarak süren ince yaprak. 2. Çalılık ve sık otlu yerler. 3. Sarı, kırmızı çiçek açan ufak yapraklı, arıların çok sevdiği bir tür ot. 4. Meşe ağacı filizi. Pütün Olgun, yetkin. R Harfi Rabia 1. Dördüncü. 2. Saatteki salisenin altmışta biri. 3. Tanzimat’tan sonra memurlukta bir rütbe. Radife Dinsel inanışa göre kıyamette üfürülecek surun ikincisi. Rahime 1. Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. 2. Hafif sesli, latif sözlü kız. Rahşan Parlak, parıltılı, ışıklı. Rana Güzel, göze hoş görünen. Ravza Çimeni, ağacı bol olan yer, bahçe. Refah Bolluk, rahatlık. Renan Çok ses çıkaran, çınlayan, inleyip duran. Rengin 1. Renkli, parlak renkli. 2. Güzel, hoş. 3. Süslü. Revan Kız 1. Yürüyen, giden, akan. 2. Ruh, can. Erkek 1. Doğru yolu tutan. 2. İyi hareket eden, akıllı. 3. Ergin. Reyhan Güzel kokulu bir süs bitkisi, fesleğen. Rezzan Ağır, ağırbaşlı, onurlu kimse. Rosa 1. Gül rengi, pembe kırmızı arası bir renk. 2. Cennetlik. Ruhsar 1. Yanak. 2. Yüz, çehre. Ruhşen Neşeli, şen, mutlu kimse. Ruhugül Gül yanaklı. Rukiye Büyü, sihir, efsun. Rüçhan 1. Üstünlük, üstün olma. 2. Üstün tutma. Rüya 1. Düş. 2. Hayal, umut. Rüzgar 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel. S Harfi Saba 1. Gün doğusundan esen hafif rüzgâr. 2. Musikide bir makam. Sabah Gündüzün ilk saatleri, günün başlangıcı. Sabahat Güzellik, yüz güzelliği. Sacide Secde eden, alnını yere koyan. Safir Mavi renkli, değerli bir korindon türü, gök yakut. Safiye Katkısız, duru, arı. Sahil Deniz, nehir, göl kıyısı. Sahra Kır, ova, çöl. Sakine 1. Durgun, dingin. 2. Sessiz, kendi hâlinde. Saliha 1. Elverişli, iyi, uygun, yakışır. 2. Yetkisi ve hakkı olan. 3. Dinin buyruklarına uygun harekette bulunan. Salime 1. Sağ, sağlam. 2. Eksiksiz, kusursuz. 3. Korkusuz, emin. Salkım 1. Üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. 2. Üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek topluluğu. 3. Akasya. Sanat 1. Bir duygunun, tasarının, güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. 2. Ustalık, hüner, beceri. 3. Yetenek. Sanay Ay gibi güzel, ayı anımsatacak kadar güzel. Sanem 1. Put 2. Güzel kadın. Sara Halis, katkısız, temiz. Sare 1. Sıçrayan, atlayan. 2. İhtiyaç. 3. Susuzluk. 4. Hz. İbrahim'in eşinin adı. Sarıgül Sarı renkli gül. Sarmaşık Koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan tırmanıcı bir bitki. Saye Gölge. Saygın Saygı gören, sayılan, hatırlı. Sayı Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet. Sayıl Saygı gör, sözün dinlensin değerin artsın anlamında kullanılan bir ad. Sebla Uzun kirpikli göz. Seçil "Benzerlerin arasından seçil, beğenil, üstün ol, sevgi ve saygı gör" anlamında kullanılan bir ad. Seçilay Seçilmiş, seçkin güzel. Seda 1. Ses. 2. Yankı. Sedef Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, gök kuşağı renkli değerli madde. Seden Uyanık, tetikte, gözü açık olan. Segah Klasik Türk müziğinde si perdesi ve bu perdedeki makam. Seher Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı. Sel 1. Sürekli yağmurlardan ve eriyen karlardan oluşan taşkın su. 2. Etki ve iz bırakan güçlü durum, davranış. Selcan Coşkulu, taşkın yaradılışlı, hareketli olan kimse. Selda Bir söğüt cinsi. Selen 1. Varlık, bolluk. Selime Sağlam, kusursuz, doğru. Selin 1. Gür akan su. 3. Orta Asya’da yetişen, bodur, sürekli yeşil kalan bir bitki. Selinti Yağış sebebiyle oluşan ufak sel. Selis Akıcı. Selma 1. Barış içinde bulunma, huzur, erinç. 2. Güzel, hoş kadın. Selmin Barış yanlısı, barış ve sevgi duygusuyla dolu. Selva 1. Bıldırcın eti. 2. Tih Çölünde bulundukları sürece İsrailoğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını duyurmaları için gönderildiğine inanılan kuş. Selvi 1. Akdeniz bölgesinde çok yetişen, yapraklarını dökmeyen, ince, uzun bir ağaç. 2. Uzun boylu. Sema Gökyüzü. Semanur Gökyüzünün aydınlığı, ışığı. Semen Yasemin çiçeği. Semiha Cömert, eli açık. Semin Çok değerli. Semiramis 1. Mitolojide güvercinlerin hayatını kurtardığı kız çocuğunun adı. 2. Doğu mitolojisinde adı geçen, dünyanın yedi harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçelerini kurduran Asur kraliçesi. Semra Esmer. Sena 1. Övme, Işık, şimşek parıltısı. Senar Âşık, seven kimse, yâr. Senay Sen aysın, ay gibi güzelsin anlamında kullanılan bir ad. Senem Sanem. Sera Saray. Serap 1. Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanılması, ılgın. 2. Öteki dünya. Seray Ay gibi güzel olanların başı, önde geleni. Serdil Gönlü yüce olan kimse. Seren 1. Seren, yayan, Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder. Serenat Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası. Serin 1. Hafifçe soğuk. 2. Hoşgörülü, sabırlı. Serpil "İyi geliş, büyü, güzelleş" anlamında kullanılan bir ad. Serra Genişlik, kolaylık. Sertap İnatçı, direngen, asi. Servi 1. Akdeniz bölgesinde çok yetişen, yapraklarını dökmeyen, ince, uzun bir ağaç. 2. Uzun boylu., Ses Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün. Seval Severek al anlamında kullanılan bir ad. Sevcan Gönülden sev anlamında kullanılan bir ad. Sevda 1. Aşk, sevgi. 2. İstek, heves, arzu. 3. Aşırı sevgiden doğan bir tür hastalık. Seven Sevgi duyan, sevgi dolu kimse, tutkun, âşık. Sevgi Bir şeye veya bir kimseye karşı duyulan sevme duygusu. Sevgili Sevgi ve bağlılık duyulan, sevilen. Sevgül Güzel olanı sev anlamında kullanılan bir ad. Sevi Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, aşk. Sevil Her zaman sevilen, beğenilen biri ol anlamında kullanılan bir ad. Sevilay Sevilen güzel. Sevim 1. Sevgi. 2. Bir kimsede bulunan ve o kimseyi başkalarına sevdiren özellik. Sevinç İstenilen şeye ulaşmaktan doğan büyük coşku, hoşnutluk duygusu. Sevkal "Her zaman sev" anlamında kullanılan bir ad. Sevtap Tapılacak kadar sevilen kimse. Seyhan Irmaklar. Seylan Akma, akış. Seyyal Akıcı, akan, akışkan. Seza Uygun, yaraşır, bir şeye değer. Sezal Sezgili kimse. Sezan "Sezerek an, hatırla" anlamında kullanılan bir ad. Sezay "Güzeli sez, tanı" anlamında kullanılan bir ad. Sezek Duygulu, hassas, anlayışlı. Sezen Duyan, hisseden, anlayan, sezgili. Sezgi Sezme, anlama yeteneği, seziş. Sezin Sezme, duyma, anlama. Sıdıka 1. Çok doğru, yalan söylemeyen. 2. Hz. Ayşe’nin lakabı. 3. Hz. Meryem’in lakabı. Sıla Doğup büyüdüğü yere gidip ayrı kaldığı yakınlarına kavuşma. Sırma 1. Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel. 2. Sarı ve güzel saç. Sibel l. Buğday başağı. 2. Henüz yere düşmemiş yağmur damlası. Sidre 1. Cennetteki son ağaç. 2. İnsanoğlunun bilim ve sanatta ulaşabileceği son nokta. Sim l. Gümüş. 2. Gümüş para. 3. Gümüş gibi parlak ve beyaz. Sima 1. Yüz, çehre, beniz. 2. Kimse, insan, tip. Simay Gümmüş gibi parlak güzel. Simge İşaret, sembol. Simin Gümüşten, gümüş gibi, gümüşe benzeyen, parlak, ışıltılı. Simla Gümüş. Sina 1. Arap Yarımadasının Mısır ile birleştiği yerde bir üçgen oluşturan yarımada. 2. Bu yarımadada bulunan ve Hz. Musa´ya vahiy geldiğine geldiğine inanılan dağ. Sinem "Gönlüm, yüreğim, çok sevdiğim" anlamında kullanılan bir ad. Siren Üst tarafı kız, alt tarafı balık olduğuna inanılan deniz kızı. Sitare 1. Yıldız. 2. Talih, baht, kader. Solmaz Her zaman taze, körpe ve genç olan. Sonat Bir veya iki çalgı için yazılmış, üç veya dört bölümden oluşan müzik yapıtı. Somay Ay gibi kusursuz, eksiksiz olan güzel. Sonay Son çocuk. Songül Son doğan kız çocuk. Songüz Kasım ayının halk arasındaki adı. Sonnur Son doğan kız çocuk. Sözen Güzel konuşan, söylev veren, hatip Su Canlıların yaşamında önemli bir yeri olan, rengi, tadı, kokusu olmayan sıvı. Sude 1. Boyanmış, sürmeli. Sudem Sude isminin aitlik eki almış halidir. Sude sürmüş, sürülmüş, ezilmiş . Sudenaz Sude 1. Sürülmüş. 2. Boyanmış, sürmeli. Naz Kendini beğendirmek için yapılan davranış, cilve. Sultan 1. Padişah, hükümdar. 2. Hükümdar ailesinden olan kadınlara verilen ad. 3. Sevilen, beğenilen, baş tacı edilen. Sumru Bir şeyin yüksek yeri, tepesi, üst tarafı. Suna 1. Bir tür yaban ördeği, erkek ördek. 2. Boylu, güzel, yakışıklı. Sunar "Saygılı bir biçimde verir, takdim eder" anlamında kullanılan bir ad. Sunu 1. Armağan, hediye. 2. Sunulan, takdim edilen şey. 3. Geline verilen armağan. Suzan 1. Yakan, yakıcı. 2. Ateşli, coşkulu. Süheyla Yumuşak huylu, sakin kadın. Sülün 1. Sülüngillerden, kuyruğu çok uzun, eti yenilen bir Uzun boylu, endamlı. Sündüs Parlak renkli, çiçekli altın veya gümüş telle işlemeli, nakışlı dokunmuş ipek kumaş. Süreyya Ülker yıldızı. Süsen Çiçekleri iri, güzel görünüşlü ve kokulu bir süs bitkisi. Ş Harfi Şadiye 1. Memnunluk, sevinç, gönül ferahlığı. 2. Güzel sesle şarkı okuyan, şiir söyleyen kadın. Şaduman Sevinçli, neşeli. Şafak Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık. Şahane Hükümdarlara yakışacak kadar güzel, eksiksiz olan. Şahika Dağ tepesi, dağ doruğu, zirve. Şahver İri ve iyi cins inci. Şakire Şükreden, durumundan memnun olan kimse. Şan Ün, nam, şöhret. Şanal Adın duyulsun, ünlü, şanlı bir insan ol” anlamında kullanılan bir ad. Şans Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek. Şayeste Yakışır, yaraşır, uygun. Şaylan 1. Çok övünen, gururlu kimse. 2. Sevinçli, neşeli. Şaziment Kimseye benzemeyen, farklı, tek, eşsiz. Şaziye Şadiye Şebnem Çiy. Şebnur Gecenin nuru, gecenin ışığı, aydınlığı. Şefika Şefkatli, acıması olan, esirgeyici. Şehbal Kuş kanadının en uzun tüyü. Şehime Akıllı ve kurnaz. Şehnaz 1. Çok nazlı. 2. Türk müziğinin eski mürekkep makamlarından biri. Şehrazat Kendi kendine yaşayan, özgür. Şehriban Şehrin büyüğü, ileri geleni. Şelale Büyük çağlayan. Şen Neşeli, sevinçli. Şenay Canlı, neşeli kimse. Şengül Güler yüzlü, hoşsohbet kimse. Şengün Neşe ve mutluluk dolu gün. Şeniz Mutlu, sevinçli bir iz bırakan kimse. Şenkal "Her zaman neşeli kal" anlamında kullanılan bir ad. Şennur Neşeli ve mutlu insan. Şerife 1. Şerefli, kutsal. 2. Soylu, temiz. Şermin Utangaç, mahcup. Şevval Hicri takvime göre yılın onuncu ayı, ilk üç günü Ramazan Bayramıdır. Şeyda Sevda nedeniyle aklını yitirmiş, çılgın. Şeyma 1. Çok kıymetli,değerli. 2. Vücudunda ben olan. Şıray 1. Yüz çizgileri, yüz güzelliği. 2. Beniz, yüz. 3. İnsan resmi. Şifa İyi olma, kurtulma. Şiir 1. Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi. 2. Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey. Şilan 1. Yaban gülü 2. Dağlarda açan çiçek. Şimal Kuzey. Şirin Tatlı, sevimli, cana yakın. Şölen Bir olayı kutlamak veya eğlenmek amacıyla yapılan yemekli toplantı. Şule Alev, ateş alevi. Şura Anlatana veya söyleyene göre biraz uzakta olan yer, şu yer. Şüheda Şehitler. Şükran İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık. Şükriye İyilik bilen. Şükufe 1. Açmamış çiçek, tomurcuk. 2. Süslemede çiçek motiflerine dayanan bir tarzın adı. T Harfi Taciser Baş tacı, en çok sevilen, sayılan kimse. Tahire Temiz, pak. Taibe Tövbe eden. Talia Talih, şans, kısmet. Tamay Ayın bütün durumu, dolunay. Tanay Şafak gibi aydınlık insan. Tanem 1. Ay ışığı, Mehtap, Aydınlık. 2. Benim tanem, birtanem. Tansel Şafak seli, ışık seli. Tanseli Şafak seli, ışık seli. Tansu Şafağın aydınlattığı su gibi parlak ve temiz olan. Tanyel Şafak vakti esen rüzgâr. Tanyeli Şafak vakti esen rüzgâr. Tanzer Sarı altın renginde tan yeri. Tayyibe 1. İyi, güzel, hoş. 2. Çok temiz. Tezgül Aceleci güzel. Tılsım Doğaüstü işler yapabileceğine inanılan güç Tijen Ticen. Taçlar. Tilbe Abdal, derviş, gezginci ozan. Titiz 1. Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen memnun edilmesi güç kimse. 2. Temizliğe aşırı düşkün olan Huysuz, öfkeli kimse. Tomris Peçenek Türklerinden bir kadın kahraman. Tarihte, Pers Kralı II. Keyhusrev’le savaşmış olan Massagetlerin ünlü kraliçesi. “Tomur veya temir, demir” kelimeleriyle ilgi kuranlar vardır. Tomurcuk Bir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek veya yaprak verecek olan filiz. Toprak 1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi. Tuana Cennet bahçelerine düşen yağmur. Tuba 1. Güzellik, iyilik, hoşluk. 2. Cennette bulunduğuna inanılan, kökü yukarıda, dalları aşağıda büyük bir ağaç. Tuğçe Küçük tuğ. Tulu Doğma, doğuş. Tumay Sessiz, sakin. Turfa Az bulunur, nadir, değerli. Turna Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş. Tusem Cennette esen ılık rüzgar. Tutam 1. Yaşam. 2. Ruh. 3. Güç. 4. Dirlik. 5. Birey, kişi. 6. Bir miktar. Tutku 1. İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç. Tülay İnce ruhlu güzel. Tülin 1. Kimi kez ayın çevresinde oluşan dairesel hale. 2. Ayna. Tünay Gece ve ay. Türkan 1. Kraliçe . 2. Güzel kız. Türkü Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş koşuk. Tüzün Yumuşak huylu, sakin, soylu, asil kimse. U Harfi Uhde Birinin yapmakla yükümlü olduğu iş, görev. Ulviye Yüce, yüksek Ulya Çok yüce, en yüce. Ulun 1. Büyük, yüce. 2. Temrensiz ok. 3. Buğday, arpa kökü. Ulunay Değerli, saygın, erdemli kimse. Umay Orhun yazıtlarında geçen tanrı ismi. Umut Olması beklenen şey, umut. Ursula Ayı Uslu Akıllı, zeki, uysal, sakin kimse. Usunbike Hüzünlü kadın. Ü Harfi Üçgül Yaban yoncası. Ülfet 1. Alışma, kaynaşma. 2. Görüşme, konuşma. 3. Dostluk, arkadaşlık. Ülgen yüksek, ulu. 2. Eski Türklerde Gök Tanrı'ya verilen ad. Ülger 1. Şeftali, kumaş ince tüy. 2. Vecize. Ülke 1. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü. 2. Devlet. Ülkem "Yurdum, vatanım" anlamında kullanılan bir ad. Ülker Boğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım. Ülkü Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey. Ülküm "Amacım, ulaşmak istediğim şey" anlamında kullanılan bir ad. Ümit Umut Ümmühan Hükümdar anası. Ümran 1. Bayındırlık, mamurluk. 2. Uygarlık, ilerleme, refah ve mutluluk. Ümniye 1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet. Ünzile İndirilmiş, inzal olunmuş. Ünsiye 1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost. Üzüm Asmanın taze veya kuru olarak yenilen ve salkım durumunda bulunan meyvesi. V Harfi Vahibe Bağışlayan, bağışlayıcı. Vahide Tek, bir, yalnız. Vecibe Ödev, boyun borcu. Vecihe Güzel, hoş. Veda Sevilen birinden veya yerden ayrılma. Vedia Saklanılması, korunması için birine veya bir yere bırakılan emanet. Venüs Merkür’den sonra Güneş’e en yakın olan gezegen, Çoban Yıldızı. Vera 1. Günah ve haramdan kaçınmak için şüpheli şeylerden uzak durma, takva, ittika. 2. Halk, mahluk, alem, kainat. Verda Gül. Vesile Sebep, bahane Vicdan Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç. Vildan 1. Yeni doğmuş çocuklar. 2. Kullar, köleler. Viyan İstek, istenç, dilek. Vuslat 1. Ulaşma, yetişme. 2. Kavuşma, sevgiliye kavuşma. Y Harfi Yadigâr Hatıra, bir kimseyi veya bir olayı anımsatan şey veya kimse. Yağmur Havadaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı. Yalazan Şimşek. Yankı Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması. Yaprak Bitkilerin solunumunu sağlayan, çoğunlukla yeşil ve türlü biçimlerdeki bölümü. Yar 1. Sevilen, sevgili. 2. Dost, arkadaş. 3. Yardım eden, destekleyen. Yaren Arkadaş, yakın dost. Yasemin Beyaz, kırmızı veya sarı renkli, kokulu çiçekler açan bir ağaççık. Yaşam Doğumdan ölüme kadar geçen süre, hayat. Yaz İlkbaharla sonbahar arasındaki sıcak mevsim. Yazgı Kader, talih, alın yazısı. Yazgülü Baharın ilk günlerinde doğan kız çocuğuna verilen bir ad. Yelda Yılın en uzun gecesi. Yeliz Güzel, aydınlık, havadar. Yeşim Açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş. Yeter Sonuncu olması istenen çocuklara verilen bir ad. Yezra Çoğalma, yayılma. Yıldız 1. Gökyüzündeki ışıklı gök cisimlerinin her biri. 2. Baht, talih, yazı. Yonca Başak durumundaki çiçekleri kırmızı veya mor renkli, çayır bitkisi. Yosun Çoğu sularda yetişen, ilkel yapıdaki bitkilerin genel adı. Yudum Sıvı içiminde ağza alınan miktar Yurdagül Yurduna güzellik katan kimse. Yüce Yüksek, büyük, ulu. Yüsra 1. Sol taraf. 2. Kolaylık. Z Harfi Zahide Dinin buyruklarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimse, sofu. Zahter Bir çeşit kekik. Zaide Artan, artıran. Zambak Güzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi. Zara Arapça İhtişam. İspanyolca Çok asil, uysal. Zarafet Zariflik. Zarif 1. Güzel, şık, ince,kibar tavırlı. 2. İnce esprili, esprilerle konuşan. Zarife Güzel, şık, ince. Zehra Yüzü pek beyaz ve parlak olan kimse. Zekiye Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi. Zeliha Su perisi. Zemheri Kara kış. Zerafet İncelik, güzellik, zariflik. Zerda Altın gibi sarı. Kayısı çiçeği. Zeren Anlayışlı, kavrayışlı, zeki. Zeria Vesile, bahane, sebep, fırsat. Zerrin 1. Altından yapılmış. 2. Altın gibi sarı, parlak. 3. Fulya Zernişan Kılıç, kalemtıraş gibi şeylerin üzerine kakma altınla yapılan işleme süs. Zeynep Değerli taşlar, mücevherler. Zeyno Zeynep adının bozulmuş, değiştirilmiş biçimi. Zilan Yeniden doğuş. Ziynet Süs, bezek. Zuhal Zühal. Satürn gezegeni, Sekendiz. Arapça Zübeyde Öz, asıl, cevher. Zühre Çoban Yıldızı. Zühregül Zühre Çoban yıldızı. Gül Katmerli, kokulu çiçekleri olan, pek çok türleri bulunan gülgillerin örnek bitkisi. Zülal Saf, tatlı, hafif, güzel, soğuk su. Züleyha Su perisi. Zülfiye Zülfüye. Sevgilinin saçı. Zümra 1. Güzel. 2. İyi ahlaklı. 3. Cesur, yiğit, yürekli. 4. Zeki ve bilgili kadın. Zümrüt Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam, değerli bir süs taşı. 2022 erkek bebek isimleri ve anlamları A Harfi Abay 1. Beceri. 2. Seziş, anlayış. 3. Büyük erkek kardeş. Abbas 1. Aslan. 2. Sert, çatık kaşlı kimse. Abdi Kullukla, kölelikle ilgili. Abdullah Tanrı’nın kulu. Abdülaziz En yüce, en değerli olan Allah'ın kulu. Abdülkadir Kudretli ve güçlü olan Tanrı'nın kulu. Abdülmelik Evrene hükümdar olan Tanrı'nın kulu Abid İbadet eden, tapan kul. Abidin İbadet eden, tapan kullar. Acar 1. Kuvvetli, güçlü, dinç. 2. Çevik, atılgan, kabına sığmaz. 3. Gözü pek, yiğit, cesur, kabadayı, yılmaz, 4. Hoş, sevimli yüzlü kimse. 5. Yeni. 6. Taze. 7. Şişman, etli, semiz. 8. Çalışkan, becerikli. 9. Açıkgöz, zeki. 10. Çapkın. 11. Bir çeşit zehirli ot. Acun 1. Dünya. 2. Varlık. Adar 1. Erginlik, olgunluk. 2. Süre, zaman. 3. Arkadaş, taraftar, omuzdaş, yandaş. 4. Mart ayı. Adem 1. Dinî inançlara göre ilk yaratılan insan ve ilk peygamber. 2. İnsan, insanoğlu. 3. İnsanda bulunması gereken olumlu özelliklere sahip olan kimse. Adil 1. Doğruluktan ayrılmayan kimse. 2. Adaletli. 3. Hakka uygun, haklı. Adin 1. Cennet. 2. Kur'ân-ı Kerîm'de Allah'ın sıfatı olarak Ihlas Sûresi'nde geçer. Bir, tek, fert, kişi, kimse demektir. Adnan Bir yere yerleşip ikamet eden, mukim. Affan İradesiyle kötü şeylerden kaçınan kimse. Afil 1. Uful eden, gurub eden, batan güneş, yıldız. 2. Görünmez olan, kaybolan. Afşar 1. Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri. 2. Çabuk iş gören, çevik, atılgan. 3. Uyumlu, yumuşak başlı. 4. Bir şeyin zıddı, aksi. Afşin Zırh. Silah. Agâh Bilen, bilgili, haberli, uyanık. Agir Ateş. Ahad 1. Bir, kişi, kimse. 2. Birler, birden dokuza kadar olan sayılar. Ahi 1. Arkadaş, dost. 2. Erkek kardeş. 3. Ahilik ocağından olan kimse. 4. Cömert, eliaçık. Ahlas 1. Saf, halis, karışımsız. 2. İyi yürekli, temiz kimse. 3. Kur'anî ıstılahta, Allah'a halis olarak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dereceye varmış kul. Ahmet Övülmeye layık, övülmüş. Ahter 1. Yıldız. 2. Talih, şans, uğur. Akad Doğruluğuyla, dürüstlüğüyle tanınmış kimse. Akal 1. Akmak ve almak fillerinin emir biçimlerinin yan yana gelmesiyle oluşmuş bir Beyaz anlamındaki ak ile kırmızı anlamındaki al sözlerinden oluşmuş bir ad. Akalp Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse. Akan 1. Bir yerden bir yere doğru akan, giden. 2. Çeşme, pınar. Akarsel Akan sel. Akay Parıltılı ay, ışıklı ay. Akbaran Yağmur. Akbora Genellikle arkasından yağmur getiren sert ve şiddetli fırtına gibi olan temiz ve dürüst kimse. Akdemir Dövme demir. Akdeniz Kuzeyde Avrupa, doğuda Asya, güneyde Afrika ile kuşatılan deniz. Akel 1. Doğru, dürüst işler yapan Eli uğurlu olan kimse. Akgiray Dürüst han veya prens. Akın 1. Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul gibi amaçlarla toplu olarak yapılan baskın. 2. Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması. Akınalp Akın yapan yiğit. Akif İbadet eden, ibadetle uğraşan kişi. Akmeriç Meriç nehri gibi saf ve temiz olan. Aköz Özü temiz, doğru olan kimse. Akpolat Çelik gibi kuvvetli ve sert olan. Aksel "Sel gibi ak" anlamında kullanılan bir ad. Aksoy Temiz, tanınmış soydan gelen kimse. Aktaç Beyaz taç. Aktan Parlak, aydınlık sabah. Aktuğ Beyaz tuğ. Alaz 1. Alev. 2. Ağaçsız, açıklık yerler. 3. Gösteriş, haşmet. Algan Alan, fetheden, fatih. Algın 1. Güçlü, iyi, güzel, sıcakkanlı, sevimli. 2. Sevdalı, âşık, vurgun. 3. Hızlı akan su. 4. Cılız, zayıf. Ali 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün. Alican Yüce, ulu dost. Alim Bilgin. Alişan Herkes tarafından tanınan, ünlü. Alp 1. Yiğit, kahraman, cesur, bahadır kimse. 2. Eski Türklerde kullanılan bir unvan. Alpar Yiğit, kahraman, cesur kimse. Alpaslan Alparslan. cesur, yürekli Büyük Selçuklu hükümdarı. Alpay Cesur, yiğit kimse. Alper Yiğit, kahraman erkek. Alperen Yiğit, cesur, yürekli kimse. Alphan Yiğit, cesur, yürekli hükümdar. Alptekin Yiğit, cesur, yürekli hükümdar. Alptuğ Yiğit, cesur, yürekli, savaşçı kimse. Altan 1. Kızıl tan. 2. Hakan, sultan, padişah. Altay Yüksek dağ. Altemur Demirin korlaşmış kırmızı hali. Altınöz Soyu üstün nitelikli, değerli olan kimse. Altuğ Kırmızı tuğ. Amaç Erişilmek istenen sonuç, maksat, gaye, hedef. Amil 1. İsteyen, emeli olan. 2. Etken, etmen, sebep, faktör. Amir Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse. Ammâr Bir yeri bakımlı hale getiren. Andaç 1. Evlat, nesil. 3. Ün, şöhret. 4. Eş, denk. Anıl 1. Amaç, erek. 2. Yavaş, ağır. 3. Bellek, hafıza. 4. “Adın her zaman anılsın” anlamında kullanılan bir ad. Araf İslam inancına göre cennet ile cehennem arasında bir yer. Aral 1. Birbirine yakın adaların oluşturduğu topluluk, takımada. 2. Sıradağlar. Aran 1. Kuytu, sıcak yer. 2. Yayla. 3. Düzlük, ova, kışlak. 4. Ilımlı, uyumlu, uygun. Aras 1. Kendisininmiş gibi sahip çıkılan, bulunmuş Doğu Anadolu’da bir ırmak. Arcan Özü saf, temiz kimse. Arda 1. Hükümdar veya kumandan asası. 2. İşaret olarak yere dikilen çubuk. 3. Sonra Meriç ırmağının Edirne yöresindeki önemli bir kolu. 5. Uygur yazılarında geçen çok eski bir Türk adı. Arden 1. Sabırsız, istekli. 2. Bolluk, bereket 3. Yüce makam. Arel Temiz, dürüst kimse. Arem Çölde bilinçli şekilde birileri tarafından konulan hedef, nişan. Aren Farsça Parlak renkteki kum tanesi. Hititçe Işık. Argün Temiz, aydınlık gün. Arık 1. Temiz, saf, Zayıf, cılız. 3. Su yolu, ark. 4. Dere, çay. 5. Fidan dikilen yer. Arın 1. Temiz, arı, saf. 2. Alın. 3. Yüz, cephe, dağların, tepelerin yüzü. Arınç 1. Temiz, saf, arı. 2. Barış, huzur. Arif Çok anlayışlı ve sezgili kimse. Arjen 1. Volkan alevi. 2. Atılgan enerjik ve akıllı olan kimse. Arkan 1. Temiz, arı kandan gelen. 2. Üstün, galip. Arkut Temiz, uğurlu, kutlu. Armağan 1. Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, hediye. 2. Ödül. 3. Bağış, ihsan. Arman 1. Dürüst, doğru, güvenilir kimse. 2. İstek. 3. Özlem. Arslan Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160 cm, kuyruğu 70 cm ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir memeli türü. 2. Gürbüz, yiğit adam. Artuç Ucu sivri bir demirle donanmış, uzunca çubuk şeklinde, mızrak türünden eski bir silah. Artun Gururlu, kendine güveni olan kimse. Asım 1. Günahtan, haramdan çekinen. 2. Namuslu, iffetli. Asil Soylu. Aşir 1. Bir dinî tören sırasında veya cemaatle namaz kılınıp dua edildikten sonra okunan Kur'an ayetleri. 2. On sayısı. 3. On gün. Aşkın 1. Belli bir süreyi aşmış, ötesine Benzerlerinden Çok, fazla. Ata Türkçe 1. Baba. 2. Dedelerden ve büyük babalardan her biri. 3. Kişinin geçmişte yaşamış olan büyükleri. Arapça Bağış, ihsan. Ataberk Şehzade eğitmeni, devlet yetkilisi. Atabey Selçuklularda şehzadelerin eğitimiyle görevli kimse, lala. Atacan "Sevgili baba" anlamında kullanılan bir ad. Atakan Hükümdar olan ata. Atalay Ünlü, namlı, şöhretli kimse. Ataman Ata kişi, başkan, önder. Atasoy Ataları gibi soylu olan kimse. Ataullah Allah’ın bağışı, ihsanı. Ateş 1. Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve Coşkunluk. Atılgan 1. Çekinip korkmadan kendini tehlike veya güçlüklere atan kimse. 2. Girişken. Atlas Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş. Attila 1. Ünlü. 2. Babacık. 3. Büyük Hun İmparatorunun adı. Ayaz 1. Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Açık, bulutsuz hava. 3. Aydınlık, ışık. 4. Mehtap. Aybar Gösterişli, heybetli, görkemli. Aybars 1. Ay gibi güzel ve temiz pars. 2. Hun İmparatoru Attila'nın amcası. Ayberk Ey güçlü kimse anlamında kullanılan bir ad. Aybora "Ey fırtına gibi olan!" anlamında kullanılan bir ad. Aydın 1. Işıklı, pırıltılı, aydınlık. 2. Açık, kolay anlaşılır. 3. Öğrenimi, bilgisi ve görgüsü olan, ileri düşünceli kimse. 4. Umut veren. 5. Mehtap. Aydinç Ay gibi dinç olan. Aydoğan Ay gibi doğan. Aygün Ay gibi güzel, Güneş gibi parlak olan. Ayhan "Ey hükümdar!" anlamında kullanılan bir ad. Aykan Parlak soylu, soyu sopu temiz. Aykut Kutlu, uğurlu ay. Aytaç Ay gibi parlak taç takmış olan. Aytek Ay gibi tek, biricik, eşsiz. Aytekin Ay gibi tek ve uğurlu olan. Aytunç Ay gibi parlak, tunç gibi dayanıklı olan. Ayvaz 1. Koca, eş. 2. Güzel, yakışıklı. 3. Saçsız, kel. 4. Sağır. 5. Kaba. 6. Osmanlılar zamanında büyük konaklarda mutfak işlerini gören uşak. Azam Büyük, çok büyük. Azer 1. Ateş. 2. Hz. İbrahim’in babasının adı. Azim Kararlı, azmeden. Aziz 1. Ermiş, eren. 2. Sevgide üstün tutulan. Azmi 1. Azimli, Sözünde duran. Azrak Az bulunur, nadir. B Harfi Babür Kaplan. Bağdaş Yakın arkadaş, dost. Baha 1. Ar. Güzellik, zariflik. 2. Ar. Parıltı. 3. Far. Kıymet, değer, paha. Bahadır Savaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren kimse, batur. Bahattin Dinin güzelliği. Bahri 1. Denizle ilgili Bir tür deniz ördeği. Bahtiyar Mutlu. Baki 1. Bir şeyden artan miktar. 3. Öteki. Balaban 1. İri, Şişman, gürbüz Atmaca, doğan vb. yırtıcı bir kuş. Balaz Ağaç, asma filizi, sürgün. Balkan 1. Sık ormanla kaplı dağ. 2. Yığın, küme. 3. Sazlık, bataklık. Bangu 1. Haykırış, bağırış. 2. Gök gürültüsü. 3. Yankı. Baran Yağmur. Barbaros Büyük Türk denizcisi, Barbaros Hayrettin Paşa'ya. 1467-1546 Avrupalılar tarafından verilen ve "Kızıl sakal" anlamına gelen bir ad. Barça Hepsi, tamamı. Barçın Bir tür ipekli kumaş. Barım 1. Varlık, servet, zenginlik. 2. İktidar. Barın 1. Bütün, hep. 2. Güç, kuvvet. 3. Göğüs. Barış 1. Barışma işi. 2. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam. Barkın 1. Yolculuk eden, yolcu, Kendisini yolundan hiçbir şeyin alıkoymadığı yolcu. Barlas Kahraman, savaşçı. Bars Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan. Bartu 1. Varlık, Varılacak yer, mesafe. Basri Görme ile ilgili olan. Başar "Bir işi istenilen biçimde bitir" anlamında kullanılan bir ad. Başaran 1. Başta gelen kimse. 2. Başarılı olan. 3. Yaptığı işleri başarıyla sonuçlandıran kimse. Batıkan Batı+han Batının Hanı ya da Batının Kanı anlamında. Batın Karın. Kuşak. Batır Kahraman, yiğit, cesur, bahadır. Batıray Kahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse. Battal 1. Cesur, kahraman. 2. Pek büyük, iri. Batu Üstün gelen, gücü yeten, galip. Batuğ Üstün olan, yiğit, az. Batuhan Üstün gelen, gücü yeten, galip olan hükümdar. Batur Kahraman, yiğit, cesur, bahadır. Baturalp Kahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse. Bayar Ulu, yüce, saygın, soylu kimse. Baybars 1. Zengin ve korkusuz Bir tür kaplan. Baybora Fırtına. Baycan Zengin, varlıklı kimse. Bayer Zengin, varlıklı kimse. Bayezid 1. Yezit'in Çeşitli dönemlerde yaşamış Osmanlı şehzadelerinin ortak adı. Bayhan Zengin ve varlıklı hükümdar. Bayındır Gelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışılmış olan, bakımlı. Baykal 1. Yabani at. 2. Deniz. Baykan Zengin bir soydan gelen kimse. Baykara Doğan cinsinden bir kuş türü. Bayram 1. Ulusal veya dinsel bakımdan önemi olan, kutlanan gün. 2. Sevinç, neşe. Bayru Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan, kadim. Bayrı. Baysal 1. Rahat, dingin. 2. Gürültüsüz, huzurlu. Baysan Zengin ve tanınmış kimse. Baytekin Zengin prens, şehzade. Bayülken Yüce, yüksek, ulu zengin kişi. Bedir Ayın on dördüncü gecesi, dolunay. Bedirhan Dolunay gibi güzel olan hükümdar. Bedrettin Dinin dolunayı. Bedri Dolunayla, ayın on dördü ile ilgili olan. Beha Ender. Behçet Sevinç. Behiç Şen, güzel yüzlü kimse. Behlül 1. Çok güldüren, şakacı. 2. Hayırsever, iyi adam. Behnan 1. İyi huylu Güler yüzlü kimse. Behram 1. Merih yıldızı. 2. Eski İran dininde yolcuları korumakla görevli olduğuna inanılan melek. Behzat Soyu sopu temiz, doğuştan iyi, temiz kimse. Beker Güçlü, yiğit kimse. Bekir Sabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse. Bektaş 1. Akran, eş, yaşıt. 2. Eşit, denk. Berat 1. Nişan, rütbe. 2. Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent. 3. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu. Berge İm, iz, eser. Berin 1. En yüksek, çok yüce. 2. Soylu. Berkan "İyice hatırla" anlamında kullanılan bir ad. Berkant Güçlü, bozulmaz yemin. Berkay Sağlam ve güçlü kimse. Berke Kamçı. Berkin Sağlam, güçlü, kuvvetli. Berksan Güçlü tanınan kimse. Berzah İnsanların ölümden sonra kıyamete kadar bekleyeceği yer. Beşer İnsan, insanoğlu. Beşir 1. Müjde getiren, müjdeci. 2. Güler yüzlü, güleç. Beyda Sahra, çöl. Beyhan Sır saklamayan, aklındakini ve yüreğindekini hemen söyleyen. Bilgehan Bilgili hükümdar. Bilgin Bilimsel bir konuda derin bilgisi olan, âlim. Bilhan Çok bilgili, çok bilen. Birant Ant iç, yemin et anlamında kullanılan bir ad. Birol "Tek ol, biricik ol" anlamına kullanılan bir ad. Birten Kimseye bağımlı olmayan. Boğaç 1. Boğan. 2. Boğaya benzeyen. 3. Dede Korkut hikâyelerinde geçen bir kahraman adı. Küçük yaşta bir boğayı öldürdüğü için bu ad verilmiştir. Bora Genellikle arkasından yağmur getiren sert ve şiddetli fırtına. Boran 1. Bora. 2. Sis, duman. 3. İç sıkıntısı. 4. Yaban güvercini. Buğra Erkek deve. Buluş İlk kez yeni bir şey yaratma, icat. Bulut Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığınlar. Burak Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti. Burç 1. Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı. 2. Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad. 3. Ökse otu. Burhan Kanıt, delil, ispat. Bülent Yüksek, yüce, ulu. Bünyamin Yakup Peygamber'in en küçük oğlunun adı. Bürçe Kurt yavrusu. C Harfi Cabbar 1. Zorlayan, cebreden. 2. Kuvvet ve kudret sahibi Allah. 3. Gökyüzünün güneyinde bulunan bir yıldız kümesi. Cabir Zorlayan, cebreden. Cafer 1. Küçük akarsu. 2. Caferî mezhebinin kurucusu. 3. Hz. Ali'nin Mute Savaşı´nda ölen kardeşinin adı. Cahit Çok çalışan, çaba gösteren kimse. Can 1. Ruh. 2. Güç, dirilik. 3. İnsanın kendi varlığı, özü. 4. Gönül. 5. Çok içten, sevimli, şirin kimse. Canalp Özünde yiğitlik, güçlülük olan kimse. Canbek Özü pek, güçlü kişilikli kimse. Canberk Güçlü, sağlam kişilikli kimse. Candar 1. Canlı, diri. 2. Koruyucu, muhafız. Candemir Özü güçlü, demir gibi sağlam ve kişilikli kimse. Candoğan Yaradılıştan samimi, dost olan kimse. Caner Çok içten, sevilen, sevimli kimse. Cankat "Yaşama gücü ver, neşe ve mutluluk saç" anlamında kullanılan bir ad. Cankut Kişinin mutluluğu, talihi, şansı, uğuru. Canöz Kişinin özü. Canpolat Canı, özü çelik gibi güçlü kimse. Cantek Samimi, içten hükümdar. Cantekin Samimi, içten hükümdar. Carullah 1. Allah'a komşu olan. 2. Mekke'ye gidip orada oturan kimse. Cavit Sonrasız, sürekli kalacak olan, sonsuz, ebedî. Cebrail 1. İş yapabilen melek. 2. Allah'a en yakın olan dört melekten, peygamberlere buyruk ve vahiy getirmekle görevli olanı. Celal Yücelik, ululuk, değer. Celâyir Moğol ırkının büyük kollarından biri. Celil Çok büyük, ulu. Cem 1. Hükümdar, şah. 2. İran mitolojisinde şarabı bulan. 3. Ar. Toparlanma, bir araya gelme. Cemal 1. Yüz güzelliği, güzellik. 2. Güzel yüz. Cemil 1. Güzel. 2. Allah’ın sıfatlarından biri. Cenan Yürek, gönül. Cenap Şeref, onur ve büyüklük. Cengiz 1. Güçlü, yılmaz, gözü pek kimse. 2. Tarihte Büyük Moğol İmparatorluğu´nu kuran Türk hükümdarı. Cengizhan Güçlü hükümdar. Cenk Savaş. Cesur Yürekli, korkusuz, yiğit. Cevahir 1. Cevherler, elmaslar, değerli taşlar. 2. Özler, mayalar. Cevher 1. Bir şeyin esası, öz, maya. 2. Güç, enerji. 3. Değerli süs taşı, mücevher. Ceyhan Türkiye'nin Akdeniz bölgesinde, uzunluğu 576 km. olan bir nehir. Ceyhun Tevrat'a göre cennetin dört nehrinden biri. Ceza Karşılık, mukabil, ivaz. Cezmi Kesin karar veren, kararlı kimse. Cihan 1. Evren, âlem. 2. Dünya. Cihangir Dünyaya egemen olan, dünyayı zapt eden kimse. Cihanşah Dünyanın şahı, hükümdarı. Cihat Din uğrunda düşmanla savaşma. Civan Taze, genç delikanlı. Coşkun Coşan, coşkulu, heyecanlı kimse. Cudi Cömert, eli açık. Cura 1. Dost, arkadaş, sevgili. 2. Güzel, ahenkli ses. 3. Ufak tefek, çelimsiz. 4. Küçük zurna. 5. Atmaca, doğan. Cuma 1. Toplanma. 2. Perşembeden sonra gelen gün. Cumali Değerli, yüce bir biçimde bir araya getirilmiş olan. Cumhur Topluluk, kalabalık, halk. Cüneyt 1. Küçük asker, askercik. 2. Beylikler döneminde Aydınoğulları soyunun en son temsilcisi olan beyin adı. Ç Harfi Çaba Herhangi bir işi yapmak için harcanan güç, zorlu, sürekli çalışma. Çağ 1. Dönem, mevsim, zaman. 2. Yaş. 3. Yüzyıl, asır. 4. Çağlayan. Çağan 1. Bayram. 2. Kalın ve kuvvetli deve kösteği. 3. Doğan kuşu. Çağatay 1. Yavru at, Cengiz Hanın oğlu. Çağdaş 1. Aynı çağda yaşayan. 2. Bulunulan çağın koşullarına uygun olan. 3. Yaşıt. Çağın Yıldırım, şimşek. Çağkan Canlı, dinamik, çalışkan kimse. Çağlar 1. Çağlayan. 2. Coşkulu, canlı kimse. Çağlayan Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer. Çağman Çağın insanı. Çağrı 1. Birini çağırma, davet. 2. Doğan, çakır kuşu. 3. Rütbe, unvan, san. Çakar 1. Kıvılcım. 2. Şimşek. 3. Yaman, görmüş geçirmiş kimse. Çakıl Küçük veya orta boyda taş parçası. Çakın 1. Şimşek, kıvılcım. 2. Mavi gözlü. Çakır 1. Mavimsi, mavi benekli, gri göz rengi. 2. Bir doğan cinsi. 3. Gönül, iç, can. Çakırer Cesur, yiğit kimse. Çapan 1. Ceket. 2. Engelli, tehlikeli. 3. Düğün yemeği yapan aşçı. 4. Alkış, el çırpma. Çavlan Büyük çağlayan. Çelebi 1. Görgülü, terbiyeli, olgun kimse. 2. Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen san. 3. Kayınbirader. Çelem Yiğit. Şalgam. Çelen 1. Yakışıklı delikanlı. 2. Tepelerin kar tutmayan kuytu yeri. 3. Açıkgöz, becerikli, kurnaz. 4. Evlerin dışında bulunan saçak. 5. Akıllı. Çelik 1. Su verilip sertleştirilen demir. 2. Çok güçlü, kuvvetli. 3. Kısa kesilmiş dal. Çeliker Güçlü, kuvvetli kimse. Çelikhan Güçlü, kuvvetli hükümdar. Çetin 1. Sert, inatçı. 2. Sarp, engelli. 3. Çözümlenmesi güç. 4. Hayırsız. Çetinalp Sert, inatçı yiğit. Çetinel Sert, inatçı kimse. Çetiner Sert, inatçı kimse. Çetinöz Sert, inatçı kimse. Çetinsoy Sert, inatçı bir soydan gelen kimse. Çetinsu Sert, inatçı kimse. Çevik Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse. Çığ 1. Dağdan yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi. 2. Sürü, kafile. 3. Çok, sık, fazla. Çığıl 1. Çakıl ve taş yığını. 2. Kalabalık. 3. İri saman. Çığır 1. Çığın kar üzerinde açtığı yol. 2. İz. 3. Taşlı yol, patika. 4. Yenilikçi akım. Çınar 1. Boyu 30 ulaşabilen, kalın dallı, çok uzun ömürlü bir ağaç türü. 2. Dayanak, destek, güç alınan kimse. Çıray 1. Yüz çizgileri, yüz güzelliği. 2. Beniz, yüz. 3. İnsan resmi. Çolpan Çoban Yıldızı, Zühre, Venüs. D Harfi Dafi 1. Defeden, gideren. 2. Savan, savuşturan, iten. Dağ Çevresindeki araziye göre çok yüksek olan toprak, kaya Dağhan Eski Türklerde dağ Tanrısı. Dağlı Dağlık bölge halkından olan. Dai 1. Dua eden, duacı. 2. Davet eden, çağıran. Dalan 1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif. Dalay Deniz. Dalga Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket. Dalyan 1. Deniz, göl ve nehirlerde kıyılara yakın kurulan büyük balık avlama yeri. 2. Denizde yüzeye yakın yosunlu kaya. 3. Deniz kıyılarında ve denizin dibinde dalgalı biçimde görülen kum. Dânâ Bilen, bilgili, zeki kimse. Daniş Bilgi, bilme, biliş, ilim. Danişment Bilgin, bilgili. Darcan Aceleci, sıkıntılı. Daver 1. Hakem, hâkim. 2. Adil padişah veya yönetici. 3. Yüce Tanrı. Davut 1. Sevgili, İsraillilerin, sesinin güzelliği ve şairliği ile tanınan hükümdar ve peygamberi. Deha 1. İnsan zekâsının ulaşabileceği en yüksek aşama. 2. Dâhi. Delal İnsana hoş, sevimli görünen hâl, naz, işve. Demir 1. Koyu renkli, kolay işlenen, dayanıklı, kullanılış yerleri çok maden. 2. Güçlü, kuvvetli, sert kimse. Demiralp Güçlü, kuvvetli, sert, yiğit kimse. Demircan Güçlü, kuvvetli, sert kimse. Demirel Eli demir gibi güçlü olan. Demirhan Güçlü hükümdar. Demirkan Güçlü soydan gelen kimse. Deniz 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok, bol. Denizhan Eski Türklerde deniz Tanrısı. Denktaş 1. Akran, aynı yaşta bulunan kimse, yaşıt. 2. Haktan yana olan, adil. Deren Derleyen, toplayan. Derin 1. Çok gelişmiş, çok ilerlemiş. 2. Yoğun. 3. İçten gelen. Derviş 1. Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimse. 2. Alçak gönüllü, hoşgörülü kimse. Devran Dünya. Devrim Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme. Dikmen 1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla. Dilâver Yiğit, yürekli. Dilmen Dil bilen, güzel söz söyleyen. Dinç Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. Dinçer Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse. Diren Toplayan. Dirim 1. Yaşama, hayat. 2. Yaşama gücü. Doğa 1. Var olan her şeyin, canlı ve nesnelerin tümü. 2. Deniz, dağ, ova, orman oluşturduğu fiziksel dünya. 3. Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü. Doğaç Sözü birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi söyleme, irtical. Doğan 1. Doğan, dünyaya gelen. 2. Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş. Doğanay 1. Doğan, dünyaya gelen kimse 2. Ayın ilk günleri. Doğangün Doğan güneş gibi parlak olan. Doğu Güneşin doğduğu yön, gündoğusu. Doğuhan Doğuda bulunan hükümdar. Doğukan Doğudan olan kimse. Doğuş 1. Doğum, doğma. 2. Bir gök cisminin gözlem yerinin ufuk düzlemi üzerinde görünmesi. Dolunay Ayın bütün olarak ve parlak göründüğü dönemi. Dora 1. Dağ doruğu. 2. Bir şeyin üst kısmı, yukarısı, tepe. 3. En yüksek yer, uç. Doruk 1. Tepe, en yüksek yer, uç, zirve. 2. En üstün başarı düzeyi. 3. Kibirli. Dorukhan Başarılı, üstün nitelikli hükümdar. Duhan 1. Kur'an-ı Kerim'de bir sure adı. 2. Duman. Duran 1. Yaşayan, varlığını sürdüren. 2. Dağ yolu. 3. Kalan. 4. Dingin, sakin, huzurlu. Dursun Çok yaşasın, uzun ömürlü olsun anlamında kullanılan bir ad. Durukan Özü temiz kimse. Durul "Berrak, saf duruma gel" anlamında kullanılan bir ad. Durusel Saf ve berrak akan sel. Durusu Sakin akan saf ve berrak su. Dündar 1. bk. Dindar2. T. Eski ordu düzeninde artçı birlik. Dünya Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yeryüzü. E Harfi Ebed Sonu olmayan zaman, sonsuzluk. Ebu Baba, ata. Ecebay İleri gelen, saygın, zengin kimse. Ecevit 1. Çevik, çalışkan, açık fikirli. 2. Açıkgöz. 3. Sinirli. Ecir 1. Bir iş veya emek karşılığı verilen şey. 2. Sevap. 3. Aziz, sevgili. Ecvet En iyi olan. Ede 1. Ata, dede. 2. Büyük erkek kardeş. 3. Kendisine saygı gösterilen kimse. Edhem Karayağız at. Edip 1. Terbiyeli, saygılı, nazik kimse. 2. Edebiyatla uğraşan kimse. Edis Ulu, yüce, değerli kimse. Ediz Ulu, yüce, değerli kimse. Efdal 1. Çok erdemli, çok faziletli. 2. En iyi, üstün. Efe 1. Batı Anadolu köy yiğidi. 2. Kabadayı. Efehan Yiğitlerin başı, yiğitlerin lideri, baş yiğit. Efekan Efe soyundan gelen kimse. Efgan Istırap ile haykırma, bağırıp çağırma. Efken Atıcı, yıkıcı. Eflah Tamamiyle kurtulan, en çok talihe kavuşan. Eflatun Açık mor renk. Efser Taç. Ege 1. Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her hâlinden sorumlu olan kimse. 2. Yaşça büyük. 3. Sahip. Egemen Buyruk ve hüküm sahibi, buyruğunu yürüten, bağımlı olmayan. Ehad 1. Bir, tek. 2. İlk sayı. 3. Allah'ın isimlerinden. Ekber 1. Daha büyük, çok büyük, en büyük, pek büyük, azam. 2. Allah’ın sıfatlarındandır. 3. Kur’an-ı Kerim’de 23 yerde geçer. Ekin 1. Ekilmiş tahılın filiz vermiş biçimi, tarlada bitmiş tahıl. 2. Buğday. 3. Kültür. Ekmel Eksiksiz, olgun, en uygun. Ekrem 1. Çok cömert, eli çok açık. 2. Çok onurlu. Elçi 1. Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse. 2. Bir uzlaşma sağlamak için birinin yanına gönderilen kimse. 3. Peygamber. Elgin Garip, yabancı, gurbette yaşayan. Elhan Nağmeler, ezgiler. Elvan 1. Renkler, çeşitler. 2. Rengârenk. Elyasa Kur’an-ı Kerim’de adı geçen bir peygamber. Emcet Çok şerefli, onurlu. Emet Son, sonuç. Emin 1. İnanılır, güvenilir. 2. Sakıncasız, tehlikesiz. 3. Kuşkusu olmayan. Emir 1. Buyruk, komut. 2. Bir kavim, aşiret veya ülkenin başı. 3. Prens, şehzade. Emirhan Bey. Emrah 1. Saz çalıp oynayan. 2. Erzurum'da doğmuş ünlü bir halk ozanı. Emre 1. Âşık, tutkun. 2. Halk şairi. 3. Kardeş. 4. Arkadaş Emrullah Allah’ın emri. Enam 1. Bütün mahlukat, yaratılmış her şey. 2. Halk, insanlar. Seyyidü’l-Enam Halkın ulusu Rasûlullah 3. Kur’an-ı Kerim’in 6. Suresinin adı. 4. Bazı ayet ve duaları içeren dua kitabı. Ender Çok az, çok seyrek, az bulunan. Ener En yiğit, en kahraman kişi. Enes Soylu Arap atı, küheylan. Enfal 1. Kur'an-ı Kerim'de bir surenin adı. 2. Düşmandan alınan mallar, ganimetler. Engin 1. Açık deniz. 2. Ucu bucağı görünmeyecek kadar çok geniş. 3. İyi, güzel, temiz, sağlam. Enginay İyi, güzel, temiz, sağlam kimse. Enginiz İz bırakacak kadar değerli insan. Enginsu Açık deniz. Ensar Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler. Enver Nurlu, çok parlak, çok güzel. Eralp Yiğit erkek. Eray Ayın hilal durumu, yeni ay. Erbatur Kahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse. Erberk Şimşek gibi yiğit. Ercan Yiğit, canlı, cesur kimse. Erce 1. Er gibi, ere yakışır biçimde. 2. Erken, erken olarak. Ercüment Onurlu, şerefli, saygın kimse. Erdal Genç kimse. Erdem Ahlakın övdüğü iyilikçilik, acıma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, fazilet. Erdener Temiz, dürüst kimse. Erdi 1. Amacına ulaşan, erişen. 2. Olgun. 3. Ermiş, veli. Erdinç Dinç, güçlü kimse. Erdoğan 1. Yiğit olarak doğan kimse 2. Erken doğan kimse. Eren 1. Erkek. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse. 3. Deneyimli, akıllı kimseler. 4. Dost. 5. Hayırlı çocuk. Ergin Olgunlaşmış, yetişmiş kimse. Erginay Olgunlaşmış, yetişmiş kimse. Ergül Yeni açan gül. Erhan Yiğit hükümdar. Erim şeyin erişebileceği uzaklık 2. Sevgi ve mutlu haber Erin Erginleşmiş kimse. Erinç Dirlik, rahat, huzur. Erk 1. Bir işi yapabilme gücü, kudret. 2. İstediğini yaptırabilme gücü, nüfuz. 3. Naz. 4. Sevgi. 5. İçtenlik. Erkan Yiğit, erkek soydan gelen kimse. Erke 1. İş başarma gücü. 2. Nazlı, serbest büyütülmüş çocuk. Erkin Hiçbir koşula bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, özgür. Erman Yiğit, kahraman, yürekli kimse. Erol "Yiğit ol, doğru ol" anlamında kullanılan bir ad. Ersin 1. "Amacına ulaşsın, kavuşsun" anlamında kullanılan bir ad. 2. "Sen yiğitsin, kahramansın" anlamında kullanılan bir ad. Ertaç Taç takınmış kimse. Ertuğ Savaşçı kimse. Ertuğrul Dürüst, doğru, yiğit kimse. Eryiğit Yiğit, korkusuz erkek. Esat Çok mesut, çok mutlu. Esed Aslan, gazanfer, cesur. Esen Sağlıklı, sağlam, rahat. Eser 1. Soğuk. 2. Sert esen rüzgâr. 3. Belirti, iz. 4. Ar. Yapıt. Esvet Siyah, kara. Eşref Çok onurlu, çok şerefli kimse. Ethem Edhem., Edhem. Karayağız Eti 1. Baba. 2. Küçük kardeş. Evfa Daha vefalı, cana yakın, sözünde duran. Evliya 1. Erenler, ermişler. 2. Koruyanlar, himaye edenler. 3. Allah’a yakın olanlar. Evran 1. Çok uzun boylu insan. 2. Kasırga, hortum. 3. Evren. Evren 1. Gök varlıklarının tümü, kâinat. 2. Ejder, ejderha. 3. Boylu boslu, yakışıklı. 4. Kahraman, yiğit. 5. Zaman. Evşen Eve mutluluk ve şenlik getiren kimse. Eymen 1. Daha uğurlu, daha bereketli. 2. Sağ tarafta olan. Eyüp 1. Çok ıstırap çeken Kuran’da adı geçen ve "sabırlı insan" örneği olarak gösterilen peygamber. Ezel Başlangıcı, öncesi olmayan geçmiş zaman, öncesizlik. F Harfi Fadıl Fazıl. Fahir 1. Şanlı, şerefli, onurlu. 2. Övünen, iftihar eden. 3. Parlak, gösterişli, güzel. Fahrettin Dinin övünç kaynağı. Fahri 1. Onurla ilgili, onursal. 2. Yalnız onur için verilen karşılıksız hizmet. Faik Manevi yönden üstün olan, yüksek, yüce. Falih 1. Başarılı ve mutlu kimse. 2. Toprağı süren, eken kimse. Faris 1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili. Faruk 1. Haklıyı haksızdan ayıran, adaletli. 2. Keskin. 3. Hz. Ömer’in lakabı. Fasih Güzel, düzgün ve açık konuşan, konuşma yeteneği olan kimse. Fatih 1. Fetheden, zafer kazanan. 2. Açan, kapılar açan. 3. Osmanlı Padişahı II. Mehmet'in lakabı. Fatin Zeki, akıllı, anlayışlı, kavrayışlı kimse. Faysal 1. Keskin kılıç. 2. Hâkim. 3. Kesin hüküm, karar. Fazıl Erdemli. Fazlı Erdemli, üstün, iyiliksever. Fazlullah Allah’ın erdemi, üstünlüğü. Fedai 1. Yüksek bir ülkü uğrunda her türlü tehlikeyi göze alan kimse. 2. Bir kimseyi veya bir yeri koruyan, muhafız. Fehim Anlayışlı, zeki, akıllı kimse. Fehmi Anlayış, kavrayışla ilgili olan. Felat Susuz çöl. Feramuş Unutma, akıldan çıkma. Feramuz Kale muhafızı, koruyucusu. Ferdal Dalın tomurcuğu. Ferdi 1. Tek olan şey. 2. Fertle ilgili, bireysel. Ferhan 1. Sevinçli, neşeli. 2. Memnun. Ferhat 1. Güçlüğü yenip bir yeri ele geçiren. 2. Sevinç, neşe. 3. Ferhat ile Şirin efsanesindeki erkek kahramanın adı. Feridun 1. Eşi olmayan, tek. 2. İran'da Pişdâdiyan sülâlesinin hükümdarı 750. Ferit Eşi benzeri olmayan, tek, eşsiz, üstün. Ferkan Güçlü, saygın bir soydan gelen kimse. Ferman 1. Buyruk, emir. 2. Tanrı buyruğu. Ferruh 1. Uğurlu, kutlu. 2. Aydınlık yüzlü. Ferzan Bilim ve hikmet. Fethi Fethetme, alma ile ilgili olan. Fetih 1. Açma. 2. Alma, zaptetme. Fettah 1. Üstün gelmiş, zafer kazanmış. 2. Fetheden, açan. 3. Allah'ın adlarındandır. Fevzi Kurtuluş, zafer ve üstünlükle ilgili olan. Feyezan Taşma, taşkın, seylap. Feyyaz 1. Bereket ve bolluk veren. 2. Allah. Feyzullah Allah’ın bereketi. Feza Gök. Fırat 1. Asurca. Geniş akarsu. 2. Far. Geçit veren, üstünden geçmeye uygun. 3. Türkiye ve Suriye’nin doğu bölgelerini sulayan, Irak’ı aşan, Dicle ırmağıyla birleşerek Basra körfezine dökülen büyük nehir. Fikret 1. Düşünce, fikir. 2. Zihin, akıl. 3. Kuruntu. Fikri Düşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili. Firuz 1. Mutlu, sevinçli, uğurlu. 2. Bahtlı, talihli. Fuat Gönül, kalp, yürek. Furkan 1. İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren her şey. 2. Kur'an-ı Kerim. Fuzuli 1. Faziletli, erdemli. 2. Boşboğaz, gereksiz işlerle uğraşan. 3. XVI. yy.'da yaşamış en büyük Divan Edebiyatı şairlerinden biri. G Harfi Gani Zengin. Varlıklı. Gaza İslam dinini korumak veya yaymak amacıyla Müslüman olmayanlara karşı yapılan kutsal savaş. Gazanfer 1. İri aslan. 2. Yiğit, yürekli, kuvvetli adam. Gazi 1. Düşmanla savaşan veya savaş yapmış kimse. 2. Savaştan sağ ve zafer kazanmış olarak dönen kimse. Gediz 1. İçinde su birikmiş çukur. 2. Ege bölgesinde bir akarsu. Gencal Genç birisiyle evlen anlamında kullanılan bir ad. Gencalp Genç yiğit. Gencay Hilal, ayça. Gencer Gençer. Genco Genç sözcüğünden yapılmış bir ad. Gençalp Genç yiğit. Gençay Hilal, ayça. Gençer 1. Genç-er. 2. Toplantı, eğlenti. Gerçek 1. Doğru, dürüst. 2. Temel, başlıca, asıl doğayı yansıtan. Gevheri 1. Mücevherle ilgili. 2. Kuyumcu. Gıyas 1. Yardım. 2. Yardımcı kimse. Giray Eskiden Kırım hanlarının ve han ailesinden olan prenslerin kullandığı san. Girgin Herkesle çok çabuk yakınlık kuran, her işe girişen, sokulgan. Göğem 1. Yeşile çalar mor renk. 2. Bir çeşit yabani ekşi erik. 3. Yapraklanmış ekin. Gökay Mavi gözlü kimse. Göker Çok yiğit. Gökbay Mavi gözlü kimse. Gökberk Yeşil yaprak. Gökcan Mavi gözlü kimse. Gökdeniz Çakır gözlü kimse. Gökhan Eski Türklerde gök Tanrısı. Gökmen Sarışın, mavi gözlü kimse. Göksel Gökle ilgili, semavi. Göksu 1. Gökten inen Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların genel adı. Göksun "Yüksel, yücel" anlamında kullanılan bir ad. Göktan Şafak vakti. Göktuğ Savaşmayı seven kimse. Göktunç Sağlam karakterli olan kimse. Gönen 1. "Mutlu ol, refaha kavuş, rahat et, sevin" anlamında kullanılan bir "Yavrum, kuzum" anlamında sevgi belirten sözcük. 3. Bolluk, bereket. Gönenç Bolluk, rahatlık ve varlık içinde yaşama. Görkem 1. Gösteriş, heybet. 2. İyi gelişmiş, gürbüz. Güçhan Güçlü hükümdar. Güçlü 1. Gücü çok olan. 2. Etkili, önemli, nitelikli. 3. Şiddetli. Gültekin Güvenilir kimse. Günalp Güneş gibi aydınlım ve ışık saçan yiğit. Günay Güney, güneş gören yer. Günberk 1. Çok beyaz, temiz. 2. Ay ışığı Güneri Günün adamı, günün kişisi. Güney 1. Dört ana yönden biri, Kuzey Kutbu'na karşı olan. 2. Her zaman güneş alan yer. Günkut Günü kutlu ve mutlu geçen kimse. Güntan Tan vakti. Güntekin Güneş gibi ışık ve aydınlık saçan kimse. Güral Fazlaca kırmızı olan. Güray Etrafa çokça ışık ve aydınlık saçan. Gürcan Canlı, güçlü, kuvvetli kimse. Gürdal Soyu çok geniş olan kimse. Gürkan Canlı, kanlı kimse. Güven Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, sevinç, mutluluk. Güvenç 1. Güvenme duygusu. 2. Sevinçli. 3. Dayanak, arka, yardım. H Harfi Habbab Seven, sevgili, dost. Hadit 1. Keskin. 2. Demir, çelik. 3. Sert, kavi olan. 4. Çabuk kavrayışlı, öfkeli, hiddetli, titiz. 5. Hudut ve sınır komşusu. Hafız bütünüyle ezbere bilen kimse. 2. Koruyan, saklayan. Hafi Gizli, saklı. Hakan 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan. Hakem Tarafların aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için yetkili olarak seçtikleri ve üzerinde anlaştıkları kişi, yargıcı. Haki Yeşile çalan toprak rengi. Hakim 1. Bilge. 2. Her şeyi bilen Tanrı. Hakkı Doğrulukla, hakla ve adaletle ilgili. Haldun Sonsuz olan, ebedî olan. Halife 1. Birinin yerine geçen kimse. 2. Hz. Muhammed'in vekili ve dünyadaki Müslümanların başı olan kimse. Halil Sadık, samimi, dost. Halim 1. Yumuşak huylu, sert olmayan. 2. Allah’ın adlarındandır. Halis 1. Karışık olmayan, saf, katışıksız. 2. İçten, samimi. Halit Sürekli, sonsuz, ebedî. Haluk İyi ahlak sahibi, iyi huylu, geçimli kimse. Hamdi Allah’ı övmeyle, Allah’a şükretmekle ilgili. Hamdullah Allah’ın övgüsü. Hamit 1. Övülmeye değer. 2. Allah'ın adlarındandır. 3. Hamdeden, şükreden. Hamza 1. Aslan, güçlü adam. 2. İslam tarihinde Hz. Muhammed'in amcası. Han 1. Eski Türklerde kağana bağlı veya kendi başına buyruk, ikinci derecede bir devlet başkanı. 2. Osmanlı Padişahlarının adlarının sonuna getirilen san. Hanefi Hanefi mezhebinden olan kimse. Hanif 1. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. 2. İslamiyetten önce tek Tanrı'ya inanan. Harun 1. Parlayan. 2. Hz. Musa'nın ağabeyi. Hasan 1. Güzel. 2. İyi ve hayırlı iş. Haseki Osmanlı Devleti'nde bir görevde eskimiş olanlara verilen unvan. Haslet İnsanın yaradılışındaki huyu, doğası. Haşim 1. Kıran, ezen, parçalayan. 2. Ekmek doğrayan. Haşmet 1. Büyüklük, görkem. 2. Kibarlık, nezaket. 3. Alçak gönüllülük. Hatem 1. Mühür. 2. Cömert. 3. Son, en son, sonuncu. Hatip 1. Güzel, düzgün. 2. Bir topluluk karşısında etkili konuşan kimse. 3. Camide hutbe okuyan kimse. Hattâb Çok güzel konuşan ve nasihat eden. Hayalî 1. Hayal niteliğinde veya hayal ürünü olan, düşsel, imgesel. 2. Karagöz oynatan kimse, karagözcü. Haydar 1. Aslan. 2. Cesur, yiğit kimse. 3. lakabı. Hayrani Hayranlık, şaşkınlık. Hayrettin Dinin hayırlısı. Hayri Hayır ve iyilikle ilgili, uğurlu ve kutlu. Hazar Barış ve güven. Hazım Sindiren, sindirici kimse. Hemdem Birlikte yaşayan, arkadaş. Hıfzı 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma. Hızır Halk inanışlarına göre ölümsüzlüğe kavuşmuş olduğuna inanılan ulu kimse. Hicabi Utanmayla ilgili. Hidayet 1. Hak yolunu, doğru yolu gösterme. 2. Hak yolu, doğru yol. Hikmet 1. Bilgelik. 2. Neden, gizli neden. 3. Allah’ın insanlarca anlaşılamayan amacı. 4. Özlü söz, vecize. Hilmi Yumuşak huylu, nazik, ince kimse. Himmet 1. Gayret, emek, çaba. 2. Yüksek irade. 3. Yardım, kayırma. 4. Kutsal sayılan bir kişi tarafından yapılan etki. Hira Hz. Muhammed’in peygamberlik görevini aldığı Suudi Arabistan’daki Hira Dağı. Hişam Haya eden, utanan. Hud 1. Büyüklük. 2. Çok hürmet. 3. Bir Peygamber ismi. Hulûsi 1. Saf halis, içi temiz. 2. İçten, candan. Hurşid Güneş. Hüccet 1. Seçkin âlimlere verilen san. 2. Delil, kanıt. Hüdavendigâr Hudavendigâr. 1. Amir, hâkim. 2. Osmanlı Padişahı I. Murat’ın sanı. Hüdayi Hudayi Hümayun 1. Kutlu, kutsal. 2. Padişaha özgü, hükümdarla ilgili. Hüsamettin Dinin keskin kılıcı. Hüseyin Küçük sevgili. Hüsrev Hükümdar, padişah. I Harfi Ildır 1. Parıltı, parlayış. 2. Alacakaranlık. 3. Ege denizi kıyısında Karaburun Yarımadasının batısında arkeolojik nitelikte bir köy. Ildız 1. Yıldız. 2. Gün dönümünden on gün önceki gün. Ilgar 1. Çok çabuk, hızlı. 2. Hücum, akın. 3. Verilen söz. 4. Havanın parlak, açık olması. 5. Öfke. Ilgaz 1. Atın dört nala koşması. 2. Hücum, akın. Ilıcan Sıcakkanlı kimse. Ira 1. Öz yapı, karakter. 2. Yüz, çehre, görünüş. Irız Cesur, yiğit. Işıker Aydın, ileri görüşlü kimse. Işıkhan Aydın, ileri görüşlü hükümdar. Işıltan Sabahın ilk aydınlığı. Işıman Parlak, aydınlık yüzlü kimse. Işıner Yüzü ay gibi parlak kimse. Işınkan Yüzü ay gibi parlak bir soydan gelen kimse. Işkın Filiz, sürgün. İ Harfi İbrahim İnananların, halkların babası. İdris 1. Meyvesi hoş kokulu, kerestesi güzel bir kiraz türü. 2. Kur’an-ı Kerim’de adı geçen, ilk kez giysi dikip giydiği için terzilerin, ilk kez kalem kullandığı için yazarların piri sayılan İdris Peygamberin adı. İhlas 1. Temiz, doğru sevgi. 2. Gönülden gelen dostluk, içtenlik, bağlılık. İhsan 1. İyilik etme, iyilik. 2. Bağış, bağışlama. 3. Bağışlanan şey. İhvan 1. Sadık, candan dostlar. 2. Bir tarikata mensup kişiler. İkrime Kerem sahibi, cömert. İlbay Vali. İlbey Memleketin, ülkenin hükümdarı. İlbilge Ülkenin en bilge kişisi. İldeniz Ülkenin denizi. İlham 1. İçe, gönle doğma, esin. 2. İçe, gönle doğan şey. 3. Allah’ın Peygamberlerin yüreğine doğdurduğu Tanrısal âleme özgü duygu ve düşünceler. İlhami İçe, gönle doğan duygularla, düşüncelerle, esinle ilgili. İlhan 1. Hükümdar, imparator. 2. Eskiden Moğol İmparatorlarına verilen san. İlkay Ayın hilal durumu, yeni ay. İlker İlk doğan erkek çocuklara verilen adlardan biri. İlkut Ülkenin kutlusu, mutlusu, uğurlusu. İlkutlu Ülkenin kutlusu, saygın kimsesi. İltekin Ülkenin tek ve eşsiz insanı. İlter Yurdu koruyan, gözeten, yurtsever kimse. İlyas 1. Kutsal kitaplarda adı geçen, yağmurlara hükmeden İsrail Peygamberi. 2. Mersin ağacı. İmadettin Dinin direği. İmam 1. En önde bulunan, önder. 2. Namazda kendisine uyulan kimse. 3. Müslümanlıkta mezhep kuran kimse. 4. Halife olan kimse. İmer Çok zengin, varlıklı. İnal Kendisine inanılan, güvenilen kimse. İnan Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman. İnanç 1. Bir düşünceye gönülden bağlılık. 2. Allah’a, bir dine inanma, iman. 3. Güven ve inanma duygusu. İnayetullah Allah'ın lütfu, ihsanı. İrfan 1. Bilme, anlama. 2. Kültür, ekin. 3. Tasavvufta evrenin sırlarını bilme gücü. İsa 1. Allah’ın yarlıgaması, mağfireti. 2. Dört büyük Peygamberden Hristiyanlığın kurucusu, doğumu Türkiye’de ve Batı’da takvim başlangıcı sayılan peygamber. İshak 1. Gülen. 2. Kutsal kitaplarda adı geçen İbrani peygamberi. İskender 1. 356-323 arasında yaşayan, Yunanistan, İran, Anadolu, Suriye ve Hindistan’ı ele geçirmiş olan büyük kumandan. İslam 1. Hz. Muhammed´in yaydığı din, Müslümanlık. 2. Müslüman dininden olan kimse, Müslüman. İsmail 1. Tanrı'yı işiten. 2. Kutsal kitaplarda adı geçen, İbrahim Peygamberin oğlu olan İbrani peygamberi. İsmet 1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan çekinme, namus. İşcan Çalışkan, becerikli, iş bilen. İzgü 1. İyi, Akıllı, adaletli. İzzet 1. Değer, kıymet. 2. Yücelik, ululuk. 3. Güç, kuvvet. 4. Saygı, ikram. J Harfi Jerfi Derinlik. Derin deniz. K Harfi Kaan Kağan. 1. Hanların hanı, hükümdar. 2. Tarihte Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad. Kabil 1. Kabul eden, kabul edici. 2. Hz. Âdem'in oğlu. Kadem 1. Uğur. 2. Ayak. Kadir 1. Kuvvetli, güçlü, kudret sahibi. 2. Değer, onur, kıymet, Allah’ın adlarındandır. Kadri Değer, kıymet, onurla ilgili. Kağan 1. Hanların hanı, hükümdar. 2. Tarihte Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad. Kahraman 1. Yiğit, cesur. 2. Bir olayın, serüvenin başlıca kişisi. 3. Sessiz, yumuşak kimse. Kaim 1. Birinin yerine geçen. 2. Bir işte sebat eden, direnen. 3. Ayakta duran. Kalender Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan alçak gönüllü kimse. Kanat 1. Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ. 2. Yan, taraf. Kandemir Güçlü soydan gelen kimse. Kaner Soyu yiğit olsn kimse. Kansu Soyu su gibi saf ve temiz olan. Kaplan Kedigillerden, enine siyah çizgili, koyu sarı postu olan çevik ve yırtıcı hayvan. Karaca 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer. Karacabey 1. Esmer bey. 2. Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk komutanı. Karacan Esmer kimse. Karahan Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san. Karan 1. Kahraman, yürekli. 2. Karanlık. Karanalp Kara yağız, kahraman yiğit. Karatay Anadolu Selçuklu devlet adamı. Karin 1. Yakın. 2. Nail olan. 3. Hısım komşu. 4. Mabeynci. Kartal Kartalgillerden, çok güçlü, iri, yırtıcı kuş. Kartay Yaşlı, pir. Karun Çok zengin kimse. Kasım 1. Ayıran, bölen, taksim eden. 2. Kırıcı, ezici, ufaltıcı. Kavi Dayanıklı, güçlü, zorlu olan. Kaya Büyük ve sert taş kütlesi. Kayahan Kaya gibi güçlü hükümdar. Kayatürk Kaya gibi sert Türk. Kayhan Kayıhan. Kayıhan Güçlü hükümdar. Kaynak 1. Bir suyun çıktığı yer. 2. Neşe, sevinç. 3. Eğlendirici, neşeli kimse. Kayra Büyük bir kimseden gelen iyilik, ihsan. Kayran 1. Orman içindeki ağaçsız alan. 2. Kayan yer. 3. İnce çakıllı, kumlu toprak. Kâzım Öfkesini, hırsını yenebilen kimse. Keleş 1. Güzel, yakışıklı kimse. 2. Yiğit, cesur, bahadır. Kemal 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik. 2. En yüksek değer. Kenan 1. Vaat edilmiş Hazreti Yakup'un ülkesi, Filistin. Kenter Şehirli, kentli. Kerami 1. Cömertlere, eli açıklara özgü. 2. Soylular, ulular, şereflilerle ilgili. Kerem 1. Soyluluk. 2. Cömertlik, el açıklığı, bağış. Keremşah Eli açık, cömert şah. Kerim 1. Cömert, eli açık. 2. Ulu, büyük. Keşşaf Bilinmeyen çok önemli bir şeyi keşfeden. Kılıç Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah. Kılıçalp Kılıç gibi keskin yiğit. Kılıçhan Kılıç gibi keskin hükümdar. Kıraç Bitek olmayan, verimsiz veya sulanmayan yer. Kırca 1. Dolu. 2. Ufak ve sert taneli kar. 3. Bora, rüzgârla karışık yağmur. Kırdar Ölçülü davranış, sakınganlık. Kırhan Yaşlı, ak sakallı hükümdar. Kıvanç Övünç, iftihar. Kiram 1. Soylular. 2. Eli açıklar, cömertler. Kor 1. İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası. 2. Kırmızı. 3. Sıra, dizi, altın dizisi. 4. Dere. Koralp Ateşli, canlı, hareketli yiğit. Koray Ateşli, canlı, hareketli kimse. Korcan Ateşli, canlı, hareketli kimse. Korel Ateşli, canlı, hareketli kimse. Korhan Ateşli, canlı, güçlü hükümdar. Korkut 1. Büyük dolu tanesi. 2. Cin, şeytan gibi hayalî yaratıklar. 3. Korkusuz, yavuz, heybetli. Kortan Ateşli, canlı, hareketli kimse. Kök 1. Dar ve derin dere. 2. Gürbüz, sağlıklı. 3. Gök. 4. Asıl, kök, köken Köker Köklü soydan gelen kimse. Köksal "Kökünü derinlemesine sal, soyun genişlesin" anlamında kullanılan bir ad. Kubat Kaba, şişman, biçimsiz. Kubilay Ünlü bir hükümdar. Kuddusi Kutsal niteliklere ulaşmış olan kimse. Kudret 1. Güç, kuvvet. 2. Allah'ın gücü. 3. Varlık, zenginlik. 4. Allah yapısı. 5. Yetenek Kunt Ağır, kalın, dayanıklı ve sağlam. Kurtuluş Tehlikeli veya kötü bir durumdan kurtulma. Kutan 1. Saban. 2. Saka kuşu. Kutay 1. Kutlu, uğurlu ay. 2. İpek, ipekli kumaş. Kutlay Kutlu, uğurlu ay. Kutlu Uğurlu, kutsal, mutlu. Kuzey 1. Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. 2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer. Kürşat 1. Yiğit, Göktürk prenslerinden birinin adı. L Harfi Laçin 1. Yiğit adam. 2. Kartal. 3. Şahin. 4. Atmaca. Lami Parıldayan, parlak, parıltılı. Lâtif 1. Hoş, narin, şirin. 2. Yumuşak, nazik. 3. Tanrı adlarındandır Lema Parıltı, parlayış. Lemi Parlak, parıldayan. Levent 1. Boylu boslu yakışıklı kimse. 2. Osmanlı donanmasında ve kıyılarda görev yapan asker sınıfı. 3. Yiğit denizci. Lider Önder, şef. Lokman Doğru ve adaletli davranan kimse. Lut 1. Ürdün ve İsrail arasındaki büyük bir gölün adı. 2. Hz. İbrahim'in yeğeni olan peygamberin adı. Lütfi 1. İyilik ve güzellikle ilgili. 2. İhsan, bağışla ilgili. Lütfullah Çok övülmüş, methedilmiş. M Harfi Macit Şan ve şeref sahibi kimse. Mahdum Oğul. Mahir Hünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse. Mahmur 1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Uyku basmış göz, baygın göz. Mahmut Övülmüş, övülmeye değer. Mahsun Güçlendirilmiş, güçlü. Mahzun Üzgün. Malik Bir şeye sahip, bir şeyi olan. Malkoç Kale muhafızı, koruyucu. Manço Manda yavrusu. Mazhar Bir şeyin ortaya çıktığı, göründüğü yer veya kimse. Bir iyiliğe erişmiş, erişen kimse. Mazlum 1. Sessiz, sakin, yumuşak kimse. 2. Zulüm görmüş. Mecit 1. Büyük, ulu. 2. Şan ve şeref sahibi. 3. Tanrının adlarındandır. Mecnun 1. Çılgın, deli, divane. 2. Çılgınca seven, tutkun. Medeni 1. Uygar. 2. Şehirli, şehir halkından olan. 3. Terbiyeli, görgülü, kibar, ince. Mehdi Doğru yolu bulan, hidayete eren. Mehmet 1. Övülmüş. 2. Hz. Muhammed'in adlarından biri. Melih Güzel, şirin, sevimli. Melik 1. Hükümdar, hakan. 2. Tanrı adlarındandır. Memun Korkusuz, tehlikesiz, sağlam. Mengü Ölümsüz, sonsuz, ebedîleştirilmiş. Mercan 1. Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının örneği olan, kırmızı kalker iskeletli hayvan. 2. Bu hayvanın iskeletinden elde edilen ve süs eşyaları yapımında kullanılan madde. 3. Açık kırmızı renkte bir balık türü. Merdan Erkekler, yiğitler, mertler. Meriç Kuş iskeleti. Merih 1. Ateş rengi. 2. Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri. Mert 1. Erkek. 2. Özü sözü doğru olan. Mertel Özü sözü doğru kimse. Mertol "Sözünün eri ol, verdiğin sözü tut" anlamında kullanılan bir ad. Mervan 1. Üzüm Çubuğunu Bağladıkları Ağaç. 2. Emevilerin Mervan kolunun adı. Mestan 1. Savruk kimse. 2. Sarhoşlar. Mete Büyük Türk-Hun İmparatoru. Metin Sağlam, dayanıklı, güçlü. Mikail Dört büyük melekten rızkları bölüştürmekle görevli olanı. Mir Baş, amir, bey. Miraç 1. Yükselme, çıkma. 2. Hz. Muhammet'in göğe yükselmesi. Mirkelam Güzel, nazik konuşan kimse. Mirza 1. İranlılara özgü "beyzade" anlamında bir soyluluk sanı. 2. Bir yıldızın adı. Mithat Övme, methetme. Muammer Ömür süren, yaşayan, yaşamış. Muhammet 1. Övülmüş. 2. Hz. Muhammed'in adlarından biri. Muharrem 1. Haram kılınmış. 2. Ay takviminin birinci ayı, aşure ayı. Muhlis 1. Katkısız, halis. 2. İçten, samimi, dost canlısı. Muhsin İyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden. Muhtar 1. Seçilmiş, seçkin. 2. Davranışlarında özgür olan, dilediğini yapan. 3. Köy ya da mahalle işlerine bakmak için halkın seçtiği kimse. Muktedir Gücü yeten, güçlü, iktidarlı. Murat 1. İstek, dilek, arzu. 2. Amaç. Musa 1. Musevi dininin kurucusu, İsrail peygamberi ve kanun koyucusu. 2. Bir vasiyeti yerine getirmekle görevli kimse. Musap Başına bir kötülük, felaket gelmiş olan. Muslih İyileştiren, düzelten, ıslah eden. Mustafa 1. Seçilmiş, seçkin. 2. Hz. Muhammed'in adlarından. Mustafa 1. Seçilmiş, seçkin. 2. Hz. Muhammed'in adlarından. Mutasım Günahtan çekinen. Mutlu Mutluluğa ermiş olan, mesut. Mübarek 1. Bereketli. 2. Uğurlu, hayırlı, kutlu. Mücahit Din uğruna savaşan, uğraşan, savaşçı. Müjdat Müjdeler, sevinçli haberler. Mükerrem Saygıdeğer, sayılan, aziz. Mülâyim 1. Uygun. 2. Yumuşak huylu, sakin kimse. Mümin 1. Tanımış, iman etmiş. 2. İslam dinine inanmış, Müslüman. Mümtaz 1. Ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş. 2. Seçkin. Müren Irmak, nehir, akarsu. Mürsel 1. Gönderilmiş, yollanmış. 2. Peygamber. Mürselin 1. Peygamberler. 2. Allah tarafından insanların doğru yola çıkarılmaları için gönderilen elçiler. Müşfik 1. Sevecen, Acıyan. Müşir 1. Haber veren, bildiren. 2. Emir ve işaret eden. Müştak Özleyen, göreceği gelen, can atan. Müzahir Yardım eden, yardımcı. N Harfi Nabi 1. Haberci, haber veren. 2. Yerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan. 3. Yüksek, yüce. Naci 1. Kurtulan, selamete kavuşan. 2. Cehennemden kurtulmuş, cennetlik. Nadi 1. Haykıran, çağıran. 2. Meclis, toplantı. Nadim Namlı, ünlü. Nadir Seyrek, az bulunur. Nafi 1. Yararlı, kârlı. 2. Tanrı Yok eden, ortadan kaldıran, süren. Nafiz 1. Delip geçen. 2. İçe işleyen, giren. 3. Etkili, sözü geçen. Nahit 1. Zühre, Venüs gezegeni. 2. Ar. Ergenliğe erişmiş Nail Muradına eren, kazanmış, ele geçirmiş. Naim 1. Bolluk, varlık içinde yaşayış. 2. Cennetin bir bölümü. Naki 1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, arif. Namık Yazıcı, yazar, kâtip. Nami Ünlü, namlı, şöhretli. Narter Cesur, yürekli kimse. Nas İnsanlar, halk, herkes. Nasır Yardımcı, yardım eden. Nasrettin Dine yardımı dokunan kimse, yardımcı. Nasrullah Allah'ın yardımı. Nasuh 1. Öğütçü, öğüt veren. 2. Temiz, saf. Nasuhi Bozulmaz biçimde tövbe eden. Naşit Şiir okuyan, şiir söyleyen, şiir yazan. Nazım 1. Düzenleyen, tanzim eden. 2. Manzum yazan. Nazif Temiz, pak. Nazmi 1. Nazımla, sözle, şiirle ilgili. 2. Sıralı, tertipli. Nebi 1. Haberci. 2. Peygamber. Nebil 1. Yüksek nitelikli ve onurlu. 2. Akıllı, anlayışlı. 3. Bilgili ve erdemli. Necat Kurtuluş, kurtulma. Necati Kurtulmuş. Necdet Kahramanlık, yiğitlik, kuvvetli ve gözü pek olma. Necmettin 1. Dinin yıldızı. 2. Erkek adı. Necmi Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait. Nedim 1. Sohbet arkadaşı. 2. Güzel öykü anlatan, tatlı konuşan. Nedret Azlık, seyreklik, az bulunma. Nefi Yararlı. Nehar Gündüz. Nejat 1. Soy, nesil. 2. Doğa, yaradılış, yapı. Nesimi Yumuşak huylu. Neşat Sevinç, keyif, neşe, şenlik. Neşet Meydana gelme, oluşma. Nevfel 1. Deniz. 2. Leyla ile Mecnun hikâyesindeki Mecnun'un adı. Nevzat Yeni doğmuş, yeni doğan çocuk. Neyzen Ney çalan kimse. Nezih 1. Temiz, lekesiz, masum. 2. Rahat ve huzur Güzel, kibar. Nezir 1. Kendini Tanrı'ya ve ibadete adayan. 2. Bir dilekte bulunan, adak adayan. Nihat Doğa, huy, yaradılış. Niyazi Yalvaran, niyaz eden. Nizam 1. Kural. 2. Düzen, tertip, sıra. 3. Kanun. Nogay 1. Kafkasya'da yaşayan bir Türk kavmi. Nova Parlaklığı birdenbire artan, patlamalı değişen yıldız. Noyan 1. Başkomutan. 2. Bey. Nuh 1. İnanışa göre, üçüncü peygamber olup tufanda bütün canlılardan birer çift alarak bir gemide kurtulmuştur. Numan 1. Kan. 2. Gelincik. Nuralp Parlak, ışıklı, aydınlık yiğit. Nuri Işıklı, aydınlık. Nurkan Temiz, aydınlık soydan gelen kimse. Nüvit Müjde, iyi haber. O Harfi Oben O, benim anlamında kullanılan bir ad. Obuz Su kaynağı. Odhan Ateşli hükümdar. Oder Ateş gibi canlı, coşkulu, hareketli kimse. Oflaz 1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar. Ogan 1. Tanrı. 2. Güçlü, kuvvetli. Ogün Anımsanan, belirli bir günde doğan kimse. Oğan 1. Tanrı. 2. Güçlü, kuvvetli. Oğul 1. Erkek evlat. 2. Yavru. 3. Kovandan çıkan arı topluluğu. Oğulcan Çok sevgili çocuk. Oğur 1. Uğur. 2. Samimi, içten dost. 3. Bir şey yapabilmek için ele geçen zaman veya elverişli durum. Oğuz 1. Sağlam, gürbüz, güçlü delikanlı. 2. Temiz kalpli dost, iyi arkadaş. 3. Kır adamı, köylü. 4. Saf, deneyimsiz kimse. 5. Türklerin en büyük boylarından birinin ve bu boydan olan kimselerin adı. Oğuzhan Güçlü, kuvvetli hükümdar. Okan Anlayışlı. Okay 1. Satürn gezegeni. 2. Beğenme. Okbay Ok atıcısı. Okcan Canlı, hareketli, canı tez. Okdemir Güçlü, kuvvetli kimse. Oker Hızlı, canlı, hareketli kimse. Oksal Ok at anlamında kullanılan bir ad. Oksu Ok gibi güçlü ve su gibi temiz olan. Oktar Ok atan, okçu. Oktay Ok gibi güçlü olan eşsiz kimse. Olcay 1. Baht, talih, şans. 2. Bahtlı, talihli. Olcayto Bahtlı, şanslı, talihli. Olgaç Olgun, yetişkin, iyi gelişmiş. Olgun Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş insan. Omaç Hedef, amaç, gaye. Omay 1. Seçkin, seçilmiş. 2. Özet, öz. Onat 1. İyi, güzel, düzgün. 2. İyi yaradılışlı. 3. Doğru, dürüst, nitelikli. 4. Uygun, münasip, yakışır. 6. İyi ahlâklı. Onay Uygun bulma, onaylama. Ongu 1. Gönül rahatlığı, mutluluk, sağlık. 2. Bayındırlık, gelişmişlik. Ongun 1. Eksiksiz, tam. 2. Verimli, bol. 3. Kutlu, uğurlu, beğenilen kimse. 4. Kurtulmuş, onmuş. 5. Gelişmiş, gürbüz. 6. Bayındır. Onur 1. İnsanın kendine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref. Onural Şan ve şeref kazan anlamında kullanılan bir ad. Onuralp Onuruyla tanınmış yiğit. Onurhan Onurlu hükümdar. Oray 1. Ateş gibi kızıl renkli ay. 2. Şehirli, şehirde yaşayan. Orbey Bekçi muhafız. Orçun Ardıllar, halefler. Orun 1. Özel yer. 2. Önemli bir görevlinin çalıştığı yer, makam. 3. Gizli, habersiz. 4. Huy, yaradılış. Orhan Şehrin yöneticisi, hâkimi. Orhun Orta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı. Orkun Orta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı. Orkut Kutlu, uğurlu şehir. Ortaç 1. Tepe. 2. Mirasçı. 3. Veliaht. Ortan Ateş renginde kızıl tan. Otay Ateş renginde ay. Ortun Ortanca kardeş. Ortunç Ateş renginde tunç. Osman 1. Bir tür kuş veya Hz. Muhammet'in damadı, üçüncü halife. 3. Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı. Otay Ateş renginde ay. Oytun 1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen, güzel yer. 3. Alçak yer, ova. Ozan 1. Şiir yazan, şair. 2. Halk şairi. 3. Şakacı, güzel ve tatlı konuşan. Ozgan Öne geçen, kazanan, başarılı. Ö Harfi Öcal Yapılan kötülüğün acısını çıkar, öcünü al anlamında kullanılan bir ad. Ödül 1. Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat. 2. Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan. Öğe 1. Çok akıllı. 2. Yaşlı kimse. 3. Bir ulusun büyüğü, ileri geleni. 4. Hekim. 5. Ün, şöhret. Öğet 1. Beğenilen, aranılan, İyi, güzel. Öğün 1. Zaman, vakit. 2. Kez, defa. 3. Önde, ileride olan. Öğünç Övünmeye yol açan, övünülecek şey. Öğüş Çok, fazla. Öğüt Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz. Öker Akıllı kimse. Ökkeş Erkek örümcek. Ökmen Akıllı, zeki, bilgili kimse. Öktem 1. Güçlü. 2. Onurlu. Ökten 1. Akıllı, Kahraman, cesur. Ömer 1. Yaşama, yaşayış, hayat, canlılık. 2. İkinci halife. Ömür Yaşama, yaşayış, hayat. Ömürcan Uzun ömürlü. Önal Üstün gel, başta ol anlamında kullanılan bir ad. Önay Ocak ayında doğan. Öncü 1. Kılavuz, rehber. 2. Önder. 3. Yeni bir görüş ve akım başlatan kimse. Önder 1. Bir topluluğa başkanlık eden kimse. 2. Önde giden, yol gösteren, kılavuz. Önel Bir işin tamamlanması için verilen süre, vade, mühlet. Önen Hak, adalet. Öner Önde gelen, başta gelen kimse. Öney Önde olan, önde gelen, üstün. Önol Başta gel, önde ol anlamında kullanılan bir ad. Örsan Yüce adı olan. Örsel Sel gibi çağlayan değerli kimse. Övgü Birini ya da bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı. Övül Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini beğendir, övgü kazan anlamında kullanılan bir ad. Övünç Övünmeye yol açan, övünülecek şey. Öymen Evcimen, evine bağlı kimse. Özal Özünü al, gerçeğini al anlamında kullanılan bir ad. Özalp Özünde yiğit olan kimse. Özay Özü ay gibi temiz, parlak, aydınlık olan kimse. Özbay Gerçekten zengin olan kimse. Özbek 1. Güçlü, cesur, korkusuz kimse. 2. Orta Asya’da yaşayan bir Türk boyu ve bu boydan gelen kimse. Özbey Gerçekten bey olan kimse. Özbilge Gerçekten bilgili olan kimse. Özcan Gerçekten dost olan kimse. Özdemir Özü demir gibi güçlü olan kimse. Özden 1. Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili. candan, samimi. Özer Yiğit, doğru kimse. Özen işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba, itina, ihtimam. Özgü 1. Kutsal. 2. Özellikle birine veya bir şeye ait olan Özgün 1. Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. 2. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan. Özgür 1. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan. 2. Tutuklu olmayan, hür. 3. Başkasının kölesi olmayan. 4. Bağımsız. Özhan Hükümdar soyundan gelen kimse. Özkan Temiz ve asil soydan gelen kimse. Özmen Özü sağlam, iyi kişilikli kimse. Öztan Gerçek aydınlık. P Harfi Pakalın Dürüst, doğru, iyi tanınmış kimse. Paker Temiz, dürüst, iyi kimse. Pamir Orta Asya’da Tacikistan, Çin, Sincan Uygur Özerk sınırında bulunan lalenin ana vatanı olan ve Himalaya Dağlarının kuzey silsilelerini teşki eden sıra dağların adı. Pars Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan, leopar, panter. Paşa Osmanlı Devleti zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan. Payam Badem. Payidar 1. Saygın, rütbeli. 2. Kalıcı. Payiz Güz, sonbahar. Yaşlılık. Pekcan 1. Sağlam, dayanıklı, güçlü. 2. Acılara ve sıkıntılara karşı dayanıklı. Peker 1. Sert+er, sert erkek. 2. Güçlü kimse. 3. Gözüpek, cesur yapılı. Pekin Üzerinde kuşku duyulmayan, kesinlikle bilinen, kesin. Pertev Işık, parlaklık. Perver Büyüten, yetiştiren, besleyen, koruyan, eğiten. Peyami 1. Çok içten ve doğru kimse. 2. Bilgi Veren, Toplayan. 3. Haberi olan, bilgili. 4. Haberle, bilgi ile ilgili. 5. Haber veren. Peyda Belli, açık, peydah. Peyman Yemin, ant. Pir Herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse, guru. Polat 1. Çelik. 2. Güç, kuvvet. Poyraz 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü. Pusat 1. Araç. 2. Silah, zırh vb. savaş aracı. R Harfi Raci 1. Yalvaran, rica eden. 2. Umutlu, umut veren. Rafet Acıma, esirgeme, merhamet etme. Rahim 1. Esirgeyen, acıyan, koruyan, merhametli. 2. Tanrı´nın adlarından. Rahman 1. Ayrım gözetmeksizin tüm canlılara merhamet eden, koruyan. 2. Tanrı’nın adlarından. Raki Namazda eğilen, rüku’ eden. Ramazan 1. Arabi ayların dokuzuncusu, oruç tutulan ay. 2. Bu ayda doğanlara verilen ad. Rami Ok, mermi vb. atan, kimse. Ramiz 1. Akıllı, zeki. 2. İşaretlerle, simgelerle gösteren. Rasih 1. Köklü, kök salan 2. Bilgisi çok geniş olan. Rasim Resim yapan, çizgi çizen kimse. Raşit Akıllı, doğru yola giden. Rauf 1. Esirgeyen, acıyan, çok merhametli. 2. Tanrı adlarından. Recai İsteyen, rica eden, yalvaran. Recep 1. Gösterişli, heybetli. 2. Arabi ayların yedincisi ve kutsal sayılan üç aylardan birincisi. Refik 1. Arkadaş, yoldaş. 2. Koca, eş. 3. Yardımcı. Reha 1. Kurtulma, kurtuluş. 2. Ar. Bolluk, genişlik, varlık. Reis Baş, başkan. Remzi İşaretle, simgeyle ilgili, simgeli, simgesel. Renas Yol bilen. Resul 1. Elçi. 2. Peygamber. Reşat Doğru yolda yürüme, Hak yolunda ilerleme. Reva Yakışır, yerinde, uygun. Revan Kız 1. Yürüyen, giden, akan. 2. Ruh, can. Erkek 1. Doğru yolu tutan. 2. İyi hareket eden, akıllı. 3. Ergin. Rezzak Abdürrezzak adının kısaltılmış biçimi. Rıdvan 1. Razı olma, hoşnutluk, memnuniyet. 2. Cennetin kapıcısı olan büyük melek. Rıfat Yükseklik, yücelik, büyüklük. Rıfkı Yumuşak huylu, yavaş, ağır kimse. Rıza Hoşnutluk, memnuniyet. Ruhi Ruhsal, ruhla ilgili. Rüçhan 1. Üstünlük, üstün olma. 2. Üstün tutma. Rüstem 1. Yiğit, kahraman. 2. İran'ın efsanevi ünlü pehlivanı ve savaşçısı. Rüştü 1. Doğru yolda olan kimse. 2. Akıllı, ergin. Rüzgar 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel. S Harfi Saadettin 1. Dinin mutluluğu. 2. Dini uğurlu, kutlu kılan. Sabahattin Dinin güzelliği. Sabri Sabırlı, sabreden. Sacit Secde eden, alnını yere koyan. Sadık İçten bağlı, doğru, gerçek dost. Sadri Göğüsle ilgili, göğse ait. Sadullah Tanrının kutlu, talihli kıldığı kimse. Sadun Mübarek, kutlu, uğurlu. Safa 1. Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma. 2. Eğlence, zevk, neşe. Saffet Saflık, temizlik, arılık. Sahir 1. Geceleri uyumayan, uykusuz. 2. Büyücü. Saim Oruç tutan, oruçlu. Sakıp 1. Parlak, ışıklı. 2. Delen, delik açan. Sakman 1. Uyanık, akıllı kimse. 2. Sessiz, sakin kimse. Salah 1. Düzelme, iyileşme, iyilik. 2. Barış. 3. Dine olan bağlılık. Saldıray Düşmanı iyi gözle ve hemen saldır. Salih 1. Elverişli, iyi, uygun, yakışır. 2. Yetkisi, hakkı olan. 3. Dinin buyruklarına uygun harekette bulunan. Salim 1. Sağ, salim, sağlıklı. 2. Eksiksiz, kusursuz. 3. Korkusuz, emin. Salman Başıboş, serbest, özgür. Samet 1. Çok yüksek, ulu. 2. Kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmayan anlamında Tanrı adı. Sami Yüksek, yüce. Samih Cömert, eli açık. Samim Öz, asıl, iç, gönül. Sanay Ay gibi güzel, ayı anımsatacak kadar güzel. Sancak Alay bayrağı. Sancar 1. Kısa kama. 2. Saplayan, batıran, yenen. Saner Ünlü, tanınmış kimse. Sargın 1. Candan, içten, yürekten. 2. Çekici, cazibeli. 3. Kapalı, puslu hava. 4. İstekli, hevesli. Sarp 1. Çetin, sert, şiddetli. 2. Dik, çıkılması ve geçilmesi güç. Sarper Sert, güçlü erkek. Savaş 1. Silahlı çatışma. 2. Uğraşma, kavga, mücadele. Saygın Saygı gören, sayılan, hatırlı. Seçen İyiyi kötüden, güzeli çirkinden ayıran kimse. Seçkin Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, seçilen. Sedat 1. Doğruluk, hatasızlık. 2. Doğru ve haklı şey. Sefa 1. Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma. 2. Eğlence, zevk, neşe. Sefer 1. Yolculuk. 2. Savaş. Selahattin Dinine bağlı kimse. Selâmi İyilik, barış ve rahatlıkla ilgili. Selçuk Güzel konuşma yeteneği olan, uz dilli. Selek 1. Eli açık, cömert. 2. Düzensiz, savruk. Selim Sağlam, kusursuz, doğru. Selman Barış içinde bulunma, huzur, erinç. Semi İşiten, işitme kuvveti olan. Semih Cömert, eli açık. Semin Çok değerli. Serbay Önder, lider, başta gelen. Sercan Sevgili, sevilen. Serçin 1. Seçme, seçkin olan. 2. Mekiğin parçalarından her biri. Serdar Askerin başı, kumandan, komutan. Sergen 1. Raf. 2. Vitrin. 3. Tepelerdeki düzlük yerler. 4. Yorgun, perişan. Serhan Baş kağan, baş hükümdar. Serhat Sınır, hudut. Serkan Asil bir soydan gelen kimse. Serkut Mutlu, talihli, kutlu insan. Sertaç Baş tacı, çok sevilen, sayılan kimse. Sertuğ Padişahların ve vezirlerin başlarına taktıkları başlıkların ön tarafında bulunan tüy veya püskül biçimindeki süs. Server Baş, başkan, reis, ulu. Servet Zenginlik, varlık. Settar 1. Örten. 2. Ayıplan örten, bağışlayan anlamında Tanrı adı. Seva Beraber olma. Beraberlik. Denk. Eşitlik. Seyfettin Dinin kılıcı, dinin askeri. Seyfi 1. Kılıçla ilgili, askerliğe ait. 2. Kılıç biçiminde. 3. Asker zümresi. Seyfullah Allah'ın kılıcı, askeri. Seyit 1. Bir topluluğun ileri gelen kişisi. 2. Hz. Muhammed´in soyundan olan kimse. Seymen Seğmen Seyyid topluluğun ileri gelen kişisi. Muhammed´in soyundan olan kimse. Temiz ve fazilet sâhibi Müslüman zât. Sezai Uygun, yaraşır, münasip. Sezek Duygulu, hassas, anlayışlı. Sezer Duygulu, hisli, anlayışlı. Sezgen Sezgili, hisseden, duyan. Sezgin Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı. Sezmen Sezen, anlayan kimse. Sıddık Hiç yalan söylemeyen, doğru konuşan, sözünün eri. Sıtkı İçi, yüreği temiz, doğru kimse. Simavi Yüz, çehre, beniz ile ilgili. Sinan Mızrak, süngü. Somer Doğru ve güçlü kimse. Sonat Bir veya iki çalgı için yazılmış, üç veya dört bölümden oluşan müzik yapıtı. Soner Son doğan erkek çocuk. Songur 1. Şahin. 2. Ağır, hantal. Soydan Soylu bir aileden gelen, soylu. Soykan Asil, soylu kimse. Soylu İyi tanınmış, köklü bir aileden gelen kimse. Soysal Soyun genişlesin, yayılsın anlamında kullanılan bir ad. Sökmen 1. Yiğitlere verilen san. 2. Selçuklulara bağlı Hasankeyf Artuklu Beyliği'nin kurucusunun adı. Sözen Güzel konuşan, söylev veren, hatip. Sözer Sözünde duran kimse. Suavi Herkesin işine koşan, yardım eden. Sunal Sunma, sunuş ile ilgili. Sunar Saygılı bir biçimde verir, takdim eder anlamında kullanılan bir ad. Sunay Ay gibi parlak olan, parıltı veren. Süha Büyükayı yıldız kümesinden en küçük yıldız. Süheyl Güney yarımküresinde yer alan parlak yıldız. Süleyman 1. Huzur, Kur’an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerden biri. Ş Harfi Şaban Arabi ayların sekizincisi, ramazandan önce gelen ay. Şadi Memnunluk, sevinç, gönül ferahlığı. Şafak Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık. Şahan Şahin Şahap 1. Kıvılcım. 2. Akan yıldız. 3. Cesur, yürekli kimse. Şahin Oldukça büyük boylu, yırtıcı kuş. Şair Şiir yazan kimse, ozan. Şakir Şükreden, durumundan memnun olan kimse. Şan Ün, nam, şöhret. Şanal "Adın duyulsun, ünlü, şanlı bir insan ol” anlamında kullanılan bir ad. Şanlı Ünlü, tanınmış kimse. Şansal "İyi niteliklerinle ün kazan, şanın yayılsın" anlamında kullanılan bir ad. Şems Güneş. Şemsettin Dinin güneşi, dinin insanlara verdiği aydınlık. Şemsi Güneşle ilgili, güneşe özgü. Şen Neşeli, sevinçli. Şenkal "Her zaman neşeli kal" anlamında kullanılan bir ad. Şenol "Her zaman neşeli mutlu ol" anlamında kullanılan bir ad. Şeref Büyüklük, ululuk, üstünlük. Şevket Büyüklük, heybet. Şevki Şevkli, neşeli, istekli. Şinasi Tanımaya, anlamaya özgü, tanımak, bilmekle ilgili. Şuayp 1. Cemaat, kabile. 2. Kızıldeniz’den çıkarılan taşlar. 3. Medyen halkına Tanrı tarafından gönderilmiş bir peygamber. T Harfi Tacettin Dinin tacı. Taci Taç takınmış kimse. Taha Kur´an-ı Kerim'in yirminci surenin adı. Tahsin 1. Beğenme, alkışlama. 2. Güzelleştirme. Talat 1. Yüz, surat, çehre. 2. Güzellik. Talay 1. Deniz, büyük nehir. 2. Çok, fazla. Talha Zamk ağacı. Talip İsteyen, istekli. Talu 1. Seçkin, seçilmiş, güzel. 2. İki kürek kemiği arası. Tamar 1. Canlı varlıklarda kan dolaşımına yarayan kanal. 2. Yer altında belli bir maden alanı. 3. Huy, yaradılış. 4. Tür. Tamay Ayın bütün durumu, dolunay. Tamer Tümüyle nitelikli kişi. Tan 1. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak vakti. 2. Sabah akşam esen serin rüzgâr. Tanalp Şafak gibi aydınlık yiğit. Tanaltan Şafak gibi aydınlık hükümdar. Tanay Şafak gibi aydınlık insan. Tanberk Şafak gibi aydınlık, güçlü insan. Taner Şafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse. Tanfer Şafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse. Tanju Türk hükümdarlarına Çinliler tarafından verilen san. Tankut Şafak vakti gibi parlak, mutlu kimse. Tansel Şafak seli, ışık seli. Tansu Şafağın aydınlattığı su gibi parlak ve temiz olan. Tanyel Şafak vakti esen rüzgâr. Tardu Armağan, hediye. Tarhan 1. İslâmlıktan önce verilmiş vekil, vezir, bey gibi san. 2. Ayrıcalıklı, saygın kişi. Tarık Sabah yıldızı, Venüs. Tarkan 1. İslâmlıktan önce verilmiş vekil, vezir, bey gibi san. 2. Ayrıcalıklı, saygın kişi. Taşkın 1. Coşkulu, coşkun. 2. Su baskını. Tayfun Çin Denizi'nde ve Hint Denizi'nde görülen güçlü kasırga. Tayfur Küçük bir kuş türü. Taykut Kutlu, uğurlu çocuk. Taylan 1. İnce, kibar, güzel, uzun ve düzgün boylu. 2. Çok yağmur yağmasına karşın işlenebilir durumdaki toprak. Tayyip 1. İyi, güzel, hoş. 2. Çok temiz. Tekay Eşsiz ay. Tekcan Çok değerli, eşsiz kimse. Tekçe 1. Bir topluluk oluşturan şeylerin her biri. 2. Tek başına, yalnız. 3. Yegâne, eşsiz, benzersiz. Tekin 1. Tek, eşsiz. 2. Uyanık, tetikte. 3. Uslu. 4. Şehzade, prens. 5. Uğurlu. Temel 1. Bir şeyin gelişimi için ilk ögeler. 2. En önemli, belli başlı, ana, esas. 3. Dayanıklı. 4. Bir yapının sağlam dayanak buluncaya kadar toprak içinde aşağıya doğru uzatılan dip duvarları. Teoman Hun İmparatoru Mete´nin babası. Tercan 1. Genç, taze, körpe. 2. Kırmızı buğday. Terlan Sarı renkli, büyük pençeli, kartala benzeyen bir kuş. Tevfik 1. Uydurma, uygun düşürme. 2. Başarıya ulaştırma. 3. Tanrı'nın yardımına kavuşma. Tibet Çin´in batısında özerk bir bölge. Timuçin Katı, sağlam demir. Timur Demir. Toker Gözü tok kimse. Tolay Topluluk, cemiyet. Tolga Miğfer. Tonguç 1. En büyük çocuk. 2. Bir tür kuş, baykuş. Toprak 1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi. Toygar Turgay. Tufan 1. Nuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı su altında bırakan şiddetli yağmur. 2. Şiddetli yağmur. Tugay Alayla tümen arasındaki askerî birlik. Tuğra Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret. Tuğrul Yırtıcı bir kuş. Tulga Savaşçıların başlarına giydikleri demir başlık. Tumay Sessiz, sakin. Tuna 1. Çok, bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli. Tunay 1. Sessiz, sakin. 2. Gece görünen aydınlık. Tunca Balkan yarımadasında Meriç ırmağının kolu. Tuncay Tunç renginde ay. Tuncer Tunç gibi güçlü kimse. Tunç Koyu kızıl renkte olan, bakır, çinko ve kalay alaşımı, bronz. Turab 1. Toprağın babası. 2. Arapça tamlama. 3. Hz. Ali'nin lakaplarından biri. Turan 1. Turancıların dünyadaki bütün Türkleri birleştirerek kurmayı amaçladıkları ülkenin Türklerin Orta Asya'daki en eski yurtları. Turgay Boz renkli, küçük, ötücü, tarlalarda yuva yapan bir tür serçe, toygar. Turgut Konut, oturulacak yer. Turhan 1. Soylu ve seçkin kimse. 2. Eski Türklerde vergi ödemeyen, hükümdar huzuruna izinsiz girebilen, saygın kişi. Tunga 1. Görkemli, kuvvetli, muazzam. 2. Yiğit, kahraman. 3. Rütbe, Bir tür kaplan. Tümcan Gerçekten dost olan kimse. Tümer Tam erkek, yiğit. Türabi Topraktan yaratılmış. Türe 1. Görenek, gelenek, töre. 2. Subay, komutan. 3. Hak ve hukuka uygunluk, adalet. Türkay Ay gibi parlak, aydınlık Türk. Türker Yiğit Türk. Tüzün Yumuşak huylu, sakin, soylu, asil kimse. U Harfi Uçar Uçan, uçucu. Uçay Son ay. Uçkan Çok uçan, uçucu. Ufuk 1. Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer. 2. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü. 3. Çevre, dolay. Uğraş Bir güçlüğü yenmek için gösterilen sürekli çaba, mücadele. Uğur 1. Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik Bu nitelikte olduğuna inanılan İyilik, şans, talih, baht. 4. Fırsat, tesadüf. Uğuralp Uğurlu yiğit. Uğurcan Uğurlu, hayırlı kimse. Uğut 1. Baygın, kendinden geçmiş. 2. Renksiz, solgun. 3. Kuru. 4. Yağmuru bol yılların buğdayı. Ulaç 1. Bağlayan, bağlayıcı. 2. Sınır. Ulaş Amacına ermiş, isteğine kavuşmuş kimse. Ulu 1. Erdemleri bakımından çok büyük, yüce. 2. Saygın. Ulualp Çok erdemli, yüce yiğit. Ulubay Yüce, saygın, erdemli kişi. Ulubek Erdemli, saygın bey. Uluberk Erdemli, saygın, güçlü kimse. Ulubey Yüce, saygın, değerli bey. Uluç Yüce, saygın kimse. Uluğ Ulu. Uluhan Büyük, saygın hükümdar. Ulus 1. Millet, halk, insan topluluğu. 2. Göçebe. 3. Oba, aşiret kavim. Ulun 1. Büyük, ulu. 2. Temrensiz ok. 3. Buğday, arpa kökü. Umur Görgü, bilgi, deneyim. Umut Ummaktan doğan güven duygusu, ümit. Unan 1. Sadakat, bağlılık. 2. Hak. Unat 1. Doğru yol tutan. 2. Akıllı. 3. Ergin. Ural Kale, şehir, kent al, ele geçir" anlamında kullanılan bir ad. Uras Talih, şans. Uraz Talih, şans. Uruç Yukarı çıkma, yükselme, ağma. Usbay Akıllı, saygın kişi. Uslu Akıllı, zeki, uysal, sakin kimse. Utkan 1. Zafer kazanmış, muzaffer. 2. Şerefli, onurlu soydan gelen. Utku Üstünlük, zafer. Uygar Kültürlü, eğitimli, görgü kurallarına uyan, medeni kimse. Uygur Uygar, medeni. Uzay Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk. Uzel Usta, becerikli kişi. Ü Harfi Ülfer Büyük su, ırmak. Ülgener Yüce, ulu kimse. Ülger 1. Şeftali, kumaş ince tüy. 2. Vecize. Ülkümen Ülküsü olan, bir ülküye bağlı olan kimse. Ümit Umut Ümitalp Ümit Ummaktan doğan güven duygusu, ümit. Alp 1. Yiğit, kahraman, cesur, bahadır kimse. 2. Eski Türklerde kullanılan bir unvan. Ümitcan Ümit Ummaktan doğan güven duygusu, ümit. Can 1. Ruh. 2. Güç, dirilik. 3. İnsanın kendi varlığı, özü. 4. Gönül. 5. Çok içten, sevimli, şirin kimse. Ün 1. Yüksek ses, ses. 2. Şöhret, şan. Ünal "Adın duyulsun, tanın, ün kazan" anlamında kullanılan bir ad. Ünalan Ün-alan. Adı duyulmuş, ün kazanmış. Ünalp Tanınmış, ünlü yiğit. Üner Tanınmış, ünlü kimse. Ünkan Tanınmış soydan gelen kimse. Ünsal "Adın duyulsun, ünlen" anlamında kullanılan bir ad. Ünsan Adını duyuran, ünlü. Ünsay Ünlen, adın duyulsun anlamında kullanılan bir ad. Ünver "Ünlen, tanınmış bir insan ol" anlamında kullanılan bir ad. Ürkmez Korkmaz, yılmaz. Üstün 1. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. 2. Yenen, galip gelen. 3. Sayıca çok, fazla. Üstüner Seçkin, başarılı kimse. Üveys Kurt, küçük kurt. Üzeyir Kutsal kitaplarda geçen bir ad. V Harfi Vaha Çöllerin su bulunan kesimlerinde oluşan bitkili alan. Vahap Bağışlayan, ihsan eden. Vahdet Bir olma, tek olma, birlik, teklik. Vakkas Savaşçı, okçu. Varan Işımakta olan sabah vakti, sabahın erken vakti, tan vakti. 2. Yer yuvarlağının uydusu olan gök cismi. Varlık 1. Zenginlik, para, mal mülk. 2. Önemli, yararlı, değerli. 3. Yaşam, hayat. 4. Var olan her şey. Varol "Yaşa, uzun ve sağlıklı bir yaşamın olsun" anlamında kullanılan bir ad. Vargın Ulaşan, isteğine erişen. Vasfi Nitelikli. Vassaf Niteliklerini bildirerek anlatan veya öven. Vecdi Coşkunlukla ilgili, coşkunlukla oluşan. Vecihi Güzellik, hoşlukla ilgili. Vedat Sevgi, dostluk. Vefa 1. Sözünde durma, dostluğu sürdürme. 2. Sevgi bağlılığı. Vefik Arkadaş, yoldaş, aynı fikirde olan. Vehbi Tanrı bağışı olan. Veli 1. Sahip. 2. Ermiş, eren. 3. Bir çocuğun her türlü durumundan sorumlu olan kimse. Velit 1. Yeni doğmuş çocuk. 2. Kul, köle. 3. Erkek çocuk. Vesim Güzel yüzlü. Visam Damga, nişan. Volga Rusça Avrupa’nın en uzun nehri, Volga nehri yada İdil nehri. Fince Beyaz, ak sular, beyaz nehir. Volkan Yanardağ. Vural "Vur ve al" anlamında kullanılan bir ad. Vurgun Birine tutkun, âşık. Y Harfi Yağız 1. Esmer. 2. Doru. 3. Yiğit. 4. Bakımlı hayvan. Yağızer Esmer kimse. Yahya "Tanrı lütufkârdır" anlamında bir söz. Yakup 1. Erkek keklik. 2. İbr. Takip eden, izleyen. Yakut Pembe veya kırmızı renkte değerli bir süs taşı. Yalazan Şimşek. Yalçın 1. Dik, sarp. 2. Düz, kaygan. 3. Parlak, cilalı. Yalım 1. Alev, ateş. 2. Kılıç, bıçak kesici yüzü. 3. Kaya. 4. Sarp yer, uçurum. 5. Şimşek. 6. Kuvvet, kudret. 7. Orun, derece. 8. Çalım, gurur; onur. Yalın 1. Gösterişsiz, süssüz, sade. 2. Alev, ateş. 3. Taş, büyük kaya. 4. Çıplak, örtüsüz. Yalkın 1. Serap, ılgın. 2. Alev. Yamaç 1. Dağın veya tepenin herhangi bir yanı. 2. Karşı. 3. Yan, yakın. Yaman 1. Kötü, korkulan, şiddetli. 2. Cesur, güçlü. 3. Kurnaz, becerikli. Yankı Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması. Yarkın 1. Şimşek, ışık 2. Işıklı. Yasa Kanun, düzen, töre. Yaser Bolluk, varlık, zenginlik, varsıllık. Yasin Kur'an surelerinden biri. Yaşar 1. Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konulan bir Yaşında. Yaver Yardımcı. Yavuz 1. İyi, güzel. 2. Mert, cesur. 3. Becerikli, hamarat. 4. Yumuşak huylu. Yekta Tek, eşsiz, benzersiz. Yelit Eksiltme, azaltma. Yenal Amacına ulaşan kimse. Yener Üstün gelen, kazanan. Yıldır Parlak, parlayan, ışıklı, ışık. Yıldıray Parlak, ışık saçan ay. Yıldırım 1. Gök gürültüsü ve şimşekle görülen, hava ile yer arasındaki elektrik boşalması. 2. Çok hızlı, canlı. Yılmaz Yılmayan, bıkmayan, azimli, sebatlı. Yiğit 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse. Yiğitalp Yiğit 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse. Alp 1. Yiğit, kahraman, cesur, bahadır kimse. 2. Eski Türklerde kullanılan bir unvan. Yiğitefe Yiğit 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse. Efe 1. Batı Anadolu köy yiğidi. 2. Kabadayı. Yiğiter Güçlü, korkusuz, kahraman kimse. Yolaç Yol gösteren, kılavuz. Yoldaş 1. Arkadaş, dost, yol arkadaşı. 2. Ortak bir görüşü benimseyenlerden her biri. Yordam 1. Kılavuz, rehber. 2. Beceri, yatkınlık. 3. Gelenek, görenek. 4. Anlayış, yerinde davranış. 5. Kural, yöntem, düzen. Yöntem 1. Yol, tarz, metot. 2. Yetenek. 3. Uygun, kolay. Yunus Ilık ve sıcak denizlerde yaşayan etçil memeli hayvan. Yusuf 1. İnleyen, ah eden. 2. İnilti. Yumlu 1. Uğurlu, kutlu. 2. Kutsal, mübarek. Yurdal "Kendine yurt edin" anlamında kullanılan bir ad. Yurtman Yurdunu çok seven kimse. Yurttaş Yurtları veya yurt duyguları aynı olanlardan her biri. Yüceer Yüksek, büyük, ulu kimse. Yücel "Yüksel, yüce bir duruma gel, başarı kazan, ilerle" anlamında kullanılan br ad. Yücelten Dürüst, doğru, namuslu, suçsuz kimse. Yüksel "Yükseklere çık, yücel, başarı kazan, ilerle" anlamında kullanılan bir ad. Yüzüak Dürüst, doğru, namuslu, suçsuz kimse. Z Harfi Zade 1. Evlat, oğul. 2. Dürüst, doğru adam. Zafer 1. Amaca ulaşma, başarı. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku. Zahir 1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın. Zahit Dinin buyruklarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimse, sofu. Zaik Tadıcı, tadan, tat alan. Zakir Zikreden, anan. Zamir 1. İç, iç yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır. 4. Adın yerini tutan sözcük. Zekai Zekâyla ilgili, zekâya ait. Zekeriya Erkek. Zeki Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi. Zeycan Candan, cana yakın. Zeynel Zeynelabidin. Zeynelabidin İbadet edenlerin süsü. Zihni Zihinle, akılla ilgili. Zikri Anma ile ilgili. Zinnur Nurlu, ışıklı, aydınlık. Zirve Doruk, bir şeyin en yüksek noktası, tepesi. Ziver Süs, bezek. Ziya Işık, aydınlık. Zobu 1. İri yarı, kalın, kaba. 2. Delikanlı. 3. Zor, sıkıntılı. 4. Eski vezir konaklarındaki hizmetli. Zorlu 1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakışıklı. 3. Güçlü, dayanıklı. 4. Sert, keskin. 5. Yürekli, cesur. 6. Girgin, girişken. Zuhur Görünme, meydana çıkma, baş gösterme. Zuhuri Orta Oyunu'nda komik rolü yapan kimse. Zübeyr Yazılı küçük şey. Zühtü Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren. Zülfikar İki parçalı. Zülkarneyn İki boynuzlu. Zümer 1. Zümreler, gruplar. 2. Kur’an-ı Kerim’in 39. süresi. Bebeğinizin cinsiyetini henüz öğrenmediyseniz, Çin Takvimi Cinsiyet Hesaplama yazımızla cinsiyetini tahmin edebilirsiniz. Unisex Bebek İsimleri ve Anlamları A Harfi Adal “Adın yayılsın, ün kazan” anlamında bir ad. Adar Erginlik, olgunluk. 2. Süre, zaman. 3. Arkadaş, taraftar, omuzdaş, yandaş. 4. Mart ayı. Ahsa Arabistan’ın Kuveyt-Katar kısmına verilen isim. Ahter 1. Yıldız. 2. Talih, şans, uğur. Akarsu 1. Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan Tek sıra elmastan gerdanlık. Akel 1. Doğru, dürüst işler yapan Eli uğurlu olan kimse. Aksu Kayalardan sızan tatlı ve berrak su. Akşın 1. Az beyaz, Kıllarında ve gözlerinde bazen de derisinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı beyaz olan hayvan veya insan. Alkış Hayırlı dua. Altın 1. Parlak sarı renkte, kolay işlenen, değerli paslanmaz maden. 2. Üstün nitelikli, değerli kimse. Altınay Üstün nitelikli, değerli kimse. Amaç Erişilmek istenen sonuç, maksat, gaye, hedef. Andaç 1. Evlat, nesil. 3. Ün, şöhret. 4. Eş, denk. Anka Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş. Aral 1. Birbirine yakın adaların oluşturduğu topluluk, takımada. 2. Sıradağlar. Aran 1. Kuytu, sıcak yer. 2. Yayla. 3. Düzlük, ova, kışlak. 4. Ilımlı, uyumlu, uygun. Araz 1. Esenlik, mutluluk. 2. Sel, akıntılı su. 3. Bir tür ot. 4. Soğuk. 5. Belirti, işaret. Arem Çölde bilinçli şekilde birileri tarafından konulan hedef, nişan. Aren Farsça Parlak renkteki kum tanesi. Hititçe Işık Arın 1. Temiz, arı, saf. 2. Alın. 3. Yüz, cephe, dağların, tepelerin yüzü. Armağan 1. Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, hediye. 2. Ödül. 3. Bağış, ihsan. Asalet 1. Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma. Aşkın 1. Belli bir süreyi aşmış, ötesine Benzerlerinden Çok, fazla. Atlas Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş. Avşar Afşar. Ay 1. Yer yuvarlağının uydusu olan gök cismi, kamer. 2. Yılın on iki bölümünden her biri. 3. Güzel, parlak, nurlu. Aydeniz Ay gibi güzel, deniz gibi coşkulu olan. Aydinç Ay gibi dinç olan. Aygün Ay gibi güzel, güneş gibi parlak olan. Aysal Ay gibi, aya benzeyen. Azer Ateş. B Harfi Bala Yavru, çocuk. Balkır 1. Parıltı, ışıltı, ışık. 2. Şimşek. Barkın 1. Yolculuk eden, yolcu, Kendisini yolundan hiçbir şeyin alıkoymadığı yolcu. Bediz 1. Süs, bezek, nakış. 2. Resim, heykel, şekil. Bereket 1. Bolluk, gürlük, ongunluk. 2. Yağmur. Berin 1. En yüksek, çok yüce. 2. Soylu. Berka Şimşek. Beyhan Sır saklamayan, aklındakini ve yüreğindekini hemen söyleyen. Bilge Bilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kimse. Bilgi Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek. Biray Ay gibi tek, eşsiz. Bircan Çok sevimli, cana yakın. Birdal Yardımsever Birsel Hareketli, canlı. Buluş İlk kez yeni bir şey yaratma, icat. Burçak Baklagillerden, taneleri yem olarak kullanılan bir bitki. Bükre 1. Erken. 2. Sabah vakti. C Harfi Canay Şirin, tatlı kimse. Candaş Dost, arkadaş, yoldaş. Candeğer Uğrunda can verilecek kadar güzel, değerli, sevilen. Canel İçten, candan uzatılan el, dostluk eli. Canfeza Türk müziğinde çok az kullanılmış bir birleşik makam. Canöz Kişinin özü. Cansel Özü taşkın olan kimse. Cansu Can suyu, yaşam veren su. Cemre Şubat ayında birer hafta aralıklarla önce havada, sonra suda ve en son toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi. Cevher Bir şeyin özü, maya, gevher. Cihan Evren. Dünya. Cihannur Dünyayı aydınlatan, nurlu, ışıklı. Ç Harfi Çağ Zaman dilimi, vakit. Çağıl 1. Çağla ilgili. 2. Çakıl. 3. Çağla. Çağın Yıldırım, şimşek. Çağla 1. Badem, kayısı, erik gibi çekirdekli yemişlerin ham durumu. 2. "Coşkulu ol" anlamında kullanılan bir ad. Çağlayan Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer. Çakır 1. Mavimsi, mavi benekli, gri göz rengi. 2. Bir doğan cinsi. 3. Gönül, iç, can. Çığır 1. Çığın kar üzerinde açtığı yol. 2. İz. 3. Taşlı yol, patika. 4. Yenilikçi akım. Çolpan Çoban yıldızı, Zühre, Venüs. D Harfi Dalga Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket Dalya Bir şey sayılırken birim olarak alınan sayıya gelindiğinde söylenen uyarma sözü Daniş Bilgi, bilim. Değer 1. Yüksek nitelik. 2. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. 3. Bir şeyin önemini belirten ölçü, karşılık. Delal İnsana hoş, sevimli görünen hâl, naz, işve. Deniz 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok bol. Deren Derleyen, toplayan. Derin 1. Çok gelişmiş, çok ilerlemiş. 2. Yoğun. 3. İçten gelen. Derman 1. İlaç. 2. Çare. 3. Güç, kuvvet. Derya 1. Deniz. 2. Çok bilgili, engin kimse. 3. Çok, pek çok. Destan Tarih öncesi tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve kahramanlarla ilgili olağanüstü olayları konu alan şiir, epope. Devin 1. Hareket, kımıldanış. 2. Çaba, gayret. Devrim Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme. Dikmen 1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla. Dilhan Gönülden söyleyen, içten konuşan kimse. Doğa 1. Var olan her şeyin, canlı ve nesnelerin tümü. 2. Deniz, dağ, ova, orman oluşturduğu fiziksel dünya. 3. Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü. Doğangün Doğan güneş gibi parlak olan. Doğu Güneşin doğduğu yön, gündoğusu. Dolunay Ayın bütün olarak ve parlak göründüğü dönemi. Duha 1. Kuşluk vakti. 2. Kur'an-I Kerim'de sure. Duhan 1. Kur'an-ı Kerim'de bir sure adı. 2. Duman. Dünya Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yeryüzü. E Harfi Ecmel Çok güzel, yakışıklı. Ediz Ulu, yüce, değerli kimse. Ege 1. Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her hâlinden sorumlu olan kimse. 2. Yaşça büyük. 3. Sahip. Ekim 1. Toprağa ürün ekme işi. 2. Yılın onuncu ayı. Ekin 1. Ekilmiş tahılın filiz vermiş biçimi, tarlada bitmiş tahıl. 2. Buğday. 3. Kültür. Elgin Garip, yabancı, gurbette yaşayan. Elvan 1. Renkler, çeşitler. 2. Rengârenk. Emek 1. Uzun, yorucu ve özenli çalışma. 2. Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü. Emet Son, sonuç. Ender Çok az, çok seyrek, az bulunan. Enginiz İz bırakacak kadar değerli insan. Erden El değmemiş, bakire. Erem Bir işe gönüllü, istekli olma. Eren 1. Erkek. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse. 3. Deneyimli, akıllı kimseler. 4. Dost. 5. Hayırlı çocuk. Erendiz Gezegenlerin en büyüğü ve güneşe yakınlık bakımından beşinisi, Jüpiter. Ergül Yeni açan gül. Ergün Yumuşak, uysal kimse. Erin Erginleşmiş kimse. Erinç Dirlik, rahat, huzur. Erke 1. İş başarma gücü. 2. Nazlı, serbest büyütülmüş çocuk. Erkin Hiçbir koşula bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, özgür. Esen Sağlıklı, sağlam, rahat. Eser 1. Soğuk. 2. Sert esen rüzgâr. 3. Belirti, iz. 4. Ar. Yapıt. Esin 1. Esinti, rüzgâr, sabah rüzgârı. 2. Etkilenme, çağrışım veya içe doğma ile akla gelen yaratıcı duygu, ilham. Etka Allah korkusu ile günahtan çekinen kimse. Evren 1. Gök varlıklarının tümü, kâinat. 2. Ejder, ejderha. 3. Boylu boslu, yakışıklı. 4. Kahraman, yiğit. 5. Zaman. Evrim Ağır ağır ve kendiliğinden oluşan değişim. Eylem Bir durumu değiştirmek için gösterilen çaba. Ezel Başlangıcı, öncesi olmayan geçmiş zaman, öncesizlik. F Harfi Fasih ve düzgün anlatış. ve düzgün konuşma yeteneği olan. Feda 1. Bir amaç uğruna değerli bir şeyi gözden çıkarma. 2. Kurban. Ferah Kalp, gönül, iç sıkıntısız, tasasız olma durumu. Ferhan 1. Sevinçli, neşeli. 2. Memnun. Feza 1. Uzay. 2. Geniş alan. 3. Geniş ova. Fikret 1. Düşünce, fikir. 2. Zihin, akıl. 3. Kuruntu. G Harfi Gazal Ceylan. Gediz 1. İçinde su birikmiş çukur. 2. Ege bölgesinde bir akarsu. Göğem 1. Yeşile çalar mor renk. 2. Bir çeşit yabani ekşi erik. 3. Yapraklanmış ekin. Gök 1. Yeryüzünün üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan Mavi renk. Gökay Mavi gözlü kimse. Gökçe 1. Güzel, gösterişli kimse. 2. Melek. 3. Mavi gözlü kimse. Gökçin Maviye çalan, mavimsi. Göksel Gökle ilgili, semavi. Göksen Mavi gözlüsün anlamında kullanılan bir ad. Göksu 1. Gökten inen su. 2. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların genel adı. Göksun "Yüksel, yücel" anlamında kullanılan bir ad. Görkem 1. Gösteriş, heybet. 2. İyi gelişmiş, gürbüz. Gülhan Gül gibi güzel kimse. Gün 1. Güneş. 2. Gündüz. 3. İyi yaşanmış zaman. Günal Aydın ol, aydınlan anlamında kullanlıan bir ad. Günan Işığı ve aydınlığı her zaman hatırla anlamında kullanılan bir ad. Günay Güney, güneş gören yer. Günce Günlük. Günden Uysal, yumuşak, her şeyi kabul eden kimse. Gündüz Günün sabahtan akşama kadar süren aydınlık bölümü. Güner Tan vakti. Güneş Tan vakti. Güney 1. Dört ana yönden biri, Kuzey kutbuna karşı olan. 2. Her zaman güneş alan yer. Günhan Güneş gibi aydınlık ve ışık saçan hükümdar. Gürbüz Sağlam, güçlü ve iyi gelişmiş, iri. Güngör “Mutluluk, neşe içinde yaşa” anlamında kullanılan bir ad. H Harfi Hasret Özlem, özleyiş. Haziran Yılın altıncı ayı. Hikmet insanlar tarafından anlaşılamayan sebep. 4. Öğüt verici söz. Hidayet Doğru yol, hak olan Müslümanlık yolu. Hüner 1. Beceri, marifet. 2. Ustalık. Hürriyet Özgürlük, bağımsızlık, serbestlik. I Harfi Ildız 1. Yıldız. 2. Gündönümünden 10 gün önceki zaman. Ilgaz 1. Atın dört nala koşması. 2. Hücum, akın. Ilgım 1. Serap, belli belirsiz görünme. 2. Göz erimi, ufuk. Ilgın 1. Akdeniz Bölgesinde yetişen bir ağaç veya Hafif esen rüzgâr. 3. Kavurucu sıcak. 4. Belli belirsiz, hafif. 5. Serap. 6. Hayal. 7. İnce. Işık 1. Aydınlık, ziya. 2. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, yüzde ve gözlerde beliren parıltı. 3. Yol gösteren, aydınlatan, önderlik eden kimse. Işın Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti. İ Harfi İhsan 1. İyilik etme, iyilik. 2. Bağış, bağışlama. 3. Bağışlanan şey. İkbal 1. Baht açıklığı. 2. Arzu, istek. İklim 1. Bir ülke veya bölgenin ortalama hava koşullarıyla beliren durumu. 2. Ülke, diyar. 3. Çevre, ortam. İldeniz Ülkenin denizi. İlgi İki şey arasındaki herhangi bir bağlılık, ilişki. İlgin Garip, yabancı, gurbette yaşayan. İlgü Engel. İlgün Halk, ulus, ahali. İlkay Ayın hilal durumu, yeni ay. İlke 1. Temel düşünce, temel Temel bilgi. 3. Davranış kuralı. İlkim İlk doğan çocuklara verilen adlardan biri. İlter Yurdu koruyan, gözeten, yurtsever kimse. İmer Çok zengin, varlıklı. İmran 1. Evine bağlı, evcimen. 2. Hz. Meryem'in babasının adı. İmren Görünen bir şeyi veya benzerini edinme isteği. İnan Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman. İsmet 1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan çekinme, namus. İzem Büyüklük, ululuk. İzgi 1. İyi, Akıllı, adaletli. K Harfi Kadem 1. Uğur. 2. Ayak. Kader 1. Alın yazısı, yazgı. 2. Genellikle kaçınılmaz kötü talih. Kainat Evren. Kamer Ay. Kâmran İsteğine kavuşmuş olan, mutlu. Kamuran Kâmran. Karaca 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer. Kayra Büyük bir kimseden gelen iyilik, ihsan. Keramet 1. Bağış. 2. Ağırlama, ikram. 3. Ermişçe yapılan iş, hareket veya söz Kıvanç Övünç, iftihar. Kıvılcım 1. Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası. 2. Harekete geçiren etken. Kumral Saçları koyu sarı ve açık kestane rengi olan. M Harfi Mavera Görülen âlemin ötesi. Mayıs Yılın beşinci ayı. Mercan 1. Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının örneği olan, kırmızı kalker iskeletli hayvan. 2. Bu hayvanın iskeletinden elde edilen ve süs eşyaları yapımında kullanılan madde. 3. Açık kırmızı renkte bir balık türü. Meriç Kuş iskeleti. Merih 1. Ateş Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri. Miraç 1. Yükselme, çıkma. 2. Hz. Muhammet'in göğe yükselmesi. Muhteşem Gösterişli, görkemli. Mutahhar 1. Temizlenmiş, temiz. 2. Kutlu, kutsal, mübarek. Muteber 1. Hatırı sayılan, saygın. 2. İnanılır, güvenilir. Mutlu Mutluluğa ermiş olan, mesut. Muzaffer Üstünlük elde etmiş, zafer kazanmış, yenmiş, utkulu. Muhterem Saygıdeğer. Mükerrem Saygıdeğer, sayılan, aziz. Müren Irmak, nehir, akarsu. N Harfi Nedret Azlık, seyreklik, az bulunma. Neşat Sevinç, keyif, neşe, şenlik. Nevruz 1. Yeni gün. 2. Eski İran takvimine göre yeni yılın ve ilkbaharın başlangıç günü. 3. Güneşin koç burcuna girdiği gün. Nevzat Yeni doğmuş, yeni doğan çocuk. Nida Bağırma, seslenme. Nimet 1. İyilik, bağış, lütuf. 2. Mutluluk, Yiyecek, içecek, azık. Niyaz 1. Yalvarma, yakarma. 2. İstek, arzu. 3. Dua. Nural Aydınlık, ışık al anlamında kullanılan bir ad. Nusret 1. Yardım. 2. Allah’ın yardımı. 3. Üstünlük, başarı. Nüvit Müjde, iyi haber. Nüzhet 1. Eğlence, neşe. 2. Ferahlık, sevinç. O Harfi Oflaz 1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar. Okyanus Ana karaları birbirinden ayıran büyük deniz. Olca 1. Ganimet. 2. Kadın esir. 3. Bolluk, bereket. Olcay 1. Baht, talih, şans. 2. Bahtlı, talihli. Olgu Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa. Onur 1. İnsanın kendine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref. Oytun 1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen, güzel yer. 3. Alçak yer, ova. Ö Harfi Ödün Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya savlarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme, ödünleme, ivaz, taviz Öget 1. Beğenilen, aranılan, İyi, güzel. Öğün 1. Zaman, vakit. 2. Kez, defa. 3. Önde, ileride olan. Öğünç Övünç. Ömür Yaşama, yaşayış, hayat. Önay Ocak ayında doğan. Öney Önde olan, önde gelen, üstün. Övünç Övünmeye yol açan, övünülecek şey. Özal Özünü al, gerçeğini al anlamında kullanılan bir ad. Özben Gerçekten ben anlamında kullanılan bir ad. Özbilge Gerçekten bilgili olan kimse. Özden 1. Soyca temiz, köleliği olmayan özgür kimse. 2. Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili. 3. Suların geçtiği yer, su geçidi. 4. Özsu. Özen 1. Bir işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba. 2. İçerlek, tam orta, en içeride olan. 3. İlk söz. 4. Birbirine yakın iki dağın arasındaki uzaklık, ara. 5. Dere, ırmak. Özge 1. Başka. 2. Yabancı. 3. İyi, güzel. 4. Şakacı. 5. Cana yakın, Yürekli, gözü pek. Özgen Özü geniş, rahat, sakin kimse. Özgü 1. Kutsal. 2. Özellikle birine veya bir şeye ait olan. Özgün 1. Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. 2. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan. Özgür 1. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan. 2. Tutuklu olmayan, hür. 3. Başkasının kölesi olmayan. 4. Bağımsız. P Harfi Pamir Orta Asya’da Tacikistan, Çin, Sincan Uygur Özerk sınırında bulunan lalenin ana vatanı olan ve Himalaya Dağlarının kuzey silsilelerini teşki eden sıra dağların adı. Payam Badem. Payiz Güz, sonbahar. Yaşlılık. Pak 1. Temiz. 2. Saf, katışıksız. 3. Kutsal, mübarek. R Harfi Reha 1. Kurtulma, kurtuluş. 2. Ar. Bolluk, genişlik, varlık. Renan Çok ses çıkaran, çınlayan, inleyip duran. Revan Kız 1. Yürüyen, giden, akan. 2. Ruh, can. Erkek 1. Doğru yolu tutan. 2. İyi hareket eden, akıllı. 3. Ergin. Ruşen Aydın, parlak. Rüçhan 1. Üstünlük, üstün olma. 2. Üstün tutma. Rüzgar 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel. S Harfi Sabah Gündüzün ilk saatleri, günün başlangıcı. Safa Sefa Sahil Deniz, nehir, göl kıyısı. Sanal Adın duyulsun, ün kazan anlamında kullanılan bir ad. Sanay Ay gibi güzel, ayı anımsatacak kadar güzel. Saygın Saygı gören, sayılan, hatırlı. Seçkin Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, seçilen. Selvi Servi Servet Zenginlik, varlık. Sevkal "Her zaman sev" anlamında kullanılan bir ad. Sezek Duygulu, hassas, anlayışlı. Sezer Duygulu, hisli, anlayışlı. Sezgi Sezme, anlama yeteneği, seziş. Sonat Bir veya iki çalgı için yazılmış, üç veya dört bölümden oluşan müzik yapıtı. Sunay Ay gibi parlak olan, parıltı veren. Ş Harfi Şadan Sevinçli, keyifli, hoşnut. Şafak Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık. Şan Ün, nam, şöhret. Şen Neşeli, sevinçli. Şener Mutlu, neşeli kimse. Şeniz Mutlu, sevinçli bir iz bırakan kimse. Şeref Büyüklük, ululuk, üstünlük. Şerif şerefli. temiz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in soyundan olan kimse. T Harfi Tamay Ayın bütün durumu, dolunay. Tanay Şafak gibi aydınlık insan. Tansel Şafak seli, ışık seli. Tansu Şafağın aydınlattığı su gibi parlak ve temiz olan. Teksen "Sen teksin, eşsizsin" anlamında kullanılan bir ad. Toprak 1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi. Tuğyan Coşma, taşma, coşkunluk. Tuna 1. Çok, bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli. Tulu Doğma, doğuş. Tutku 1. İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç. Tüzün Yumuşak huylu, sakin, soylu, asil kimse. Tümay Dolunay. U Harfi Uğraş Bir güçlüğü yenmek için gösterilen sürekli çaba, mücadele. Ulunay Değerli, saygın, erdemli kimse. Umar Çare, çıkar yol, Umman Ulu, büyük, engin deniz, okyanus. Uslu Akıllı, zeki, uysal, sakin kimse. Uygur Uygar, medeni. Uysal 1. Yumuşak başlı, uyumlu, boyun eğen. 2. Terbiyeli. Uzay Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk. Ü Harfi Ülgen 1. Yüce, üstün, ulu. 2. Eski Türklerde Gök Tanrı'ya verilen ad. Ülger 1. Şeftali, kumaş ince tüy. 2. Vecize. Ülker Boğa takımyıldızı sınırları içinde bulunan, yedi parlak yıldız ve etrafındaki gaz katmanı ile güzel görünüm veren yıldız kümesi, Yedikızkardeş, Süreyya, Pervin. Ünal "Adın duyulsun, tanın, ün kazan" anlamında kullanılan bir ad. Ünay Ay gibi tanınmış, ünü parlak, şöhretli. Üge Şöhretli, tanınmış, ünlü. V Harfi Varlık 1. Zenginlik, para, mal mülk. 2. Önemli, yararlı, değerli. 3. Yaşam, hayat. 4. Var olan her şey. Vera Günah ve haramdan kaçmak için şüpheli şeylerden uzaklaşma, takva. Vefa 1. Sözünde durma, dostluğu sürdürme. 2. Sevgi bağlılığı. Vesamet Güzellik, güzel olma, güzel yüzlü olma. Vicdan Kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç Y Harfi Yakut Pembe veya kırmızı renkte değerli bir süs taşı. Yalın Gösterişsiz, süssüz, sade. Alev. Yankı Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması. Yarkın 1. Şimşek, ışık 2. Işıklı. 3. Maharet, hüner. Yaşam Doğumdan ölüme kadar geçen süre, hayat. Yener Üstün gelen, kazanan. Yüce Yüksek, büyük, ulu. Yücelen Yükselen, yüce bir duruma gelen. Yüksel "Yükseklere çık, yücel, başarı kazan, ilerle" anlamında kullanılan bir ad. Z Harfi Zafer kazanılan başarı. yarışma veya uğraşıda çaba harcayarak elde edilen başarı. Zarif 1. Güzel, şık, ince, kibar tavırlı. 2. İnce esprili, esprilerle konuşan. Zeren Anlayışlı, kavrayışlı, zeki. Zirve Doruk, bir şeyin en yüksek noktası, tepesi. Zişan 1. Canlı. 2. Onurlu, şerefli. 3. Bir tür lale. Su İyesi Su Perisi Su İyesi; Türk, Tatar ve Altay mitolojisinde suyun koruyucu ruhu. Değişik Türk dillerinde Suv Sub, Suğ, Sıv İyesi olarak da bilinir. Moğollar Usan Uhan Ezen olarak adlandırırlar. Su iyelerinin hepsi sularda yaşar. İnsanlara zarar vermezler. Onların yaşadıkları sarayın girişi, nehirlerin derinliklerinde bir taşın altındadır. Su sahiplerine Kazaklar, ''su perisi'', Türkmenler ''suv adamı'', Özbekler ''su alvastisi'' derler. Pınarlarda yaşayan peri kızları, beyaz giyimlidirler ve cisimsiz varlıklardır. Kuş ve yılan kılığına girebilirler. Özellikleri Her suyun bir İyesi vardır. Hepsi sularda yaşarlar. İnsanlara zarar vermezler. Cisimsiz varlıklardır. Ak giysiler giyinirler. Suları korurlar. Kuş ve yılan kılığına girebilirler. Yaşadıkları suyun derinliklerindeki büyük bir kayanın altında bulunan geçitten girilen bir sarayda yaşarlar. Bazıları denizkızı gibi balık kuyrukludurlar. Maviye çalan bir renkleri vardır. Etraflarında yüzen ve ışıldayan mavi renkli balıklarla tasvir edilirler. Kimi zaman boynuzlu olarak betimlenir. Saçsız, sakalsız, kaşsız bir varlıktır. Burada kastedilen daha çok su kaynaklarının koruyucu ruhudur. Onun huyunu anlayabilmek neredeyse imkânsızmış. Hiç beklenmeyen bir anda suyu dalgalandırıp barajları yıkabilir, hayvanların, insanların boğulup ölmesine neden olabilirmiş. Su Sonası/Sunası olarak bilinen yarı balık yarı kız olan bir canlının taş üzerinde oturduğunu görülür. Tatar mitolojisinde Su Atası, Su İyesi ve Su Anası bazen tek bir varlığa verilen çeşitli isimler olarak görünür. Fakat aralarındaki en önemli fark, Su İyesinin sadece belli bir su kaynağına bağlı olmasıdır. Öğüz İyesi Türk ve Orta Asya halk inancında akarsu ruhudur. Su İyesi ile benzer özellikler taşıyan ve ona çok yakın olan bir varlıktır. Hatta kimi görüşlere göre aynı canlıdır. Öz İyesi olarak da bilinir. Eşanlamlı olarak Akar Ahar İyesi veya Akarsu İyesi tabiri de kullanılır. Dere İyesi Akarsuyun koruyucu ruhudur. Her akarsu için farklı bir İye vardır. Yaşlı kadın kılığındadır. Çaylarda, derelerde yaşar. Köprüden geçerken suya bakanlara kızar ve başını döndürür. O kişi de suya düşer ve bazen boğulur. Suların kirletilmesi onu çok üzer. Suya kirli şeyler dökenlerin başına belalar getirir. Su kenarlarında yaşar. Bazen kuraklık ve hastalık getirir. İlk defa su doldurmaya giden bir gelin kendisine saçı verir. Bozuk para atılabilir. Veya sudaki canlıları beslemesi için peynir, çökelek, ekmek dökülebilir. İnsanları ayaklarından tutup suya çeker. Bazen aslında çok sığ olan bir yerde insanlar onlarca kulaç derinliğe batarlar. Dağınık saçları vardır. Çay Say İyesi Küçük akarsuların koruyucu ruhudur. Öğüz sözcüğü, akarsu demektir. Bazı şive ve lehçelerde Öz olarak kullanılır. Öz sözü aynı zamanda bir varlığın temel unsuru demektir ki, su tüm canlı organizmalardaki temel unsurlardan belki de en önemlisidir. Moğolcada Üyer, Tunguzcada Üge/Üve akarsu anlamına gelir. Kutsal Sular Kutlu kaplıcalara Türk halk inancında genellikle "Çermik" adı verilir ve buraların da iyeler tarafından korunduğuna inanılır. Bu yerler genelde sıcak su kaynağı şeklindedir. Çoğu zaman bir dağın başında, amansız bir hastalığa yakalandığı için ölüme terk edilen bir genç, yaralı kurtların yada yaban köpeklerinin kutlu bir suya ya da balçığa girdiğini ve iyileştiğini görerek kendisi de aynı şeyi yapar ve üç gün üç gece o suda veya balçıkta kaldıktan sonra sapasağlam olarak çıkar. Suyun ve/veya sıcağın ateşin kutsallığını bir araya getiren yerlerdir. Hatta çoğu zaman ağaçlık, dağlık bölgelerde bulunması bu mekanlara yönelik olumlu ve ruhsal anlamda sağaltıcı etkiyi artırır. Bazen bu su kaynaklarına yakın yerlerde bir erenin türbesi bulunur. Hastalıkla sınanan bu kutlu kişiye iyileşmesi için Tanrı tarafından gönderildiği de düşünülür. Çermik sözcüğü, suyun toplandığı yer demektir. İddia edildiği gibi Ermenice değildir. Ermeniceye Türkçeden geçmiştir. Çer kökü Türkçede ve Moğolcada Yer ile ilgili anlamlar taşır. Etimoloji Su/Suv/Sub kökünden türemiştir. Normal şartlarda sıvı durumda bulunan, içilebilen akışkan madde. Su mecazen yaradılış ve huy anlamı da içerir. ''Bu adamın suyuna git.'' sözünde olduğu gibi. Derlemedir.

mavi su perisi anlamına gelen isim